İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, Türkiye'nin partner ülkesi olduğu İtalya'da düzenlenecek Mostra Convegno Expocomfort (MCE) Fuarı'na ve iklimlendirme sektörüne ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin bu yılki fuara 122 firmayla katılacağını aktaran Şanal, "Türkiye iklimlendirme sektörünün gücünü Milano’daki fuarda da tüm dünyaya göstereceğiz. Bizim İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği olarak hedefimiz zaten el ele vererek hep birlikte Türkiye'nin iklimlendirme sektöründeki gücünü, potansiyelini tüm dünyaya aktarmak. Bu noktada da çalışmalara başladık." ifadelerini kullandı.
Türkiye iklimlendirme sektörünün ihracatının yaklaşık yüzde 60’ını Avrupa Birliği ülkelerine yaptığını ve bu noktada Yeşil Mutabakat konusunu da çok önemsediklerini dile getiren Şanal, "Sektör olarak bu konuda hazırlıklarımızı yapıyoruz. Çünkü yeni ekodizayna yönelik ürünlerimizi hazırlamazsak en büyük pazarımızı kaybetmekle karşı karşıya kalabiliriz. 2025’ten sonra da uygulamaya geçecek bir takım karbon vergileri var. Bu noktada çok dinamiğiz, sektör olarak sürekli kendimizi eğitiyoruz. Mevcut ürünlerimizle ekodizayna yönelik olarak enerji performansı daha yüksek ürünleri üretmek adına, sektör firmaları kendini geliştiriyor." diye konuştu.
Bu sene 6 milyar dolar barajını geçeceğiz
Şanal, sektörün genel itibarıyla bakıldığında yıl sonu ihracat hedefinin 6 milyar dolar seviyesinde olduğunu bildirdi.
Geçen sene salgın döneminde de sektörün küçülmediğini ve ihracatın 2019 verilerini tutturduğunu kaydeden Şanal, "Geçen sene 4,6 milyar dolardaydık. Bu sene içerisinde Türkiye'ye gelen yeni yatırımlarla, sektör firmalarının potansiyellerini artırmasıyla bu sene 6 milyar dolar barajını geçeceğiz. Yıl sonunu takriben 6 milyar 100 milyon dolarla kapatmayı planlıyoruz. Gün itibarıyla zaten baktığımızda 5 milyar doların üzerinde bir ihracatımız söz konusu." dedi.
Salgın döneminde iklimlendirme sektörünün bazı avantajları olduğunu belirten Şanal, şunları aktardı:
"Taze hava, iç hava kalitesinin önemini anladık. Bulaş riski noktasında filtrasyon sistemleri ön plana çıktı, iklimlendirme sistemlerinde taze havanın önemi vurgulandı. Bu noktada sektörümüzün birçok mevcut tesislerinde rehabilitasyon çalışmaları yapıldı. Bununla birlikte bakıldığı zaman bu lojistik noktasındaki sıkıntıları tüm sektörler yaşıyor. Ama iklimlendirme sektörü de dahil bu lojistik sektöründeki maliyetlerin artışından kaynaklanan avantajları yeterince kullanamadık."
Yılı yüzde 40’lık bir büyümeyle kapatacağız
Sektöre yeni yatırımların planlandığına dikkati çeken Şanal, şöyle devam etti:
"Yurt dışından gelecek firmalar var ve Türkiye’deki mevcut firmalar da potansiyellerini, kapasitelerini artırma yönünde hazırlıklarına devam ediyor. Asıl bu lojistik maliyetlerindeki artıştan dolayı fırsatları, 2022 yılında, 2023 yılında hayata geçirmeye başlayacağız. Çünkü 30 yıllık ticari hayatımda bu denli bir ham madde sıkıntısı ve lojistikteki bu ekstra maliyetleri yaşamamıştım. Salgınla birlikte üçü bir araya geldiği zaman biraz değişik, enteresan, zor yıllar yaşadık ama bunlara da alıştık.
Kapanmalardan sonra fuarlarımız yapılmıyordu, organizasyonlarımız yapılmıyordu ama pandemi sürecinde bunlara da alıştık ve artık birçok organizasyonlar, fiziki olarak yapılmaya başlandı. Pandemi sürecinde kurallara uymaya alıştık. Değişik bir yaşam tarzına girdik. Fakat artık sanayicilerimiz, üreticilerimiz bu konuya da adapte oldu. Biz sektör olarak son bir ayda üç tane fiziki fuar gerçekleştirdik ve bu adımlarla da devam ediyoruz. Sektörümüz iyi bir noktada ve bu seneyi yüzde 40’lık bir büyümeyle kapatacağız. Tahmin ediyorum 2022’de de yine bu tür aktivitelere devam ederek önemli ölçüde bir büyümeyle yılı kapatmayı planlıyoruz."