100 yıldır dünyanın her yerinde büyük bir coşku ve direnişle kutlanan kadınlar günü, kadınların özgürlüğü ve hak mücadelesinin önemli bir sembolü haline geldi. Dünyanın her yerinde güzel bir şekilde kutlanan kadınlar günü maalesef ülkemizde bir anma tarihine dönüştü. Türkiye’de her yıl yüzlerce kadın erkekler tarafından şiddete uğruyor daha da kötüsü öldürülüyor. Her yıl öldürülen kadınların sayısı artarken, çözümlerde ise bir artış gözlemlenmiyor. Bu haberimizde, son 10 yılda hayatını kaybeden kadınları bir kez daha anacağız ve yaşanan eksiklikleri ortaya koymaya çalışacağız. İşte Türkiye’nin acı tablosu ve hayatını kaybeden kadınlarımız…

2015 yılında 303 kadın öldürüldü
2015 yılında 303 kadın hayatını kaybetti. Bir önceki yıla göre, 2015’te kadın cinayetlerinde bir artış yaşandı ve maalesef bu artış, önümüzdeki yıllarda da devam etti.
En çok kadın cinayeti; İstanbul’da 44, İzmir’de 20, Ankara’da 15, Diyarbakır’da 13, Antalya ve Bursa’da 12, Adana, Gaziantep ve Muğla’da 11, Kocaeli’de 10, Mersin’de 9 olarak kaydedildi.
Bu yıl, 50 kadın evliliğini, 15 kadın ise ilişkisini sonlandırmak istediği için öldürüldü. Öldürülen kadınların 110’u kocası veya boşandığı eşi, 50’si erkek arkadaşı ya da nişanlısı, 10’u oğlu, 8’i ise babası tarafından öldürüldü. Bu oranlar, kadınların en çok yakınları tarafından şiddet gördüğünü ve öldürüldüğünü ortaya koydu. Ayrıca, bu yıl koruma altında olmasına rağmen 27 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşayan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, bindiği minibüsün şoförü tarafından öldürüldü. Olay, 11 Şubat 2015 tarihinde meydana geldi. Minibüs şoförü Suphi Altındöken, genç kıza cinsel saldırıda bulunmaya çalıştı. Özgecan’ın direnmesi üzerine, zanlı genç kızı bıçaklayarak öldürdü. Cinayeti örtbas etmek isteyen katil, babası ve bir arkadaşının yardımıyla cesedi yaktıktan sonra dere kenarına attı. Bu vahşi kadın cinayeti, Türkiye’de büyük tepkilere neden oldu. İşyerlerinden okullarından güvenli bir şekilde çıkıp evlerine gidemeyen kadınların sesi, Türkiye’nin her ilinde yankı buldu. Kadın cinayetlerine karşı protestolar artarken, kadınların korunmasına yönelik yasal düzenlemeler tartışılmaya başlandı. Özgecan Arslan, Türkiye’deki kadın mücadelesinin önemli bir simgesi haline geldi.

2016 yılında 328 kadın öldürüldü
2016 yılında, bir önceki yıla göre öldürülen kadın sayısı 25 artarak maalesef 328’e yükseldi. Bu yıl da en fazla kadın cinayeti İstanbul’da yaşandı. İstanbul’da 34, Adana’da 17, Ankara’da 16, İzmir’de 16, Antalya’da ise 14 kadın öldürüldü. Bu cinayetlerin %44’ünün hangi bahanelerle işlendiği tespit edilemezken, %26’sı kadınların kendi hayatlarına dair karar almak istemesi, %10’u ise eşinden ya da erkek arkadaşından ayrılmak istemesi nedeniyle gerçekleşti.
17 Şubat 2016 tarihinde Türkiye acı bir kayıp haberiyle kahroldu. Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki lise öğrencisi Cansel K., matematik öğretmeni tarafından cinsel istismara uğradı. Genç kız, yaşadığı travmayı önce arkadaşlarına, ardından öğretmenlerine anlattı. Ancak iddiaya göre okul yönetimi, olayı örtbas etmek istedi.
Büyük bir umutsuzluk içine giren genç kız, babasının beylik tabancasıyla hayatına son verdi. Cansel’in ölümü bir intihar olarak değil bir cinayet olarak adlandırıldı. Cansel’in ölümünün ardından Türkiye’nin her yerinde '#CanselİçinAdalet' etiketiyle eylemler düzenlendi. Kadın hakları dernekleri, eğitim kurumlarında istismara karşı daha etkili denetimler yapılması gerektiğini vurguladı. Cansel K.’nin ölümünün ardından başlatılan soruşturmada, matematik öğretmeni B.E. gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan öğretmen, cinsel istismar ve intihara sebebiyet verme suçlamasıyla tutuklandı.

2017 yılında 409 kadın öldürüldü
2017 yılında, önceki yıllara göre kadın cinayetlerinde önemli bir artış yaşandı. Bu yılda 409 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Ayrıca, 387 çocuk ve 332 kadın cinsel istismara uğradı. Bu yılda ölüm olanları küçük yaşlara kadar indi ve maalesef 20 çocuk hayattan koparıldı. Kadın cinayetlerini önleyebilmek amacıyla ‘Pembe Vagon’, ‘Pembe Metrobüs’ ve ‘Pembe Trambüs’ gibi uygulamalar hayata geçirildi. Ancak bu uygulamalar kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin azalmasına olanak sağlamadı.
Kadınların 88’i kendi hayatına dair karar almak, 30’u boşanmak istediği için öldürülürken; 134 şüpheli ölüm ve 110 tespit edilemeyen kadın cinayeti gerçekleşti. 2017 yılı içerisinde en fazla kadın cinayetinin gerçekleştiği iller ise İstanbul’da 57, İzmir’de 32, Antalya’da 25, Bursa’da 18, Adana’da 17, Gaziantep’te 15 ve Konya’da 12 olarak belirlendi.
Antalya’nın Kepez ilçesinde 10 gün boyunca şiddet gördüğü kocasını şikayet eden Cemile Şentürk, karakol çıkışında kocası Vural Şentürk tarafından tabancayla vurularak öldürüldü.
Cemile Şentürk, kocası Vural Şentürk'ü başka bir kadınla yakaladı. Olayı kimseye söylememesi için Cemile Şentürk’ü tehdit eden Vural Şentürk, karısına 10 gün boyunca şiddet uyguladı. Vücudunda sigara söndürülen Cemile Şentürk, polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Karakoldan çıkıp Cemile Şentürk’ü takip eden Vural Şentürk, kız kardeşinin evine girmek üzere olan karısının arkasından gelerek belinden çıkardığı tabancayla ateş etti. Cemile Şentürk’ün ölümü, yasal eksiklikleri bir kez daha ortaya çıkardı. Şentürk’ün cinayeti, şiddet mağduru olan kadınların yeterince korunamadığını gösterdi.

2018 yılında 440 kadın öldürüldü
Bu yılda 440 kadın, erkekler tarafından hayattan koparıldı. Ayrıca, 2018 yılında 1217 çocuk istismara uğradı, 26 çocuk ise yakınları tarafından öldürüldü. Bu 26 çocuktan 11'i babaları tarafından, 6'sı annesi ile birlikte, 5'i baba şiddetine maruz kalarak, 3'ü ise istismar edildikten sonra öldürüldü. Aynı yıl, öldürülen 440 kadının 131'i şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçti. Kadın cinayetlerinin yüzde 37'sinde katil belirlenemezken, yüzde 27'si evli olduğu erkek ve yüzde 13'ü ise yakınları tarafından işlendiği tespit edildi. Ateşli silaha bağlı ölüm oranlarında da bir artış yaşandı ve bu oran yüzde 40'a ulaştı. Bunun nedeni ise bireysel silahlanmanın giderek daha kolay ulaşılabilir hale gelmesidir.
Şule Çet, 23 yaşında Gazi Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Tekstil Tasarımı bölümü 2. sınıf öğrencisiydi. Eğitim masraflarını karşılamak için Çağatay Aksu’nun da ortak olduğu bir işyerinde yarı zamanlı çalışıyordu. Ancak, işyerine sonradan ortak olan kişi, Şule’nin işine son verdi. Aynı zamanda asistanlık yaptığı Çağatay Aksu ise Şule’yi arayarak, “Yeni ortağımızla konuşuruz. İşe geri dönersin, ofiste buluşup, konuşuruz” diyerek 28 Mayıs 2018 tarihinde buluşma randevusu verdi.
28 Mayıs 2018’de, Şule Çet ile Çağatay Aksu, Çankaya’daki bir plazanın 20. katındaki bir ofiste buluştu. O gece saat 04.00 sıralarında, Şule Çet’in cesedi ofisin penceresinden düştü. Başlangıçta intihar ettiği iddiaları gündeme geldi. Ancak, yapılan otopsi ve güvenlik kamera görüntüleri, bu iddiaları çürüttü ve acı gerçeği ortaya çıkardı. Yapılan incelemeler, Şule Çet’in cinsel saldırıya uğradığını ve sonrasında 20. kattan atılarak öldürüldüğünü gösterdi. Bu dava, Türkiye'deki kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetle mücadelenin sembollerinden biri haline geldi.

2019 yılında 474 kadın öldürüldü
Özellikle 2019 yılında, bir önceki yıla göre ciddi bir artış yaşandı ve 474 kadın hayattan koparıldı. Bu yılda öldürülen 474 kadından 152’sinin faili tespit edilemezken, 134’ü evli oldukları erkekler, 25’i ise eski eşleri tarafından öldürüldü. Ayrıca, öldürülen kadınların 292’si evlerinde, 52’si ise sokak ortasında yaşamını yitirdi. Kendilerini en güvende hissetmeleri gereken ev ortamında kadınların yaşamını kaybetmesi, Türkiye’deki kadınların güvenli bir şekilde hiçbir yerde yaşayamadığını ortaya koydu.
Tarihler 18 Ağustos 2019’u gösterdiğinde Kırklareli’nde meydana gelen kadın cinayeti, bir çocuğun gözü önünde işlendi ve onun çığlıkları Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Eski eşi Fedai Varan (43) tarafından lokantada 10 yaşındaki kızının yanında boğazından bıçaklanan Emine Bulut (38) hayatını kaybetti. Küçük kızının gözü önünde hayatını kaybeden Emine Bulut’un katledilmesine ilişkin görüntüler, sosyal medyada infial yarattı. Ölmeden önce söylediği son söz ‘’öleceğim’’ oldu. Hayatını kaybeden Emine Bulut’un son anları ve kızının çırpınışları, tüm Türkiye’yi kahretti.

2020 yılında 300 kadın öldürüldü
Bu yılda, erkekler tarafından 300 kadın öldürüldü ve 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Cinayetlerin çoğu, kadının yakın çevresindeki kişiler tarafından işlendi. Öldürülen kadınların birçoğu, evli oldukları erkekler, birlikte oldukları erkekler veya eski eşleri tarafından öldürüldü. Ayrıca bazı kadınlar, oğulları, babaları ya da tanıdıkları kişiler tarafından hayattan koparıldı.
Kadın cinayetlerinin en yaygın gerçekleştiği yer ise evler oldu. Öldürülen kadınların çoğu, evlerinde yaşamını yitirdi. Diğer cinayetler ise sokaklarda, işyerlerinde ve çeşitli açık alanlarda meydana geldi. Bu durum, kadına yönelik şiddetin özellikle evde ve yakın çevrelerinde ne kadar yaygın olduğunu gösterdi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi olan Gültekin, 16 Temmuz’da Ula ilçesindeki evinden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Ailesi ve yakınları, Gültekin'in kaybolduğunu fark ettikten sonra sosyal medya üzerinden kaybolan genç kadının bulunması için kampanyalar başlattı. Bir süre sonra, Gültekin'in cesedi Menteşe ilçesinin kırsal Yerkesik Mahallesi’ndeki ormanlık alanda bulundu.
Gültekin’in eski arkadaşı olan Metin Avcı’yı gözaltına alındı. Avcı, "canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürmek" suçlamasıyla tutuklandı. İlk ifadesinde suçlamaları reddeden Cemal Metin Avcı, ortaya çıkan delillerle suçunu itiraf etmek zorunda kaldı. Avcı, bir süre önce ayrıldığı Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü, cansız bedenini yaktıktan sonra bir varile koyduğunu kabul etti. Pınar Gültekin’in canice katledilmesi, Türkiye’de gündem oldu. Ülkenin her yerinden Pınar Gültekin için adalet eylemleri düzenlendi. Kadın cinayetlerinin engellenmesi amacıyla milyonlarca kişi ses yükseltti.

2021 yılında 280 kadın öldürüldü
2021 yılında Türkiye’de 280 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Öldürülen kadınların büyük bir kısmı, katillerini tanıyordu. Birçok kadın, evli oldukları erkekler ya da birlikte oldukları erkekler tarafından öldürülürken, bazıları eski eşleri, akrabaları ve eski sevgilileri tarafından hayattan koparıldılar. Kadın cinayetlerinin en çok yaşandığı yer ise evlerdi. 2021 yılında 64 kadın, kendilerini güvende hissetmeleri gereken evlerinde katledildi. Bu durum, kadınların evlerinde bile tehlike altında olduklarını ve şiddetin ne kadar yaygın hale geldiğini gösteriyor.
Antalya'da 28 Temmuz'dan beri kaybolan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu, Kepez ilçesindeki bir ormanlık alanda ölü bulundu. Yapılan araştırmalar sonucu, Azra'nın son olarak inşaat mühendisi ve emlak ofisi sahibi olan 48 yaşındaki Mustafa Murat Ayhan ile iletişim kurduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Ayhan, Azra'ya cinsel saldırı uyguladıktan sonra öldürdüğünü itiraf etti.
Hala Haytaoğlu, Azra'nın 'kadınların sesi olmak için' gazetecilik bölümü okuduğunu ise şöyle anlattı:
"Azra'ya neden gazeteciliği seçtin diye sorduğumda bana, "Hala ben öldürülen, ezilen, şiddet gören, taciz tecavüz edilen kadınların sesi olmak istiyorum" demişti. Bütün kadınlar için çırpınmıştı, bu sonu asla hak etmemişti. Dünyanın en iyi kızıydı ve hep gazeteci olmak istemişti. Tek amacı, yıllardan beri istediği uğraşı buydu."

2022 yılında 334 kadın öldürüldü
2022 yılında Türkiye’de kadına yönelik şiddet maalesef büyük bir artış gösterdi. Bu yıl, 334 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 334 kadının 154’ü evli olduğu erkek, 35’i birlikte olduğu erkek, 27’si eskiden birlikte olduğu erkek tarafından hayattan koparıldı. 2022 yılında 23 kadın öldürüldüğü anda fail hakkında tedbir kararları olmasına rağmen korunmadı. Öldürüldüğünde tedbir kararı olan kadınların %50’si boşanma aşamasında olduğu erkekler tarafından öldürüldü.
2022 yılında Aksaray’da yaşanan korkunç bir cinayet, çocuk evlilikleri konusunu yeniden gündeme getirdi. 15 yaşındaki Melike Arıbaş, bir yakınının nişan törenine katılmak için evinden çıktı. Ancak, aynı törene katılan eski nişanlısı 22 yaşındaki Muhammet Kılıç tarafından başından vurularak öldürüldü. 15 yaşındaki genç kızın, okulda olması gerekirken, yaşça büyük biriyle nişanlandırılması büyük tepkiye neden oldu.

2023 yılında 315 kadın öldürüldü
2023 yılında Türkiye’de 315 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 248 kadının ölümü ise şüpheli olarak kayıtlara geçti. Kadın cinayetlerinin büyük bir kısmı, kadınların güvenli olması gereken evlerinde gerçekleşti. Bu yıl öldürülen kadınların çoğunun ölüm sebebi belirlenemedi. 2023'te öldürülen kadınların büyük bir kısmı, evli oldukları erkekler tarafından katledildi. 6 Şubat depremlerinde büyük yara alan Türkiye, kadın cinayeti haberleriyle de yıkıldı. Aile içindeki şiddetin giderek artması ve eksik koruma yöntemleri, kadınları hayattan koparılmasının başlıca sebepleri arasında yer aldı.
1998 doğumlu H.K.G., 2004 yılında henüz 6 yaşındayken annesinden bile büyük 29 yaşında bir adamla evlendirildi. 7 yaşında cinsel taciz görmeye başladı. 13 yaşında bir rahatsızlığı nedeniyle gittiği doktor H.K.G'nin durumunu anladı ve polise ihbarda bulundu. İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme, firari anne Fatıma Gümüşel için yakalama kararı aldı. 6 yaşındaki kızın evlendirildiği Kadir İstekli 36 yıl, babası Yusuf Ziya Gümüşel ise 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu olay Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü. Küçük yaşta zorla evlendirilen ve istismara uğrayan kız çocuğunun yaşadıkları, uzun süre ekranlarda ve sosyal medyada tartışıldı. Türkiye’nin bir diğer problemi olan çocuk evlilikleri yeniden gündeme geldi.

2024 yılında 394 kadın öldürüldü
Bu yılda 394 kadın cinayeti işlendi, 259 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. 2024 yılında 280 kadın, aynı evini paylaştığı yakınları tarafından hayattan koparıldı. 2024’te 19 kız çocuğu babaları tarafından öldürüldü. 2024 yılında, 20 kadının öldürüldüğü anda koruma kararı vardı. Öldürülen 394 kadından 111’i boşanmayı istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek ve ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesiyle hayattan koparıldı.
4 Ekim 2024 tarihinde İstanbul’un tarihi Edirnekapı surlarında korkunç bir cinayet işlendi. Semih Çelik, 19 yaşındaki İlkbal Uzuner’i vahşice katledip, cesedini surlardan aşağıya attı. Türkiye, bu şoke edici kadın cinayetinin etkisinden kurtulamazken, bir diğer acı olay daha ortaya çıktı. Semih Çelik’in, saatler önce evinde 19 yaşındaki Ayşenur Halil’i de öldürdüğü tespit edildi. Çelik, iki genç kızı hayattan kopardıktan sonra surlardan atlayarak intihar etti.
Bu iki kadın cinayeti, Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü ve toplumda büyük yankı uyandırdı. Kadın hakları örgütleri, Türkiye’nin dört bir yanında eylemler düzenleyerek kadın cinayetlerinin durdurulması için hükümete çağrıda bulundular. İstanbul Sözleşmesi ve kadınların korunması için alınması gereken tedbirler tekrardan gündem oldu.

2025 yılının ilk iki ayında 49 kadın öldürüldü
2025 yılının ocak ayında 33 kadın, çoğunlukla yakınları tarafından öldürüldü. Öldürülen kadınların 8'i evli olduğu erkek, 5'i birlikte olduğu erkek, 6'sı akrabası, 3'ü tanıdığı, 3'ü oğlu, 3'ü kardeşi, 2'si eskiden evli olduğu erkek ve 1'i babası tarafından hayatına son verildi. Bu verilere göre, Ocak ayında kadınların %24'ü evli oldukları erkekler tarafından öldürüldü.
Öldürülen kadınların 23'ü evinde, 3'ü sokakta, 1'i ıssız bir yerde, 1'i hastanede ve 1'i parkta hayatını kaybetti. 4 kadının ise öldürüldüğü yer tespit edilemedi. Bu ay öldürülen kadınların %70'i evlerinde öldürüldü. Bu istatistikler, kadına yönelik şiddetin en yakın çevrede ve güvenli olması gereken alanlarda gerçekleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Aile yılının il ayında 33 kadın hayattan koparıldı.
Bu ay 16 kadın cinayeti işlenmiş, 21 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 16 kadından 3’ü boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile öldürüldü. Bir kadın oğlunun çalışmaması hakkında konuşması bahanesiyle öldürüldü. 12’sinin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.
Kaynak: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu