Yangında yaşamını yitiren ve doğum günü 14 Nisan olan Nehir Sarıtaş’ın ailesi, anma alanına 16’ncı yaş günü için hazırlanan pastayı getirdi. Pasta, “Ailemizin ilk göz ağrısı, güzel prensesimiz, biliyoruz sen hep bizimlesin, doğum günün kutlu olsun” notuyla birlikte karanfillerin üzerine bırakıldı.
Hayatını kaybeden Ömür Kotan’ın annesi Zeynep Kotan, aileler adına hazırlanan platformdan bir konuşma yaptı. Kotan, “21 Ocak 2025, bizler için asla unutulmayacak, yüreğimizde derin bir yara olarak kalacak bir tarih. Biz o geceden sonra bir daha asla sabaha uyanmadık. Evlatlarımızı, eşlerimizi, ailelerimizi, arkadaşlarımızı kaybettik.” dedi.
“Bizlerin canından can koparıldı” diyerek duygularını dile getiren Kotan, amaçlarının adaletin yerini bulması olduğunu ifade etti. Hayatını kaybeden 36’sı çocuk toplam 78 kişinin, başkalarının ihmali sonucu yaşanan bir olayda hayatlarını kaybettiğini belirterek, “Yasımızı bile tutamıyoruz. Güvenli yaşam hakkı mücadelesini kazandığımız gün, ancak o zaman yas tutmaya başlayacağız.” diye konuştu.
kotan: Bu acının tarifi yok, bu bir cinayet
İçlerindeki acının asla dinmeyeceğini söyleyen Kotan, “Bu acının tarifi yok. Renklerimizi soldurdular, tıpkı arkamızda gördüğünüz bu otel gibi karanlıkta yaşıyoruz ama en acısı şu: O gece kaybettiklerimiz aslında hayatta kalabilirdi, hâlâ aramızda olabilirdi. Bunu düşünmeden geçirdiğimiz bir gün bile yok. Onlar ihmalin değil, göz göre göre işlenen bir cinayetin kurbanı oldular.” dedi.
Ailelerin yaşadığı kayıpların ardından ilk bayramlarını geçirdiklerini belirten Kotan, “Sevdiklerimiz olmadan ilk bayramımızı yaşadık. Neşe ve mutluluk günü olması gereken bayram, artık bizim için sadece sessizlik ve büyük hüzün demek. Hatıralara tutunarak ayakta kalmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

sarıtaş: Siz hiç yaşadığınızdan utandınız mı?
Yangında eşi Yılmaz ile çocukları Nehir ve Doruk Sarıtaş’ı kaybeden Duygu Can Sarıtaş da törende konuşma yaptı. Sarıtaş, “Siz hiç mucize eseri hayatta kalan birinin yaşadığından utandığını gördünüz mü? Çok sevdiğiniz birini teşhis etmek için beklerken, 'bu değil' diye utanarak sevinmeyi yaşadınız mı? Koklamaya doyamadığınız çiçeğinizden size kalan son hatıranın bir is kokusu olduğunu ve onunla yaşamak zorunda kalmanın ne kadar acı olduğunu tahmin edebiliyor musunuz?” diyerek yaşadığı acıyı dile getirdi.
doğan: Adalet salonlarda değil, vicdanlarda da sağlanmalı
Yangında eşi Ceren ve kızı Lalin Doğan’ı kaybeden Rıfat Doğan ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Unutmayalım ki adalet sadece mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da yer bulur. Sessizlik, bazen en ağır suç ortaklığıdır. Biz susmadık, susmuyoruz çünkü kaybettiklerimizin ardından boynumuzu büküp oturmak değil, onların adını yaşatmak, sesini duyurmak, hayallerini tamamlamak istiyoruz.”
Adaletin sağlanması gerektiğini vurgulayan Doğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biliyoruz ki bu acının hesabı sorulmazsa, bir gün başka bir aile daha aynı karanlığa uyanacak. Sevdiklerimizin son nefeslerini verdikleri yerde hala onların sesi olmaya çalışıyoruz. Çünkü ancak o sesi gerçekten duyurabildiğimizde adalet bizim için gerçekleşmiş olacak. Onların hayalleri yarım kaldı, bizim hayatlarımız eksildi ama biz buradayız. Onlar için, hepimiz için, bir daha kimse böyle yanmasın diye buradayız. Bu yangının üstü kapatılamaz, 'kader' diyerek geçiştirilemez. Bu katliamın sorumlularının yargılanmasını istiyoruz.”