"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Hafif yağmur
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,4206 %0.24
36,3086 %0.17
3.053.338 %-1.154
2.841,42 0,25
Ara
İşçi Haber Gündem Marmara Denizi’nin korunma altına alınması gerekiyor

Marmara Denizi’nin korunma altına alınması gerekiyor

 Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Ümit ediyoruz ki kısa süre içinde Marmara Denizi'ne, özel çevre koruma alanı statüsü kazandırılır. Böylece bir büyük koruma şemsiyesi oluşur, Marmara Denizi'nde bundan sonra yapılacak her türlü faaliyet bu koruma perspektifi dikkate alınarak gerçekleştirilir." dedi.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, yaptığı açıklamada, müsilajın geçen yıl kasım ayından itibaren 8 ila 18 metre arasında görüldüğünü ve nisandan itibaren yüzeye çıktığını söyledi.

Müsilaj oluşumuna yol açan nedenlere değindi

"Şimdi tekrar kasım ayı yaklaşıyor. Müsilaj oluşumuna neden olan faktörlere bakmamız lazım. Müsilaj oluşumuyla ilgili üç tetikleyicimiz var; biri küresel iklim değişikliğine bağlı sıcaklığın artması. Ne yazık ki bu sıcaklığın etkisi hala devam ediyor. Uzun yıllar ortalamasına baktığımızda ekim ayında sıcaklığın 11,5 derece yüksek olduğunu görüyoruz. Buna bağlı olarak da yaptığımız dalışlar esnasında su kolonunda sıcaklığın yüksek olmasının etkisiyle aşırı alg çoğalmasına rastlıyoruz. Bu çoğalma, müsilaj oluşumdan önce gerçekleşen bir durum."

Sarı, ikinci etkenin kirlilik yükü olduğunu, bunu bertaraf etmek amacıyla geçen yaz 22 maddelik Marmara Denizi Koruma Eylem Planı'nın devreye alındığını dile getirdi.

Bu planın çok önemli olduğunu ancak uygulanıp sonuç alınmasının zamanla olacağını vurgulayan Sarı, "Üçüncüsü, Marmara Denizi'nin durağan şartlarıdır. Ekim ayında Karadeniz'den gelen suyun debisi minimuma düşüyor. Bu yüzden yüzeydeki sirkülasyonlar iyice azalıyor." diye konuştu.

Sarı, kasım ayında yeniden müsilaj oluşmaması için denizin soğuması ve yağışlarla sirkülasyonun artması gerektiğini anlattı.

Marmara'nın, diğer denizlerden ayrı bir ekosisteminin olduğunu bildirdi

"Marmara Denizi'ne Karadeniz, Ege ve Akdeniz gibi muamele etmememiz lazım çünkü Marmara Denizi'nde ikili bir yapı var. Yüzeydeki ilk 25 metre derinlikte bulunan su, Karadeniz'den geliyor, kuzeyden güneye doğru Marmara'yı boydan boya geçerek Akdeniz'e akıyor. Dipteki su ise Akdeniz'den geliyor, o da alttan, dipten Karadeniz'e doğru gidiyor. Bu ikili yapı Marmara Denizi'ne orijinal bir özellik kazandırıyor. Kocaman bir deniz, iki dar boğazla büyük denizlere bağlı.

Koruma Eylem Planı'nın maddelerinden biri, Marmara Denizi'ne koruma statüsü kazandırılmasıyla ilgili. Basına yansıyan haberlerden anlıyoruz ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Marmara Denizi'nin özel çevre koruma alanına dönüştürülmesi yönünde bir hazırlık yapmış. Ümit ediyoruz ki kısa süre içinde Marmara Denizi'ne, özel çevre koruma alanı statüsü kazandırılır. Böylece bir büyük koruma şemsiyesi oluşur, Marmara Denizi'nde bundan sonra yapılacak her türlü faaliyet bu koruma perspektifi dikkate alınarak gerçekleştirilir."

İlginizi çekebilir

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *