Mühendis ve teknik personel üye sayısıyla alanındaki en büyük sendikalardan biri olan Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası'na bir veda yazısı ulaştı. Mühendis Tek-Sen Kocaeli İl Temsilcisi, sendika ile ilgili yaşadığı hayal kırıklıklarını dile getirdi. Sendikaya katılma motivasyonunun azaldığını ve yapıcı eleştirilerini şöyle dile getirdi.
‘’Mühendis Tek-Sen Kocaeli İl Temsilcisi olarak yazıyorum''
Mühendis Tek-Sen Kocaeli İl Temsilcisi; ‘’Merhabalar… Mühendis Tek-Sen Kocaeli İl Temsilcisi olarak yazıyorum… Mühendis Tek-Sen kurulma fikri iyiden iyiye dillendirilmeye başladığında dediler ki; "Bu ülkede sendika işi yürümez. Koltuk sevdasına düşerler, siyasetin bir tarafına tutunurlar vb..." dedim ki, "Neden olsun yahu? Akıllı başlı insanlarız. Sonuna kadar da haklıyız. Ayrıca artık X (Twitter) etkinliklerinin, siyasilerle görüşmelerin yeterli olmadığını gördük, bu işin çaresi sendikal faaliyette." sözlerine şunları ekledi.
‘’Başkalarının uzaktan temkinli bakışlarına, heves kırıcı sözlerine aldırış etmeden büyük bir heves ile
sendikaya üye oldum. Yedi aylık bu sürecin başlarında, sendikanın henüz emekleme döneminde olduğu düşüncesiyle herhangi bir beklenti içerisinde olmadan sabırla beklemeye koyuldum.'' dedi.
‘’SONUN BAŞLANGICINA!''
Mühendis Tek-Sen Kocaeli İl Temsilcisi;‘ ’Lakin... Bugün gelinen nokta için şunları söyleyerek başlıyorum, kendi açımdan, sonun başlangıcına:
1. Ateşli şekilde savunduğum husus; tek çıkar yolun, çoğunluğun düşündüğü ve inandığı barışçıl fiillerin
aksine, işvereni zora sokarak baskı altına alınabilecek eylemler olduğu. Ne var ki, hem sendika yönetiminde
hem de üyelerde bu düşüncenin savunusunu göremediğim gibi yeşerip filizleneceğine dair bir emare de bulamadım. Bu noktada "eleştirmekle olmuyor, çözümün önerin var mıydı?" diyenlere karşılık olarak, KMP gruplarında yazdığım 5 sayfalık metinde bulunan teorik eylem planının uygulamaya hazır halini sendika gruplarında yazdığımı belirtmeliyim. Birkaç kişi dışında ilgilenen kimse olmadı maalesef.
2. Aklı başında bir oluşum; bir yol haritası, uzun vadeli eylem planı, adına ne derseniz deyin, geleceğe dair projeksiyonlar ortaya koymalıdır. Somut hedefler belirlemeli, bu hedeflere yönelik birtakım planlar hazırlamalı, planların uygulamaya geçilme zamanlarını belirlemeli, uygulama sırasındaki olası olumsuzlukları hesaplayarak önlem planları oluşturmalıdır. Bunlardan herhangi birini göremedim yazık ki.
3. Ömür kısa... Hakkımızı alabilmek için acele etmek gerekir. Bir an önce eyleme geçmek elzem. Maalesef, konfederasyon oluşturulması için hazırlanan metinde, konfederasyon oluşturulması çalışmalarına başlanması tarihinin üç ay ötelendiğini öğrendim.
4. Yukarıda bahsettiğim öteleme kararının neden alındığına ilişkin bir açıklama olmamasından hareketle şeffaflık meselesine değineyim... 7 aydır sendika üyesiyim ama bırakın aylık raporu; üç aylık, altı aylık faaliyet raporu bile görmedim. Herhangi bir denetleme raporu görmedim.
Neler yapıldığını, hangi faaliyetlerin yürütüldüğünü, ne kadar aşama kaydedildiğini, toplanan paraların nasıl kullanıldığını ya da kullanılacağını bilmiyorum. Şeffaflık, bu sendikalarda sırf mevzuat emrettiği için olmamalı. Şeffaflık, bir düstur olmalı, bir hedef olmalı... Yoksa malum sendikalardan ne farkımız kalır? Bir örnek olarak... Konfederasyon çalışmaları için toplanılan mekan hakkında eleştiriler yapıldı. Orada bile çıkıp cesurca, "Şu yüzden burada toplandık ve şu kadar para harcadık." benzeri bir açıklama yapılmadı. Beni korkutan harcamaların büyüklüğü değil, bunları açıklama yönündeki iradenin yokluğu.
5. Konfederasyon kurulma süreci için açıklanan on maddelik metnin, üyelerin fikirleri alınmadan kaleme alınması, demokrasi adına bir garabet olduğu gibi söz konusu metinde yer alan ve eleştirilere kulak tıkayarak eleştirenleri cezalandıran maddenin varlığı düşündürücüdür.
6. Sendikal faaliyet çaba gerektirir, çalışkanlık gerektirir, disiplin gerektirir. Edindiğim birkaç duyum, bırakın çalışkanlığı, tembelliğin kol gezdiğini ortaya koyuyor. Yalnızca bir söylentiden neşet ve dolayısıyla zayıf olan bu düşüncemi güçlendirecek herhangi bir emare bulamamak, yazık ki söylentiyi güçlü kılıyor.
7. Konfederasyona delege seçilmesine ilişkin savunulan ‘üye sayısı ile orantılı’ anlayışını kesinlikle abes buluyorum. Hepimiz aynı amaca yani teknik personellerin haklarının alınmasına hizmet ettiğimize göre bir sendikal kolun diğerine üstün olabilmesi olasılığına hiçbir anlam veremiyorum.
8. KMP'ye karşı yazılan anlamsız bir yazı ve KMP'nin verdiği cevaptaki absürtlük, teknik personellerin arasında birliğin sağlanabileceğine ilişkin inancı erozyona uğratan hususlardan biri oldu.
Yukarıda saydığım tüm bu nedenlerden ötürü; umutlarımın, heveslerimin sona erdiğini, büyük ama çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımı ifade etmeliyim.
Anlaşılacağı üzere; Mühendis Tek-Sen'den ayrılıyorum.
(KMP'nin, verdiği cevapta sendika kuruluşuna kendini adayanları şahsi çıkarlarının peşinde koşanlar olarak nitelemesi ve dahi diğer fikir ayrılıkları dolayısıyla KMP'nin tüm gruplarından ayrılacağımın, eylemlerine katılmayacağımın bilinmesini isterim.)
Keşke böyle olmasaydı...
Çaba göstermeye devam edecek arkadaşlara sabırlar ve kolaylıklar dilerim.'' açıklamasıyla sendikadan ayrıldığını ve iyileştirme önerilerini sundu.