Kayseri'de Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanlığı için yapılan olağanüstü genel kurulda eski başkan Serhat Çelik’in adaylık başvurusu, büyük bir şok yarattı. Adaylık başvurusu kabul edilmeyen Çelik, duyduğu büyük üzüntüyü gözyaşlarıyla ifade etti ve “Ben bunu hak etmedim” diyerek sürecin arkasındaki güçleri sert bir şekilde eleştirdi. Ancak, Çelik’in adaylık başvurusunun reddedilmesinin ardında yalnızca prosedürel bir engel mi vardı? Yoksa Hizmet-İş’in yönetimde tek söz sahibi olma çabası mı devreye girdi?
Hizmet-İş'in Tek Elden Yönetilme İddiası: Güç Mücadelesi Nereye Gidiyor?
Serhat Çelik'in adaylık başvurusu, genel kurulda tek listeyle seçime giren Yavuz Navruz'un başkanlığa seçilmesiyle sonuçlandı. Çelik'in kaybetmesi sonrasında yaptığı açıklamada, “İşçinin iradesiyle seçilen şube başkanını görevden aldırmak için ellerinden gelen gayreti gösterdiler” sözleri, sendika içindeki gizli güç savaşlarını gün yüzüne çıkardı. Çelik, kaybının ardında, Hizmet-İş yönetiminin tüm yetkiyi tek başına elinde tutma isteğinin bulunduğunu savundu.
Çelik’in yıllarca liderlik yaptığı sendika içindeki ilişkileri, güç dinamiklerinin nasıl işlediğine dair ipuçları veriyor. Sendika içindeki bu mücadelelerin, sadece yerel değil, ülke çapındaki işçi hakları mücadelesini de derinden etkileyeceği kesin.

Hizmet-İş, Enerji İş'e Neden Para Teklifinde Bulundu? Gizli Stratejisinin Arkasındaki Neden Nedir?
Serhat Çelik’in yaşadığı süreç, yalnızca Kayseri’deki sendika içindeki oyunları değil, tüm Türkiye'deki sendikal güç savaşlarını da sorgulatıyor. Geçtiğimiz aylarda, Hizmet-İş Sendikası’nın, Enerji İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mübin Tekin’e para teklif ettiği iddiaları gündeme gelmişti. Bu tür tekliflerin, işçilerin iradesini belirlemeye yönelik stratejiler olarak değerlendirildiği öne sürülmüştü.
Çelik’in başvurusu reddedildikten sonra yaşadığı bu trajik durum, bu tür stratejilerin daha da derinleşeceği ve işçi hakları mücadelesinde yeni bir dönemin açılacağına dair endişeleri arttırıyor. Çelik’in yaşadığı bu sıkıntı, aslında Hizmet-İş’in kendi içindeki güç mücadelesinin ve siyasi hesapların bir sonucu muydu?
Hizmet-İş’in Yükselen Tek Adam Rejimi: Ne Kadar Adil?
Hizmet-İş Sendikası, son yıllarda giderek artan şekilde tek elden yönetilme yoluna gitmeye başladı. Çelik’in adaylık başvurusunun reddedilmesi ve diğer sendika içindeki güç mücadeleleri, sendikanın yönetim biçiminin tartışılmasına yol açıyor. Yönetimdeki tek bir kişinin egemenliğini sağlamak amacıyla yapılan bu hamleler, sendika üyelerinin kararları ve iradeleri üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?
Bir sendika, işçilerin haklarını savunmak için mi var, yoksa belirli bir grubun güç oyunlarına hizmet etmek için mi? Hizmet-İş’in içindeki bu kirli oyunlar, işçi haklarını gerçekten savunuyor mu, yoksa sadece belirli çıkar gruplarının elinde mi oyuncak oluyor?
Sendika Siyasetinde Yeni Dönem: Güçlü Bir Sendika İçin Adalet ve Şeffaflık Şart
Serhat Çelik'in gözyaşlarıyla dile getirdiği haksızlık, Kayseri'deki Hizmet-İş Sendikası için yeni bir dönemin habercisi olabilir. Çelik, yıllarca yaptığı liderlik ve sendikadaki etkin çalışmalarıyla büyük bir destek kitlesi edinmişti. Ancak, bu süreçte yaşadığı zorluklar, işçi hakları konusunda izlediği yol ve üyelerle olan ilişkileri, bazı çevrelerde olumsuz bir etki yaratmış olabilir.