İran ile 4+1 ülkeleri ve ABD arasında 29 Kasım'da Avusturya'nın başkenti Viyana'da yapılacak nükleer anlaşma müzakereleri yaklaşırken ülkeler pozisyonlarını korumaya devam ediyor.
İran tarafı yaptırımların kaldırılması ve ABD'nin kendilerine güvence vermesi noktasında ısrarını sürdürüyor. ABD tarafından da Tahran yönetiminin taahhütlerine uyması gerektiği yönünde açıklamalar yapılıyor.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Başmüzakereci Ali Bakıri, geçen hafta Fransa, İngiltere ve Almanya'da diplomatik temaslarda bulunurken Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi de dün Tahran'da İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ile görüştü.
İran sokağında ise Viyana'daki görüşmelerin başarıyla neticelenmesi ve yaptırımların kalkması yönünde bir hava hakim.
AA ekibi başkent Tahran'ın en hareketli noktalarından Cumhuri Caddesi'nde halka nükleer anlaşmaya dair düşüncelerini sordu.
"ABD'ye karşı geri adım atmalıyız"
Serbest çalışan Mesud Senayi, İran yönetiminin ABD'ye karşı tutumunu eleştirerek, "İran olarak 40 yıldır 'ABD hiçbir şey yapamaz' diyoruz ancak ABD bir belgeyi yırtarak 80 milyon insanın hayatını etkiledi. Biz güçlü olduğumuzu iddia ediyoruz ancak bu nasıl kudrettir ki başka bir ülke bizim yaşantımızı rahat bir şekilde etkileyebiliyor. Ekonomik kriz var ve son birkaç yılda yüzde 600700 enflasyonu tecrübe ettik." ifadelerini kullandı.
ABD yaptırımlarının İran'ı etkilediğini dile getiren Senayi, şunları söyledi:
"Doğu güçleri olduklarını iddia eden Rusya ve Çin bile ABD ile iş tutuyor. ABD'ye karşı geri adım atmalıyız. Eğer taviz vermezsek 40 yıldır yaşadıklarımızı yaşarız. Sonuç alsaydık bu 40 senede alırdık, ancak alamadık. Bundan sonra bakış açımızı değiştirmeliyiz."
Ahmed Selimi de görüşlerini şöyle aktardı:
"İran 'Geri adım atmayacağım' diyor, fakat ne zamana kadar? Halk perişan oldu. Ne zamana kadar böyle devam edecek? ABD sözünde durmuyor ancak kavga da sonsuza kadar devam edemez. Her kavganın sonu barıştır. Onlar taahhütlerine uymuyor ancak biz de geri adım atmalıyız. Çözüm her iki tarafın da taviz vermesidir. Halkımız bu kadar sıkıntı çekiyor ve sorun yaşıyor, sonu ne olacak?"
"İran ile ABD arasında bir anlaşmanın olmasını kesinlikle istiyoruz"
Bir başka İranlı Ruzgar Mustafayi ise yıllardır toplantı üstüne toplantı yapıldığından ancak sonuç çıkmadığından yakındı.
Mustafayi, "Halkın yaşamına direkt etki edecek bir nükleer anlaşma olmalı. İran ile ABD arasında bir anlaşmanın olmasını kesinlikle istiyoruz. İnsanlarımıza olumlu yansıyacak bir gelişme olmalıdır ve inşallah geç olmadan gerçekleşir. Şimdi hükümet ve Meclis aynı çizgide. Şimdi yargı, yürütme ve yasama aynı görüşe sahip, o nedenle daha rahat sonuç alınabilir." yorumunu yaptı.
Serbest çalışan Muhammed Resulifer ise ülkedeki ekonomik krizin ABD yaptırımları nedeniyle yaşandığını ifade etti. Resulifer, "Dünya ile diyalog halinde ve uluslararası kurallara bağlı kalınmasını istiyoruz. Nükleer anlaşmanın sağlıklı bir temele oturmasını ve ülkeler arasındaki barış ile dostluk olmasını bekliyoruz. Gelecekten hem umutluyuz hem de tereddütlerimiz var." diye konuştu.