İSTANBUL (AA) SEMRA ORKAN Sağlığı elveren herkesi kök hücre bağışına davet eden Belki de Sensin Derneği, hasta ve onların yaşama ümitlerini yeşerten bağışçıların gönüllü çalışmalarıyla 8 yıldır farkındalık oluşturmaya çalışıyor.
Dernek gönüllüleri, konuyla ilgili farkındalığı artırmak için şirketlere, üniversitelere, kamu kurum ve kuruluşlarına giderek seminerler veriyor.
Derneğin kurucusu Aykut Kadir Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugüne kadar yurt genelinde 300'den fazla seminer verdiklerini söyledi.
Kök hücre nakliyle ilgili dijital içerik ürettiklerini dile getiren Kurt, "Bu içerikleri çeşitli platformlarda paylaşıyoruz. Asıl yöntemimiz yüz yüze anlatmak. Şu ana kadar 6 binin üzerinde gönüllü başvurusu aldık. 15 şehirde de faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Biz bu işe ilk başladığımızda gönüllü bağışçı sayısı 30 bin civarındaydı, şu an 700 binin üzerinde ama hala yetersiz." dedi.
Bağışçı olma sorumluluğunu herkesin taşıması gerektiğini vurgulayan Kurt, şunları kaydetti:
"İnsan hep, 'Nasıl olsa benim başıma gelmez, nasıl olsa bir başkası gider bağışçı olur' diyor. Ancak öyle olmuyor, başımıza geliyor, biz bunun örneklerini çok gördük. Ve nasıl olsa bir başkası gitmiyor. İnsanlar uygun donörü ambulans bekler gibi bekliyor. Ambulans üç dakika gecikince veryansın ediyoruz ya insanlar da o şekilde sabırsızlıkla uygun doku bekliyor. Herkese, 'Sizler bir ambulanssınız ve bir hayat kurtarma adayısınız' diyoruz. İnsanlar donör olmaktan korkmasın, çekinmesin, kök hücre bekleyen hastaların çoğunluğu çocuk. Eğer çocuklarımızın hayatını koruyamazsak hiçbir şeyi koruyamayız."
"Donör olmak isteyenlerin Kızılay kan merkezine giderek 3 tüp kan vermesi gerekiyor"
Esra Tavelli Ören, yaklaşık 4 yıl önce eşleşme sağladığı hasta için kök hücre bağışladıktan sonra dernek gönüllüsü olmaya karar verdi. Kendi hikayesini anlatarak örnek olmaya çalıştığını belirten Ören, "Kök hücre bağışı insanların çekindiği, bir o kadar da merak ettiği bir konu. Donör olmak isteyenlerin öncelikli olarak Kızılay kan merkezine giderek 3 tüp kan vermesi gerekiyor. Böylece ilik bankasına kaydınız yapılıyor. Size, ihtiyacı olan bir hastayla eşleştiğinizde de arayıp bilgi veriliyor. Beni de böyle aradalar. Çok heyecanlandım. Akşam işten çıkmayı zor bekledim. Havada yürüyordum, ayaklarım yere basmıyordu. Birine bir faydam olabildi, bundan daha güzel ne olabilir hayatta? "ifadelerini kullandı.
"İlik vermek beni çok da zorlayan bir şey değildi"
İlik verdiği kişiyle hiç karşılaşmadığını aktaran Ören, taraflar isterlerse ilk iki yıldan sonra bunun mümkün olduğunu ancak kendisinin böyle bir talebinin olmadığını söyledi.
Ören, herkesin bağışçı olabileceğini belirterek "Ön yargılı olup, 'Ben donör olamam, işte iki tane ameliyat oldum, safra kesemi almışlardı, yok şuramda kist vardı.' gibi gereksiz serzenişlere kapılmayın. Ben doğuştan gelen bir nedenden dolayı defalarca ameliyat oldum ama donör olmamda bir sorun görülmedi. Bunlar gönüllü olmanızı etkileyecek şeyler değil. İnsanlar, 'Ben donör olamam' demeden önce gidip donör adayı olmalılar." şeklinde konuştu.
"Hayat kurtarmak için gönüllü olun ve umudu devam ettirin"
Belki de Sensin Derneğinin dokunduğu hastalardan biri de Sibel Sönmez. Lösemi iken uygun donörü dernek sayesinde bulan Sönmez'e 6 yıl önce kök hücre nakledildi.
Sönmez, o süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Tedavi sürecim oldukça zorlu geçti. Şu an sağlığım tamamen yerinde, kök hücre ile yaşama tutundum ve ikinci bir şansım oldu. Sağılığıma kavuşunca bana bu şansı veren Belki de Sensin Derneğinin gönüllüsü oldum. Şimdi insanların farkındalığını artırmak ve kök hücre bağışını teşvik etmek için insanlara hikayemi anlatıyorum. Kimse 'benim başıma gelmez' demesin. Bir gün kanser olduğunuzu öğrenip ölümle burun buruna gelebilirsiniz. Böyle bir durumda uygun kök hücreyi bulmak tamamen bir şans. Hastanelerde bu şansı elde edemeyen insanlara da tanık oluyorsunuz. Hastane odasında bekleyenler için umut olmanız çok önemli."
Sönmez, sözlerini, "Umudu da Belki de Sensin gönüllüleri sağlıyor aslında. 'Birisi nasıl olsa gider, birisi nasıl olsa yapmıştır' demek işin kolayına kaçmak. Sizinle dokusu uyum sağlayan birini ancak siz kurtarabilirsiniz, bunu da sadece 3 tüp kan vererek yapabilirsiniz. O yüzden bir insanın hayatını kurtarmak için lütfen gönüllü olun ve umudu devam ettirin." diye tamamladı.