"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Kapalı
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5993 %0.47
36,6645 %1.01
3.187.882 %1.889
2.901,69 2,28
Ara
İşçi Haber Gündem Nuri Bilge Ceylan, Varşova’da masterclass etkinliğinde sinemaseverlerle buluştu

Nuri Bilge Ceylan, Varşova’da masterclass etkinliğinde sinemaseverlerle buluştu

Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) düzenlediği Varşova Türk Filmleri Haftasının ikinci gününde, festivalin "onur konuğu" Nuri Bilge Ceylan, sinemaseverler ve sinema öğrencileriyle bir araya geldi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün iş birliğiyle, YEE tarafından 2017'den bu yana 33 ülkede düzenlenen festival, Varşova'da da ilgiyle karşılanıyor.

Ceylan, Ujazdowski Çağdaş Sanat Merkezi'nde gerçekleşen masterclass etkinliğinde deneyimlerini paylaştı ve sinemaseverlerin merak ettiği soruları yanıtladı.

Koza, Kasaba, Mayıs Sıkıntısı, Uzak, İklimler, Üç Maymun, Bir Zamanlar Anadolu'da, Kış Uykusu ve Ahlat Ağacı filmlerinin yönetmeni Ceylan, son filmi "Kuru Otlar Üstüne" ile ilgili merak edilenler hakkında bilgiler verdi.

Çekim öncesi kullanılan storyboardlardan (resimli taslak) tercih etmeyen bir yönetmen olduğunu aktaran usta yönetmen, "Aslında storyboardlardan nefret ederim. Bana göre değil. Çünkü hayal gücünü durduruyor. Sete gittiğimde özgür olmak istiyorum. Oyuncuları, o anki hava durumunu ve her şeyi sıfırdan düşünmek istiyorum. Bu nedenle asla storyboard kullanmıyorum." diye konuştu.

Nuri Bilge Ceylan, storyboardların büyük prodüksiyonlardaki ekipler için uygun olduğunu kaydederek, "Bağımsız sinema için gerekli değil. Bana göre değil. Daha doğal bir şekilde çalışmayı seviyorum." dedi.

"Son filmimin çekimlerini 6 ay önce bitirdim"

İlk 3 filmini 5 kişiyle çektiğini dile getiren Ceylan, şunları kaydetti:

"Şimdi ise benim setlerim yaklaşık 40 kişilik. Son filmimin çekimlerini 6 ay önce bitirdim. Şimdi montajını yapıyorum. Bazen sete giderken ne çekeceğimi bile bilmiyordum. Bunu seviyorum. Biraz caz müziği gibi, doğal olmasını tercih ediyorum. Bir şeyleri değiştirmeyi, yeni şeyler denemeyi tercih ediyorum. Bence böylesi daha iyi.

Bu kez farklı bir görüntü yönetmeniyle çalıştım. Beni tanımıyordu. Ortak bir dilimiz yoktu. Bu nedenle biraz daha zor oldu. Fakat yönetmen sette yalnızdır, ressam gibi. Bazıları der ki, sinema birçok kişinin yaptığı sanat eseridir. Bu doğru değil. Ben sette yalnız hissediyorum. Kimse umursamaz. Herkes ne yapacaksa onu ve verilecek kararları bekler. Bu nedenle sizin çözüm üretmeniz gerekir. Herkes yönetmeni bekler. Belki her sette bu böyle değildir ama benim setlerimde durum böyle. Belki ben çok yönlü ve obsesif biriyim. Herkes, ben ne dersem onu yapmalı. O nedenle herkes beni bekler."

Başarılı yönetmen, özellikle çekim sürecini uzun tuttuğunun altını çizerek, "Benim için en iyi kamera bedava olandır. Ben kameraya para ödemiyorum. Genellikle kamera için sponsor buluyorum. Böylece o kamera ile çekim yapıyorum. Benim için çok önemli değil. Bugün artık sanıyorum bütün kameralar yeterince iyi." ifadelerine yer verdi.

Kişilik olarak çok konuşkan biri olmadığına dikkati çeken Ceylan, "Işık konusunu bilirim. Çünkü fotoğrafçılıktan geliyorum. İlk üç filmimin görüntü yönetmeni bendim. Böylece ışıkla ilgili çok fazla bilgim var ve ışık düzenini kendimden başkasına bırakamam." dedi.

"Sette bir arayış içindeyim"

Ceylan, çekim öncesi tüm ekiple genel bir konuşma yaptığını kaydederek, şu bilgileri verdi:

"Ben sette bir arayış içindeyim. Günün sonunda sahnelerin tamam olduğuna emin olamam. Her zaman şüphe duyacak bir şey vardır. Montaja kadar herhangi bir şey için emin olamazsınız. Emin olmamalısınız da. Çünkü sette bir sahneyi çok beğenirsiniz. Ancak montaja geldiğinizde sandığınız gibi iyi olmadığını görürsünüz. Bu nedenle şüpheyle yaklaşmanız iyidir. Montaj öncesi her şeyi denemeli ve montaja girdiğinizde her sonuca hazırlıklı olmalısınız."

Son filminde 200 saatlik çekim yaptığını söyleyen usta yönetmen, "Bu tabii ki montaj süresini uzatıyor ama hiç sorun değil. Sonuçta evde sıcak yuvanızda yalnız oluyorsunuz. O nedenle uzun zaman alması hiç sorun değil." değerlendirmesinde bulundu.

Ceylan, senaryoyu çok detaylıca yazdıklarının altını çizerek, buna rağmen sete girdiğinde hala bir arayış içinde olduğunu ve en iyisini aramayı sürdürdüğünü kaydetti.

Yazdığı senaryonun son halinin ilk haline kıyasla çokça değiştiğini söyleyerek, her zaman en iyisini yapmak için senaryonun daha önünde bir şeyler yapmaya çalıştığını vurguladı.

Ceylan, son olarak çektiği "Kuru Otlar Üstüne" filminde çok fazla diyalog olduğunu, bazı sahneleri bir sayfada, bazı sahneleri ise 20 sayfada yazdığını dile getirerek, "Ben çok hızlı değilim. Son filmlerimin bütçesi yüksekti. Ben bütçenin çoğunu çekim zamanına harcıyorum. Çekim süresi eğer çok sıkı bir zamanlamaya sahipse, o zaman problem vardır. O zaman ilerleyemez, daha iyisini düşünemezsiniz. Çekim zamanlaması çok önemli. Az kişiyle çalışabilirim ama çekim süresini uzun tutmayı tercih ederim. Bu benim için daha iyi." diye konuştu.

Oyuncularla ilgili bir formülü olmadığını kaydeden Ceylan, "Herkes ayrı bir dünya. Bu nedenle herkese uygun bir formül geliştirmek mümkün değil. Her birey farklı bir kişiliğe sahip ve siz de her biri için farklı bir yol bulmalısınız." ifadelerini kullandı.

İlginizi çekebilir

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *