İSTANBUL (AA) GÜÇ GÖNEL SAĞIROĞLU İlkokul birinci sınıfa başlayan öğrenciler yılın bu döneminde yavaş yavaş okuma yazmaya adım atarken, bazı öğrencilerin okul öncesi dönemde öğrendikleri yanlışlar, okumada zorluk yaşamalarına neden olurken kariyer seçimini bile etkileyebiliyor.
Sınıf Öğretmenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her çocuğun gelişimsel psikomotor becerisi veya zihinsel gelişiminin farklı olduğunu, ilkokula başlayan öğrencilerden bazılarının okul öncesi dönemde okuma yazmayı öğrendiğini söyledi.
Bu öğrencilerden bazılarında hafif, bazılarında ciddi problemlere rastladıklarını belirten Prof. Dr. Turan, "Bunun en önemli sebebi okul öncesi eğitimde bazı anaokullarının, kreş veya özel eğitim kurumlarının ya da velilerin çocuğa okuma yazmayla ilgili ön bilgileri öğretmeye dayalı yapılan yanlışlıklar oluyor." dedi.
"Okul öncesi eğitimde kesinlikle ilk okuma yazma öğretilmez." demediklerinin altını çizen Turan, şöyle konuştu:
"Burada bazı kriterlerimiz var. Çocuğun öncelikle psikomotor, kas ve zihinsel gelişiminin buna uygun olması gerekiyor. Çocuk uygun bir şekilde hazırlanmış ise bu öğretim sürecine başlanabilir velev ki okul öncesi dönemde olsun. Burada sorun, bazı okul öncesi öğretmenler veya velilerimizin yöntemi tam bilmemesinden kaynaklanıyor. Yöntemi bilmemeleri nedeniyle eski öğrendikleri, araştırmadan kendi kurgularıyla öğretmeye çalışmaları problem oluyor. Sesleri öğretirken çocuk harfleri karıştırıyor, yanlış yazıyor, yanlış hecelemeler yapıyor. Bunlar da çok ciddi problem yaratıyor."
Prof. Dr. Mehmet Turan, ilk okuma yazma ve ses temelli cümle öğretimi konusunda bilgi sahibi, ses esaslı cümle yöntemini tam olarak bilen okul öncesi öğretmenlerinin, çocuğun da psikomotor becerileri ve zihinsel gelişimi buna uygunsa okuma yazma öğretmelerinde bir sakınca olmadığının altını çizdi.
Çocukların okul öncesi dönemde sesleri tanıma, hissetme ve ayırt etmesinin sağlanması gerektiğini belirten Turan, şöyle devam etti:
"Örneğin E sesini öğrendi, L sesini öğrendi. E ve L sesi birlikte EL hecesine veya kelimesine ulaştı. Bu aşamalı bir şekilde, yavaş yavaş, sindirecek şekilde, pekiştirmeye dayalı şekilde, çok hızlı yapmadan öğretilirse süreç olumlu olur. Ünlü harfleri öğretmede sorun yok ama L harfine 'LE' diyor, B harfine 'BE' diyor. Çocuğa diyorsun ki BEBE yaz, iki tane E harfiyle BEEBEE yazıyor. Böyle sorunlar oluyor. Bu D harfinde de geçerli. Okul öncesi öğretmenlerimizden sınıf öğretmenleri olarak ne talep ediyoruz? Çocuğun dinleme, konuşma becerileri, çocuğun kelime servetini, zihinsel sözlüğünü artırmalarını talep ediyoruz. Çünkü çocukların yeni kelimeler öğrenmeleri açısından okul öncesi eğitim çok önemli."
"Yapılacak hatalar kariyerlerine bile ket vurabilir"
Okul öncesi öğretmenlerinden öğrencilerine öncelikle 8 ünlü harfi (A, E, İ, I, U, Ü, O, Ö) öğretmelerini isteyen Turan, bu süreçte çocukların zihinsel ve bilişsel gelişimine odaklanılmasının önemine işaret etti.
Okul öncesi çağdaki çocukların "yarış atı" gibi görülmemesini isteyen Turan, bu sürecin her çocuğun anlayabileceği ve kavrayabileceği düzeyde yürütülmesini istedi. Aksi durumda bu sürecin "akademik benlik sürecine ket vuracağını" vurgulayan Prof. Dr. Turan, şunları söyledi:
"Çocuğun temel eğitimi, akademik benlik tasarımı açısından çok önemli. Dersler birbiriyle de ilişkili. Örneğin Türkçe iyi bir okur yazar olmaması, okuma yazma öğretim sürecinin verimli bir şekilde yürütülmemesi çocuğun matematik, hayat bilgisi, sosyal bilgiler derslerini kavraması, öğrenmesi ve başarısına ket vurabiliyor. Çünkü ilk okuma yazma öğretimi dersi tüm derslerin temelini teşkil ediyor. Çocuk bir problem çözme sorusu olduğunda okuyamıyor, yanlış yazabiliyor. Ondan dolayı biz diyoruz ki bu çok hassas bir süreç. Bu sürecin yavaş, sindirecek şekilde yürütülmesi gerekiyor. Bu süreçte aksaklıklar oluşursa çocukların gelecekteki akademik gelişimlerine, kariyerlerine, alışkanlıklarına, meslek seçimine bile ket vurabilir."
Prof. Dr. Mehmet Turan, okul öncesinde bazı özel kurumların okuma yazma öğretimini "reklam amacı" olarak kullandığına da dikkati çekti.
"Okul öncesinde okuma yazma öğretimi mevzuatta yok"
Okul Öncesi Eğitim Kurumları ve Eğitimcileri Derneği (OKEVED) Başkanı Sefa Özdemir Yılmaz, okul öncesi eğitim kurumlarında okuma yazma öğretilmesine ilişkin bir mevzuat bulunmadığına dikkati çekti. Okul öncesinde çocuklara sadece ses çıkışlarını öğrettiklerini belirten Yılmaz, çocuklar ilkokula başladığında verilen bu eğitimin olumlu etkisinin görüldüğünü dile getirdi.
Sefa Özdemir Yılmaz, okul öncesi dönemde okuma yazma öğretimi verilmeye başlamasının altında "veli talebi" geldiğinin altını çizdi. Çocuklarının ilkokula başladıklarında okuma yazma öğrenmede sıkıntı yaşamamalarını isteyen velilerin okul öncesi kurumlarından bu anlamda talepte bulunduğunu belirten Yılmaz, "Yanlışlıklar veliden kaynaklı. Veliler anaokullarından çocuklarına okuma yazma öğretmelerini istiyorlar. Bazı okullarımız da mecbur hissediyor Halbuki böyle bir mecburiyet yok, bizim müfredatımızda bu sistem yok." dedi.