ANTALYA (AA) SÜLEYMAN ELÇİN Antalya'da 9 yaşında başladığı güreşte olimpiyat şampiyonluğuna ulaşan 89 yaşındaki İsmail Ogan, sporcular için başarıya giden yolun düzenli ve mutlu bir aile hayatından geçtiğini ifade etti. Ogan, başarısının sırrını kendisini her zaman destekleyen 63 yıllık eşi Zeynep ile yaptığı mutlu evliliğine bağlıyor.
Aksu ilçesinde çobanlık yapan Yörük bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen İsmail Ogan, 9 yaşında başladığı ilkokulda defter yaprağı alabilmek için köylerinde yapılan güreşlere katıldı. Arkadaşlarını yenerek kazandığı paralar ile defter yaprağı ve kalem alan Ogan, babasının karşı çıkmasına rağmen ailesinden gizli bir şekilde kentteki güreşlere bazen saatlerce yürüyerek katıldı.
Güreşlerde elde ettiği başarılar ile başpehlivanlığa kadar yükselen Ogan, 1955'te 22 yaşındayken katıldığı tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri'nde kendisini fark eden o dönemin milli takım antrenörü, Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu güreşçi Yaşar Doğu tarafından Ankara'ya davet edildi.
Minder güreşinde kısa sürede Türkiye şampiyonu olmayı başaran Ogan, "Dünyayı tuş eden şampiyon" lakabıyla üst üste rakiplerini yenerek önce Balkan ve dünya şampiyonalarında kürsüye çıktı. İlk katıldığı olimpiyatlar olan 1960 Roma Olimpiyatları'nda finalde Amerikalı rakibine yenilerek gümüş madalya alan Ogan, 4 yıl sonra ise Tokyo Olimpiyatları'nda serbest stil 78 kiloda altın madalyanın sahibi oldu.
Ruslara soyadını ezberletti
Attığı kündeleriyle bilinen, Rus güreşseverlerin o dönem kündeye "Ogan" ismini vermesini sağlayan İsmail Ogan, güreşi bıraktıktan sonra bir süre antrenör olarak genç güreşçilere hizmet etti.
Ardından emekli olan 5 çocuk babası Ogan, 86 yaşındaki eşi Zeynep Ogan ile Serik ilçesindeki mütevazı evlerinde mutlu bir hayat sürüyor.
Emekli olmasına rağmen kopamadığı güreşi televizyondan yakından takip eden Ogan, bugünlerde yaşadığı hastalıklar nedeniyle eşinin ve çocuklarının yardımı ile ayağa kalkabiliyor. Ogan, elini bir an olsun bırakmayan "gerçek şampiyon" diye hitap ettiği 63 yıllık eşi Zeynep Ogan'ın kendisine verdiği destekler sayesinde bu başarıları elde ettiğini söylüyor.
"Bence gerçek şampiyon eşim"
Ogan, AA muhabirine, Yörük bir ailenin çocuğu olduğu için küçük yaşlardan itibaren kondisyonlu olduğunu profesyonel spor hayatına başlayınca da düzenli ve disiplinli çalışarak başarılar elde ettiğini söyledi.
Antrenmanlarını bir gün bile olsa aksatmadığını aktaran Ogan, "Genç güreşçilere de bunu tavsiye ediyorum. Eşimin babasına ait 600 dönümlük araziyi her sabah kalkar baştan başa koşardım. Güreşçiler çok antrenman yaparak başarılı olabilir. Güreşlerde hiç yorulmaz, nefesim kesilmezdi. " dedi.
Eşiyle evlenmesine antrenörü Yaşar Doğu'nun aracı olduğunu belirten Ogan, "Eşim sağ olsun hep yanımda durdu. Aylarca kampta kaldığım için eşimi göremiyordum. O da sağ olsun bir kez olsun bana güler yüzünü eksik etmedi. Çocuklarımızı tek başına büyüttü diyebilirim. Bence gerçek şampiyon eşim." diye konuştu.
Hayatının en mutlu anının olimpiyat şampiyonu olduğu an olduğunu dile getiren Ogan, "Olimpiyat şampiyonu olup Türk bayrağını göndere çekince dünyalar benim oldu. O anı hala hatırlayınca gururlanıyorum. Ata sporumuz güreşte her zaman Türk sporcuları birincilik kürsüsüne çıkması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Ogan, tecrübelerini kendisini ziyarete gelen güreşçilere aktarmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.
Zeynep Ogan ise İsmail Ogan ile 63 yıllık evliliğinin bazen yoksulluk bazen de varlıkla ancak hep mutlu geçtiğini söyledi. Eşine hep destek verdiğini dile getiren Ogan, "Yılın yarısından fazla eve gelemezdi. Hep kamplarda, şampiyonalarda olurdu. Bir gün olsun tartışmadık, kavga etmedik. Onun başarılarıyla ben de gururlandım, mutlu oldum. Ölene kadar da onun elini hiç bırakmayacağım. Eşimin yaptığı spora hiç karışmadım. Sadece bir defa Amerika'dan antrenörlük teklifi geldi. Kabul etmemesini istedim. Türk sporculara hizmet etmesini istedim. Ben vatanımı çok seviyorum. Aç kalsam bile vatanımda aç kalmayı isterim." diye konuştu.