Oltan ve Köleoğlu Elektrik ve Enerji Üretimi Ticaret Anonim Şirketi'nde çalışan işçiler, uzun süredir daha insani çalışma koşulları ve haklarını savunmak amacıyla sendikal örgütlenme sürecine girmişti. Enerji İşçileri Sendikası’na üye olan işçiler, toplu iş sözleşmesi yapılabilmesi için gerekli yasal çoğunluğu sağladıktan sonra yetkili merciilere başvurmuştu. Ancak bu süreç, işyerinde sendikal faaliyetlere karşı engellerin ortaya çıkmasına neden oldu.
Oltan ve Köleoğlu Elektrik’te Sendikal Örgütlenme Krizi: Küçülme Gerekçesiyle İşten Çıkarmalar Yapıldı
Sendikal örgütlenmeye katılan işçilerin, işyerindeki bazı yöneticiler tarafından psikolojik baskılara ve tehditlere maruz kaldığı iddiaları, gündeme bomba gibi düştü. Çalışanlara, sendika üyeliğinden ayrılmaları yönünde telkinlerde bulunulduğu, hatta tehdit edildikleri öne sürüldü. Bu tür uygulamalar, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunulmasına yol açtı.
Enerji İşçileri Sendikası, bu tür sendikal hak ihlallerinin önüne geçilmesi ve işçilerin haklarının korunması için yasal başvurularda bulundu. Sendika, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na resmi başvuru yaparak sürecin emek ve işçi lehine bir şekilde sonuçlanmasını talep etti.
‘Küçülme’ Gerekçesiyle İşten Çıkarmalarla Sendikal Faaliyetler Mi Hedef Alınıyor?
9 Nisan 2025 itibariyle, şirketin “küçülme” gerekçesiyle işten çıkarmalar başlattığı bildirildi. Özellikle Karaman’daki işyerinde, Enerji İşçileri Sendikası’nın örgütlenme sürecinde aktif rol alan iki işçi işten çıkarıldı. Diğer bölgelerde de benzer işten çıkarmaların gündemde olduğu konuşuluyor.
Bu gelişme, işten çıkarmaların gerçekten ekonomik nedenlere dayanıp dayanmadığı, yoksa sendikal örgütlenmeye karşı bir engel teşkil edip etmediği konusunda kamuoyunda ciddi bir tartışma başlattı. İşçiler, kendilerine yönelik yapılan işten çıkarmaların aslında sendikal faaliyetleri engellemeye yönelik bir hareket olduğuna inanıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, çalışanların sendika kurma ve sendikalara üye olma haklarını güvence altına alırken, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesi, işçilerin sendikal faaliyetleri nedeniyle işten çıkarılmalarını yasaklamaktadır. Bu bağlamda, işçilerin sendikal faaliyetlere katılmaları gerekçe gösterilerek işten çıkarılmaları, yasalara aykırıdır ve yasal bir ihlal teşkil etmektedir.
Oltan ve Köleoğlu Elektrik’te yaşanan bu olay, işçilerin haklarını korumak adına yasal yollara başvurma hakkına sahip olduklarını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu süreç, işçilerin sendikal örgütlenme ve haklarını savunma yolundaki mücadelesinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.