Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in siyasi tarih bilmediği için siyasi tarif konusunda yetersiz kaldığını ifade etti. Çelik, Özel’in açıklamalarını eleştirerek, “Sayın Özgür Özel'in kendi partisinin siyasi çizgisini demokrat olarak nitelendirmesi, yalan siyasetinin bile sınırlarını zorlayan bir açıklama olmuştur” dedi.
"Yassıada Zihniyeti" Tanımlaması
Çelik, çok partili hayata geçilmesinden bu yana CHP’yi tanımlayan en doğru ifadenin “Yassıada zihniyeti” olduğunu söyledi. Çelik, CHP'nin geçmişteki ve bugünkü durumu arasında benzerlikler kurarak, partinin tarihsel çizgisinin demokrasiye karşı olduğunu belirtti.
Ömer Çelik, Özgür Özel'in, CHP’nin siyasi çizgisini “Meclis” ve “Anayasa” yanlısı olarak tanımlamasını “açık bir siyasi çarpıtma” olarak değerlendirdi. Çelik, şu açıklamalarda bulundu: “Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.' ilkesi temelinde demokrasi mücadelesi verirken, demokrasi karşıtı tüm girişimlerin 'siyasi karargahı' CHP Genel Merkezi'ydi."
Çelik, Özgür Özel’in, CHP Genel Merkezi'nin iç vesayetçiliğinin yanı sıra dış vesayet arayışına girmesini eleştirdi. Çelik, “Yabancı devletlerin CHP’ye neden sahip çıkmadığından şikayet eden ilk CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel oldu. Böylece Yassıada zihniyetine bir de ‘dış vesayet davetiyesi’ eklemiş oldu” diyerek, Özel’in dış politikadaki duruşunu eleştirdi.
Çelik, Özgür Özel'in "Safları netleştirelim" çağrısının aslında her şeyin net olduğu bir durumu yansıttığını belirtti. Çelik, şu ifadeleri kullandı: "Cumhuriyet, demokrasi, anayasa ve Meclis bizim safımıza yazılır. Sayın Özgür Özel ise CHP'nin safına sokak barbarlığı, Yassıada zihniyeti ve dış vesayet arayışını yazmıştır."