Öncü depremler, adından da anlaşılacağı üzere, aynı bölgede daha büyük bir depremin gerçekleşmesinden önce meydana gelen sarsıntılardır. Ancak bir depremin öncü olarak tanımlanabilmesi için, sonrasında daha büyük bir depremin yaşanması gerekir. Öncesinde oluşan küçük depremler, ancak büyük bir deprem gerçekleşirse "öncü deprem" olarak adlandırılır. Öncü deprem (Foreshock), daha büyük bir depremin ya da ana şokun birkaç saniye ile birkaç hafta öncesinde, ana depremin kırılma alanında veya yakınında meydana gelen küçük bir sarsıntı olarak tanımlanır.
Kandilli Rasathanesi’ne göre de bazen büyük bir deprem olmadan önce küçük sarsıntılar yaşanır ve bu tür depremler “öncü depremler” olarak adlandırılır. Ancak şunu belirtmek gerekir ki, bir depremin öncü mü yoksa bağımsız bir küçük deprem mi olduğu, büyük deprem meydana gelmeden önce anlaşılması mümkün değildir.
Özetle, öncü depremler ana şok öncesinde ortaya çıkan, gerilimin arttığını işaret eden küçük sarsıntılardır, ancak önceden ayırt edilmeleri imkânsızdır.
Artçı Deprem Nedir?
Artçı depremler ise, ana depremden sonra meydana gelen ve genellikle daha küçük ölçekli sarsıntılardır. Ana depremin yarattığı stres boşalmasını tamamlamaya yönelik olarak oluşan bu depremler, bazen günler, bazen de yıllar boyunca sürebilir.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) artçı depremleri, ana şoku takip eden günler veya yıllar boyunca aynı genel alanda gerçekleşen küçük depremler olarak tanımlar. Artçı depremler, ana şok sırasında kayan fayın bir bölümü boyunca yaşanan küçük yeniden ayarlamaları temsil eder ve sıklıkları zamanla azalır.
Tarihsel verilere göre, 30 km’den daha derin gerçekleşen depremleri artçı depremlerin takip etme olasılığı, sığ depremlere göre çok daha azdır.
Özetle, artçı depremler ana depremden sonra, aynı bölgede meydana gelir ve ana depremin oluşturduğu enerjinin tamamen boşalması sürecine eşlik eder. Büyük artçı depremler, özellikle hasar almış binalar için ciddi tehlikeler barındırır.