"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Kapalı
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,6129 %0.5
36,7136 %1.14
3.162.788 %1.547
2.904,88 2,39
Ara
İşçi Haber Gündem Prof. Dr. Ortaylı, 20. Milli Eğitim Şurası’nı değerlendirdi:

Prof. Dr. Ortaylı, 20. Milli Eğitim Şurası’nı değerlendirdi:

”20. Milli Eğitim Şurası’na çok önem veriyoruz. Çünkü bazı sıkıntılar var, onların bir şekilde çözülmesi lazım” ”Çocuklara ana dilini çok küçük yaşlarda öğretmek lazım” ”Sosyal bilimler lisesi eğitiminin düzenlenmesi lazım. Sayıyı artırarak bir eğitim yayılmaz”

ANKARA (AA) Prof. Dr. İlber Ortaylı, "20. Milli Eğitim Şurası'na çok önem veriyoruz. Çünkü bazı sıkıntılar var, onların bir şekilde çözülmesi lazım." dedi.

20. Milli Eğitim Şurası'nın özel ihtisas komisyonlarına üye olarak katkı vermek üzere gelen Ortaylı, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, milli eğitim şuralarının çok eski bir gelenek olduğunu ve 1930'lardan beri yapıldığını belirtti.

Ortaylı, Mustafa Necatibey ve Hasan Ali Yücel'in, Türkiye Cumhuriyeti'nin iki önemli Milli Eğitim Bakanı olduğunu hatırlatarak, bu iki ismin görev yaptığı dönemlerin birbirine zıt devirler olmadığını söyledi.

Bu dönemlerin, öğretmenin iyi yetiştirildiği ve çok saygı gösterildiği devirler olduğunun altını çizen Ortaylı, önceki dönemlerde Milli Eğitim Şurası yapıldığını ve bu şuralarda bazı kararlar alındığını kaydetti.

Ortaylı, şunları kaydetti:

"20. Milli Eğitim Şurası'na çok önem veriyoruz. Çünkü bazı sıkıntılar var, onların bir şekilde çözülmesi lazım. Bu bir toplumsal ve ulusal mesele, yani herkesin katılacağı bir şey. Birincisi anaokulları meselesi. Türkiye endüstrileşti, çalışan nüfusun sayısı arttı, analar babalar işe gidiyor. Sadece öyle büyük kentlerde, orta sınıflarda değil, alt katmana kadar yayıldı. Büyüyen endüstrinin ve iş hayatının yükünü çocukların çekmesi doğru değildir. Çocuklara ana dilini çok küçük yaşlarda öğretmek lazım."

"Devletin okullaşma oranının artması gerekiyor"

Özel okula karşı çıkmanın hiçbir anlamının olmadığını ve bu konuda Bakanlığın düzenleme yapması gerektiğinin altını çizen Ortaylı, devletin okullaşma oranının artması gerektiğini ifade etti.

Ortaylı, okulların yan ayraçları olan kütüphane, laboratuvar, tiyatro salonu ve spor eğitiminin düzenlenmesinin önemine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Maalesef okuma yazma eğitimi çok değiştiriliyor Türkiye'de. Bir nesil el yazması öğrendik biz, bir nesle bu hiç öğretilmedi. Sonra başarılı bir ihtisas lisesi eğitimi tertiplenmişti. Mesela Çamlıca'da (Lisesi) Latince bile derse konmuştur. Bu başarıyla gitti, bunun ürünlerini çok kısa yolda gördük. Bunları ihmal edemeyiz, bu işler yapılacak. İhtisas eğitimi şart, iki sene lisede umumi, iki sene de ihtisas olabilir. Yani matematikçi çocuk ile filolog çocuk aynı eğitimi göremiyor. Çalışma saatleri birbirine uymuyor. O bakımdan bazı ortaklıkların dışında bunun gitmesi lazım. Sosyal bilimler lisesi eğitiminin düzenlenmesi lazım. Sayıyı artırarak bir eğitim yayılmaz. Önce örnekler iyi verilecek. Herkesin de bu işte seferber olması lazım. Sırf Milli Eğitim Bakanlığı uzmanları, personeli ve öğretmenler değil herkes. İnşallah alınan kararlar iyi uygulanır, iyi kararlar da alınır, yardım da edilir. Bu bir ortak mesele Türkiye'de."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *