Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinan Ateş, 30 Aralık 2022'de Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde silahlı saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmişti.
Ateş'in ölümüyle ilgili olarak 22 sanık, bugün Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak. Duruşmalar, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda gerçekleştirilecek. Ateş ailesinin yanı sıra siyasi parti temsilcilerinin de davayı takip etmesi bekleniyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duruşmayı bizzat takip edeceğini açıklarken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise davayı parti avukatlarının izleyeceğini bildirdi.
Sinan Ateş cinayetine ilişkin toplamda 39 kişi hakkında işlem yapıldı, 17 kişi hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirildi ve soruşturmaları ayrı bir dosya üzerinden devam ediyor.
Arkadaşı Selman Bozkurt ile birlikte saldırıya uğrayan Ateş, hastaneye kaldırılmış ancak hayatını kaybetmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, mayıs ayında mahkemece kabul edilmişti.
İddianamede, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve olay sırasında yanında bulunan Selman Bozkurt "müşteki" sıfatıyla yer alırken, tetikçiler Eray Özyağcı, Vedat Balkaya ve Suat Kurt "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanacak. Selman Bozkurt'a yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 13'er yıldan 20'şer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Cinayeti azmettiren Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş için de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Özyağcı ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar, Demirbaş ise "zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacak. Diğer sanıklar Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay ve Mustafa Ensar Aykal'ın "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Ayrıca eski cinayet büro amiri Aykal, kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılabilir.
AYŞE ATEŞ: BAZILARININ YAŞAMADIĞI CEZAEVİ HAYATINI BİZE LAYIK GÖRDÜLER
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, duruşma öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ateş, "Bugün eksik bir iddianame ile yarım bir mahkeme kurulacak. Bizim buradan beklentimiz ve isteğimiz şu, ayrılan dosyadaki 17 kişi hakkında gerekli işlemlerin hızlı yapılarak, bu dosyanın da bizim dosyamıza eklenmesi, eksik olan bu iddianamedeki boşlukların tamamlanarak, yeni ve doğru bir iddianamenin yazılması ve yargılamanın hızlı yapılması." dedi.
Suçluların adil şekilde yargılanmasından başka hiçbir talepleri olmadığını ifade eden Ateş, "Dilekçeler verdik, eksik deliller var, halen gelmeyen, dosyaya eklenmeyen deliller var. Bu delillerin hızlı bir şekilde dosyaya eklenmesi, eksiklerin tamamlanması, halen bazı arkadaşlarımızın ifadeleri eklenmedi, bu ifadelerin hızlı bir şekilde eklenmesi, iddianamedeki boşlukların doldurularak tamamlanması ve hızlı şekilde yargılan devamını istiyoruz. Şimdi mahkemede bunun hepsini dile getireceğim." diye konuştu.
Ateş, kendisine sorulan "Sinan Ateş'in Mersin'de bazı ticari bilgileri istihbarata bildirdiği yönünde iddialar vardı. Bu konuyu gündeme getirecek misiniz?" sorusunu ise şu şekilde cevapladı:
"Bahsettiğiniz şey iddialardan ibaret. Ben elimdeki somut delillere, bilgi ve belgeleri dayanarak konuştum hep. Eğer bir gün o konuyla alakalı somut bilgi ve belge elimize ulaşırsa o gün onunla alakalı da yorumumu, söyleyeceğim şeyleri söylerim ama şu an için böyle bir şey mevcut değil. Ancak Mersin olayı tabii ki de bizim olayımızın öncüsü, oradan başlayarak, onun da değerlendirilerek, gerekli ifadelerin de alınarak dosyaya konulması ve hep birlikte işlem görmesi gerektiğini sayın mahkeme heyetine ileteceğim."
Ateş, bir basın mensubunun "Bugün yoğun güvenlik önlemleri var, yanınızda da korumaları görüyoruz, bu korumalarınız uzun süredir var mı?" sorusu üzerine, "Yaklaşık bir buçuk ay oldu sanırım koruma talebinde bulunalı, uzun süredir korumalarım var. Yoğun güvenlik önlemleri altında yaşıyorum. Normal bir hayat yaşamıyorum. Evde, kızlarımla akşama kadar, çok gerekli haller dışında dışarıya çıkmadan. Bazılarının halen yaşamadığı ancak yaşaması gereken cezaevi hayatını maalesef bize layık gördüler." ifadelerini kullandı.