Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları ile tanıklar katıldı.
Bugünkü duruşmada tanık ifadeleri alındı. Tanık Yusuf Mert, motokurye olarak çalıştığını ve olay günü bir sipariş götürdüğünü belirtti.
Tanık Yusuf Mert, trafik ışıklarında beklerken kaçan şahıslarla karşılaştığını ve olay anını şu şekilde anlattı: "Motorda oturan kişide kask vardı, arkada oturanında ise kask yoktu. Motor hızlı bir şekilde kullanılıyordu, bu dikkatimi çekti. Herhangi bir silah görmedim. Plakanın '35 E' kısmı dışındaki kısmı bantla kaplıydı. Başka bir bilgiye sahip değilim."
Başka bir tanık olan Yavuz Süleymanoğlu, sanık Aytaç Ataç'ı bir kafenin sahibi olması dolayısıyla tanıdığını ifade etti. Ateş'i tanımadığını, arkadaşının kendisini telefonla araması üzerine cinayetten haberdar olduğunu anlatan Süleymanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Arkadaşım, bizim olduğumuz yere yakın bir yerde ocak başkanının öldürüldüğünü söyledi. Ben de kim olduğunu sorunca 'Sinan Ateş' dedi. Ben de bir gürültü duymadığımı söyledim. Aytaç, 'Ne olmuş?' diye sordu. Ben de rahmetlinin ismini söyleyerek 'Öldürmüşler' dedim. Aytaç, ardından Tolgahan'ı aradı. Karşı tarafın ne söylediğini bilmiyorum. Aytaç'a 'Ne olmuş?' diye sorduğumda 'Bilmiyormuş' dedi."
"MOTORA BİNEN ŞAHSIN FOTOĞRAFINI ÇEKTİM VE POLİSLERE GÖNDERDİM"
Tanık Gönül Ergin, olay günü doktor randevusu sonrası arabada seyir halindeyken silah sesi duyduğunu ifade etti.
Olay anında ne olduğunu görmediğini belirten Ergin, şunları söyledi: "Etrafa bakarken sol elinde uzun bir silahla koşan birini gördüm. Kişinin başında bere veya maske yoktu. Bu kişi, kendisini bekleyen motosikletin arkasına binip uzaklaştı. Vurulan şahsın kim olduğunu tanıyamadım. Motora binen şahsın fotoğrafını çektim ve polislere WhatsApp üzerinden gönderdim."
Başka bir tanık olan Ahmet Keçik ise olay günü Ayşe Ateş'in Çukurambar'daki ofisinden camiye gittiklerini belirtti.
Namaz sonrası ofise doğru dönerken bir şahsın aracın arkasından aniden çıkıp seri şekilde Sinan Ateş'e ateş etmeye başladığını aktaran Keçik:
"Hatırladığım kadarıyla gövdesine doğru ateş etti. Bunun üzerine ben bir aracın arkasına geçtim. Şahıs sürekli rahmetliye ateş ediyordu. Rahmetlinin belindeki silahını gördüm. O an kendimi savunma ihtiyacı duydum ve belinden silahı aldım. Şahsa hedef almadan birkaç kez ateş ettim. Rahmetliyi kontrol ettiğimde tepki vermiyordu. Selman abi de yaralıydı. Hem Selman abi hem de rahmetli yaralı olunca silahların kaybolmaması için iki silahı ofise götürdüm. Ofiste çalışan ablaya, 'Silahlar kaybolmasın' diyerek teslim ettim. Sonra geri döndüm. Rahmetlinin yaralarına tampon yapmaya başladım. Polisi ve sağlık ekiplerini aradım." dedi.
Doğukan Çep'in avukatı Emine Tosun, tetikçi Eray Özyağci'nin "Reisi vurduk" diye bir ses duyduğu yönündeki savunmasını Keçik'e sordu. Keçik, "Kendisi Ülkü Ocakları Başkanı olduğu için ona 'Başkan' derdim. Hiç 'Reis' diye hitap etmem." cevabını verdi.
"ODAYI KİMİN İÇİN İSTEDİĞİNİ BİLMİYORUM"
Duruşmada daha sonra sanık Doğukan Çep'in cinayetin ardından kaldığı otelin sahibi olan tanık Gökhan Türkmen dinlenildi. Türkmen, Ateş'in vefatını ertesi gün haber sitelerinden öğrendiğini, olayla ilgili bilgisinin olmadığını söyledi.
Sanıklardan Alper Atay'ı spor kulübü başkanı olduğu için tanıdığını kaydeden Türkmen, "Doğukan Çep'i tanımıyorum. Yılbaşı günü Alper Atay, benden bir oda talep etti. Odayı kimin için istediğini bilmiyorum. Yılbaşı olduğu için odaların dolu olduğunu ancak personel adına kullanılan odayı ayarlayabileceğimi söyledim. Alper'in odada kalıp kalmadığını bilmiyorum. Yanında bir arkadaşı vardı ama kiminle kalacağına dair bir bilgi vermedi." dedi.
Mahkeme heyeti başkanı, Türkmen'e savcılıktaki ifadesi ile mahkemedeki ifadesinde çelişkiler bulunduğunu söyledi.
Savcılık ifadesinde, odada kimin kalacağını sormasına üzerine Atay'ın kendisine sanıklardan Caner Güney'i gösterdiğini söylediği hatırlatılan Türkmen'e, duruşma salonunda teşhis yaptırıldı. Türkmen, Atay'ın gösterdiği kişinin Güney olmadığını, kendisine gösterilen kişinin beyaz tenli bir şahıs olduğunu iddia etti.
Duruşmaya, saat 14.00'e kadar ara verildi.