"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,4951 %0.08
36,2443 %-0.33
3.405.605 %4.371
2.960,25 0,85
Ara
İşçi Haber Gündem TBMM Başkanı Kurtulmuş: Meclis'te yeni bir iç tüzük hazırlanmalı

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Meclis'te yeni bir iç tüzük hazırlanmalı

Numan Kurtulmuş, "Hemen seçimden sonra, belki de anayasa sürecinden daha kolay sonuç alabileceğimiz bir süreç, Meclis'te yeni bir iç tüzüğün hazırlanmasıdır." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Göztepe'deki TBMM Filizi Köşk Sosyal Tesisi'nde medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle iftar programında buluştu.
Başkan Kurtulmuş, İslam aleminin ramazan ayını buruk idrak ettiğini, bu ramazanda Müslümanların odağının, İsrail'in Gazze'de katliam boyutlarına varan insanlık dışı saldırıları olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, Rusya'nın başkenti Moskova'daki terör saldırısının gündemde olduğunu hatırlatarak, "Epeydir zaten diken üstünde olan, hatta çoktan çivisi çıkmış dünyanın nereye doğru gittiğine dair bize çok derin soru işaretleri çağrıştıran bir saldırıyla karşılaştık." ifadelerine yer verdi.
Moskova'daki terör saldırısını lanetlediklerini bir kere daha dile getiren Kurtulmuş, "Terörden çok çekmiş bir milletin çocukları olarak, terörün her türlüsünün insanlığa düşmanlık olduğunu biliyoruz. Bu saldırının arkasında kim varsa büyük bir insanlık suçu işledikleri aşikardır. İnşallah terör saldırısının nedenleri ve arkasındaki güçler de bütünüyle ortaya çıkarılır." diye belirtti.
Numan Kurtulmuş, Moskova'daki terör saldırısıyla, uzunca süredir devam eden olayların yeni bir evreye gideceğinin anlaşıldığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Başbakan Yardımcısı iken bir basın toplantısında 'Üçüncü dünya savaşı çoktan başladı' diye bir açıklama yapmıştım. Gerçekten de önce vekalet savaşları üzerinden, arkasından ticaret savaşlarıyla, dünyadaki büyük güçler, güç mücadelelerini sadece kendi etki alanlarında değil, dünyanın her tarafına yayacakları yeni bir tür hibrit savaşlar dönemini başlattılar. Şimdi bunun sonuçlarını görüyoruz. Bundan en çok zarar gören ülkelerden birisi de biziz. Türkiye, hem DEAŞ hem PYD/YPG hem de PKK üzerinden bu vekalet savaşlarının ne manaya geldiğini, çok somut bir şekilde bilen bir ülkedir. Ne yazık ki artık 'vekil örgütler' bazı ülkeler tarafından 'uluslararası ilişkiler enstrümanı' haline dönüştürülmüştür. Bir kere daha görüyoruz ki burada kullanılan vekil örgüt üzerinden bir dizayn yapılmaya, yeni bir denge oluşturulmaya çalışılıyor. Eğer bu vekalet savaşlarına bir son verilemezse artık çok daha yüksek düzeyde, küresel bir savaşın da fitilini ateşlemeye müsait bir zemin oluşacağını görüyoruz."
"Vekil örgütler" devrinin de geride kaldığını, şimdi "vekil devletler" üzerinden uluslararası sistemin dizayn edilmeye çalışıldığını vurgulayan Kurtulmuş, "Ben şahsen İsrail'in Gazze'de yaptıklarıyla, Rusya-Ukrayna savaşı ile ortaya çıkan durumun aslında birbirine benzer bir nitelik arz ettiğini düşünüyorum. Burada da bazı ülkeler 'vekil ülkeler' olarak kullanılıyor, başka bir senaryonun parçası haline dönüştürülmeye çalışılıyor. Türkiye olarak başından itibaren bütün bu tehlikeleri gördüğümüz için; başta Sayın Cumhurbaşkanımızın, Rusya-Ukrayna krizinde aldığı inisiyatifler olmak üzere her iki meselenin çözümünün de insani diplomasi çerçevesinde gerçekleşeceğini uluslararası topluma gösterdik." yorumunda bulundu.


"DOLMABAHÇE'DE RUSYA VE UKRAYNA ARASINDA BİR BARIŞ ANLAŞMASININ İMZALANMASINA RAMAK KALMIŞTI" 


Ukrayna-Rusya savaşını sadece iki ülke arasında bir savaş olarak görmediklerini dile getiren Kurtulmuş, başından itibaren bu savaşın, Rusya ile Batı arasında bir savaşa dönüşme potansiyeli taşıdığını, onun için de Rusya-Ukrayna savaşının bir an evvel sona erdirilmesi için gayret sarf ettiklerini aktardı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti: 
"Dolmabahçe'de Rusya ve Ukrayna arasında bir barış anlaşmasının imzalanmasına ramak kalmıştı. Her iki tarafın da kabul edeceği, adil, hakkaniyetli bir barışın yapılması mümkündü. Türkiye bunu gerçekten belli bir noktaya getirdi. Ama gördük ki bu savaşın bitmesini istemeyen bazı güçler, Dolmabahçe'de nihai bir anlaşmanın gerçekleşmesine engel oldular. Rusya-Ukrayna arasındaki gerilimin sadece Karadeniz, Doğu Avrupa değil, belki çok daha geniş bir bölgeye yayılma potansiyeli taşıdığı ortadadır. Dolayısıyla bu krizin sonlandırılabilmesi için Türkiye'nin barışçıl inisiyatifi sonuna kadar kullanacağı, diplomasi masasında her iki ülke arasında barışın temin edilmesi için gayret sarf edeceği açıktır."
Gazze'de süren katliamın Gazze halkına karşı yapılan bir saldırı olmanın çok ötesinde, Netanyahu ve çetesi tarafından bölgesel bir savaşa dönüştürülme tehlikesi taşıdığını vurgulayan Kurtulmuş, bu saldırıların daha büyük sonuçlara yol açmaması için bir an evvel sonlandırılması gerektiğini belirtti

.
ABD'NİN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ'NDEKİ GAZZE OYLAMASINDA ÇEKİMSER KALMASI HAKKINDA 


Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde, "Gazze'de acilen ateşkes sağlanması" yönünde kabul edilen karar tasarısına ABD'nin çekimser kalmasının iyi bir haber olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Çünkü artık şunu görüyorlar; Netanyahu'yu sırtlarından atarak, ellerini temizleyerek buradan çıkmaları mümkün değil. Çekimser kalarak, yeni bir barış imkanının, en azından ateşkes imkanının ortaya çıkması için bir adım atılmış oldu." ifadelerine yer verdi.
Kurtulmuş, İsrail'in Gazze'deki saldırıları ile Rusya-Ukrayna savaşının belli açılardan benzerlik taşıdığını vurgulayarak, "Her ikisi de hem bölgesel çatışmaların fitilini ateşleyebilecek bir potansiyele sahip hem de insanlığı yeni bir küresel savaşın eşiğine getirmiştir." görüşünü aktardı.


"SEÇİMDEN SONRA DA AĞIRLIKLI OLARAK DIŞ POLİTİKA, TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ BELİRLEYECEKTİR" 


Numan Kurtulmuş, bu hafta sonu yerel seçimlerin gerçekleşeceğine işaret ederek, "Seçim kampanyası şimdiye kadar nezaketli ve olgun bir şekilde devam ediyor. Ümit ederiz ki sonuna kadar böyle devam eder. Seçim günü de büyük bir demokratik olgunlukla ve çok büyük bir katılımla yerel seçimleri geride bırakmış oluruz." dedi.
Kurtulmuş, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana yurtdışı ziyaretlerinde ve katıldığı uluslararası konferanslarda 100'e yakın cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı ve üst düzey devlet yöneticisiyle görüştüğünü anımsatarak, görüşmelerinde dünyadaki sorun alanlarına ilişkin Türkiye'nin perspektifini anlattığını kaydetti.
Gazze başta olmak üzere Rusya-Ukrayna savaşı, Kıbrıs meselesi, Kafkaslar'daki tehlikeli gelişmelerin çözümüne ilişkin Türkiye'nin tekliflerini gündemde tutmaya gayret ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, "Seçimden sonra da ağırlıklı olarak dış politika, Türkiye'nin gündemini belirleyecektir." diye konuştu.


"YENİ ANAYASA VE İÇ TÜZÜK GEREKLİ" 


Kurtulmuş, yeni anayasa meselesinin, "Bu anayasadan artık bıktık, bu geride kaldı, bunun yerine yeni bir metin yazalım" konusu olmadığının altını çizerek, şu değerlendirmeri yaptı:
"Aslında mesele, bir metin yazmak da değil; bunun ötesinde, 12 Eylül'ün getirmiş olduğu bu antidemokratik yapıdan, o ruhtan Türkiye'nin kurtulması... Hakikaten siviller eliyle yapılmış, parlamentoda yapılmış, demokrat, kuşatıcı bir anayasanın yapılması Türkiye için elzemdir. Bunun için gayret edeceğiz. Tabii hemen seçimden sonra, belki de anayasa sürecinden daha kolay sonuç alabileceğimiz bir süreç, Meclis'te yeni bir iç tüzüğün hazırlanmasıdır. Meclis Başkanlığı olarak; öncelikle daha rahat, daha kolay alan olduğu için iç tüzükten başlayarak Meclis'teki demokratik standartları yükseltecek, yasama kalitesini güçlendirecek, Meclis'in etkisini ve ağırlığını artıracak bir iç tüzüğü Meclis'te grubu bulunan partilerle görüşerek gündeme almayı, eş zamanlı olarak da anayasa çalışmalarını sürdürmeyi düşünüyoruz."
Meclis'te altı siyasi parti grubu ve 14 siyasi partinin bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, oy verenlerin yüzde 95'inin parlamentoda temsil edildiğini belirtti.
Numan Kurtulmuş, şu görüşleri dile getirdi:
"Parlamentoda iyi bir şekilde bu müzakereleri sürdürmeyi başarırsak bundan sonuç alabileceğimizi ümit ediyorum. Ben de şahsen seçimden sonraki dönemde yeni anayasa meselesini başta grubu bulunan siyasi partilerle görüşerek takip edeceğim. Bazı siyasi partilerin anayasa hazırlıkları var ama bütün siyasi partilerin bu süreçte yeni anayasaya ilişkin hazırlıklar yapmalarını bekliyorum.
Meclis Başkanı olarak akademinin, hukuk çevrelerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve yeni bir anayasa ihtiyacını hisseden, sözü olan herkesin sözünün dinleneceği ve bundan istifade edileceği bir anayasa yapım sürecini demokratik bir hassasiyetle başlatacağız. Ümit ediyorum ki ön yargısız bir şekilde Meclis'te grubu bulunan partiler ve diğer kanaat oluşturacak sivil toplum kesimleri bu sürece katkıda bulunur."
Geçmişteki çalışmalarda siyasi partilerin 64 madde üzerinde uzlaştığı bir metnin bulunduğunu hatırlatan Kurtulmuş, "Bugün tahmin ediyorum çok daha fazla maddede partilerin uzlaşmaları mümkündür. Burada esas olan şey, bu tartışmanın doğru zeminde ve doğru yöntemlerle sürdürülmesidir. Doğru zemin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. TBMM'nin inisiyatifinde, halkın ihtiyaçları neyse, hangi konular gündeme geliyorsa bunları ön yargısız bir şekilde tartışmaktır." diye konuştu.
Anayasa hazırlığının biraz uzun vakit alabileceğini kaydeden Kurtulmuş, Meclis yeni yasama dönemine başladığında anayasa tartışmalarının Meclis'te yapılabileceğine inandığını ifade etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *