CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Danışma Kurulu'nun toplanması için Danışma Kurulu Başkanı Numan Kurtulmuş'a çağrı bulunmuştu. Numan Kurtulmuş ise bu çağrıya öncelikle olumlu dönüş yapmış, 17.00'da kurulun toplanacağını bildirmişti. Fakat Özgür Özel yapılmayacağını öğrendiği ve bu durumda eylem başlattıklarını şu tweetle açıkladı:
"Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş tarafından yapılacağı bildirilen ve saat 17.00'de toplanması beklenen Danışma Kurulu toplantısının yapılmayacağını öğrendim. Bu durumda dün gerçekleştirdiğimiz olağanüstü grup toplantısında aldığımız karar gereği, yargı krizi ve darbe girişimini gündemde tutmak amacıyla bugünden itibaren TBMM Genel Kurulu'nu terk etmeme eylemine başlıyoruz." dedi.
Danışma Kurulu'nun toplanılması neden istenildi?
Yargıtay 3. Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını tanımaması Özgür Özel'in de özel çağrısıyla Danışma Kurulu'nun toplanmasına neden oldu. CHP ve TİP, Anayasa Mahkemesi'nin kararı tanımamasına ilişkin "bu bir darbe girişimidir" dedi. Özgür Özel bu durumu darbe girişimi olarak nitelendirirken aynı zamanda gündemde kalması için TBMM Genel Kurulu'nu terk etmeme eylemine başladı. Son olarak da resmi twitter hesabından şu açıklamalarda bulundu:
"Anasayal düzene karşı kalkışma girişimini protesto etmek amacıyla Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak TBMM Genel Kurulu'nu terk etmeme eylemi başlattık. 'Darbe girişimine karşı kim ses yükseltiyorsa onların yanında olmaya devam edeceğiz.'" dedi.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın açıklamaları:
"Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Anayasa’nın açık ve net hükmüne rağmen “AYM kararına uyulmaması” kararı alması açıkça anayasayı çiğneme girişimidir. Herhangi bir makamın, "Anayasa ve Anayasa Mahkemesi'ni tanımıyoruz" açıklaması yapması, üstelik Anayasaya ve yasalara uygun olarak aldıkları bir karar nedeniyle AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması, yetmezmiş gibi bir de TBMM’ni tehdit etmesi açık bir darbe girişimidir! Tüm yurttaşlarımızı, tüm siyasi partileri bu paralel yargı darbesi girişimi karşısında ortak tavır almaya çağırıyorum." dedi.
Yargıtay 3.Ceza Dairesi Anayasa'yı tanımadı!
Gezi Parkı davasında Avukat Can Atalay 18 yıl hapse mahkum edilmişti, fakat 14 Mayıs 28.Dönem Milletvekili Genel seçiminde TİP'ten milletvekili seçilmişti. Bu durumda "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" kanunun yürürlüğe girmesi bekleniyordu. Yargıtay 3.Ceza daresinin bu talebi reddetmesiyle "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edilmesi öne sürülerek farklı bir başvuru yapılmıştı. Dosya son olarak 13. Ceza Mahkemesine gönderilmiş, 13.Ceza Mahkemesi ise karar için Yargıtay 3.Ceza Diaresine iletmişti. Yargıtay 3.Ceza Dairesi ise bu kararı tanımamış ve Anayası'yı ihlal etmesi sebebiyle, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulunmuştu. Bu durum partilerin tepkisine yol açarken aynı zamanda "bu bir darbe girişimidir." söylemlerine yer verildi.