TBMM (AA) Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği (KEFEK) Komisyonu Başkanı, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde tüm kurum ve kuruluşlarca kadına şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle mücadele ettiklerini belirterek, "Şiddet gören tek bir kadın kalmayıncaya kadar da mücadeleye devam edeceğiz." dedi.
Aksal, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Komisyon üyesi bazı kadın milletvekilleriyle Mecliste basın toplantısı düzenledi.
Komisyon Başkanı Aksal, kadına yönelik şiddetin, gelişmişlik düzeyi, coğrafya ve kültür farkı olmaksızın dünyanın her yerinde görülen en önemli sorunlardan biri, aynı zamanda insan hakları ihlali ve insanlık suçu olduğunu vurguladı.
Irk, din, dil ve etnik grup ayırmadan her toplumda yüzünü gösteren aile içi şiddetin, tüm kadın ve çocukların yaşadığı bir sorun olduğunu dile getiren Aksal, BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi verilerine göre, 2017'de tüm dünyada kasıtlı olarak öldürülen 87 bin kadının yüzde 58'inin eşi veya diğer aile üyelerince katledildiğini belirtti.
Aksal, Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması'na göre, eşi veya birlikte olduğu erkeklerin fiziksel şiddetine maruz kalmış kadınların oranının ise yüzde 36 olduğunu ifade ederek, "Bu durum bize göstermektedir ki; her 10 kadından 4'ü eşinden veya birlikte olduğu erkekten fiziksel şiddet görmektedir. Bu oran, Avrupa'da azımsanmayacak kadar yüksektir. AB'de 15 yaşından itibaren her 3 kadından 1'i, 62 milyon kadın, fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Kadına yönelik şiddetin sadece iki kişi arasında geçen ve onları etkileyen bir sorun olmadığına dikkati çeken Aksal, annesi fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmış 614 yaş arası çocukların yüzde 33'ünün sık sık kabus gördüğünü, yüzde 27'sinin altını ıslattığını, yüzde 55'inin çekingen veya içine kapanık olduğunu, yüzde 59'unun ise hırçınlaşarak ağladığını anlattı. Şiddet mağduru birçok çocuğun psikolojik olarak etkilendiğini, babası veya yakınını rol model aldığını kaydeden Aksal, çocuğun aldığı bu yanlış rol modellerin, kendisinin de aynı davranışı sergilemesine yol açtığına işaret etti.
"En önemli enstrüman önleyici tedbirler"
Aksal, amaçlarının, "Kim bir kimseyi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur." ayeti doğrultusunda tek bir kadının bile şiddete maruz kalmaması ve hayattan koparılmaması olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde tüm kurum ve kuruluşlarımızca kadına şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle mücadele ettik. Şiddet gören tek bir kadın kalmayıncaya kadar da mücadeleye devam edeceğiz. Ülkemizde kadının insan haklarının korunması ve güçlendirilmesi ile kadına yönelik şiddetle mücadelede özellikle son 20 yılda çok önemli yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu hususta hukuki altyapı oluşturulmuş, mağdurların güçlendirilmesine yönelik çalışmalar da hızla hayata geçirilmiştir."
Bu konudaki çalışmaları sıralayan Aksal, TBMM'de KEFEK'in, son 12 yıldır kadını şiddetten korumaya yönelik tedbirlerin masaya yatırıldığı iki ayrı alt komisyonla çalışmalarını sürdürdüğünü anımsattı. Bu komisyon raporlarının, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un temellerini oluşturduğunu ifade eden Aksal, "Şiddet olduktan sonra bunun sonuçlarını azaltmak yerine şiddetin hiç ortaya çıkmaması için elimizden geleni yapmalıyız. Bunun için en önemli enstrüman ise önleyici tedbirlerdir. Toplumumuzdaki tüm fertler, ilkokul çağından itibaren şiddete karşı bilgilendirilmeli, bunun ne kadar yanlış, ahlak dışı ve suç olduğu genç yaşlarda bireylere anlatılmalıdır. Kadın ve ailenin kutsallığı, kişilere içselleştirebilecekleri düzeyde sürekli işlenmelidir." diye konuştu.
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin bir diğer önemli unsurunun kadının her anlamda güçlendirilmesi olduğunu vurgulayan Aksal, bu kapsamda KEFEK bünyesinde iki ayrı alt komisyon oluşturulduğunu söyledi.
Fatma Aksal, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla tüm insanlar için şiddetsiz bir dünya temennisinde bulundu.