"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,5831 %0
37,1088 %0.03
3.704.521 %-2.199
3.099,45 0,00
Ara
İşçi Haber Gündem Trafik: İstanbul’un bitmeyen kabusu

Trafik: İstanbul’un bitmeyen kabusu

Türkiye'nin en kalabalık ili olan İstanbul’un trafik çilesi, her geçen gün işin içinden çıkılamayacak bir sorun haline geliyor. Peki metropol kenti felç eden bu yoğunluğun sebepleri neler?

Hem Akdeniz'e hem de Karadeniz'e kıyısı bulunan ve Asya ile Avrupa'yı birleştiren coğrafi konumu sayesinde İstanbul, yüzyıllardır çeşitli kültür ve medeniyetin etkileşim noktası olmuş, bu özelliğiyle dünyanın en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biri haline gelmiştir. İstanbul tarih boyunca üç büyük imparatorluğa ev sahipliği yaparak kültürel zenginliğini arttırdı. Sadece ticaret değil, bünyesinde bulundurduğu tarihi yapılar metropol kenti özel kılarak turistleri çekiyor. Tarihi çağlar boyunca, birçok medeniyetlerin izlerini taşıyan mega kentin, günümüz 2025’inde dünyanın en uğrak şehirleri arasında yer alması, farklı din ve kültürlere mensup insanların bir arada yaşaması, metropol kentin trafiğini iki katına çıkardı.   

METROPOL KENT NÜFUS YOĞUNLUĞUNU KALDIRAMIYOR

Dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan İstanbul'da nüfus yoğunluğu gün geçtikçe artıyor. Tarihi ve turistik yerlerin çoğunluğunun Avrupa Yakası'nda bulunması, şehri hem yerli hem de yabancı turistler için cazip kılıyor. Özellikle Esenyurt, Bağcılar, Küçükçekmece ve Ümraniye gibi ilçelerde yaşanan aşırı nüfus yoğunluğu, trafik sıkışıklığını iyice artırarak günlük yaşamı olumsuz etkiliyor. Adalar, Şile ve Çatalca gibi daha az nüfuslu ilçelerle karşılaştırıldığında, bu dengesizlik şehir içi ulaşım ve altyapı sorunlarını da büyütüyor.

İSTANBUL TRAFİĞİNİN SEBEPLERİ 

İstanbul trafiği, hem yerli hem de yabancıların yıllardır en çok karşılaştığı sorunların başında geliyor. Farklı ülkelerden gelen insanların Türkiye’ye göç etmesi nüfus yoğunluğunun yaşanmasına dolayısıyla trafik yoğunluğunun yaşanmasına sebep olarak, kent sakinlerinin ve ziyaretçilerin günlük hayatlarını doğrudan etkiliyor. Şehir merkezlerine artan talep, yeni konut projelerinin hızla yükselmesine ve araç sayısının artmasına yol açıyor. Sanayi ve ticaret hayatının canlılığı, trafiği daha da karmaşık hale getiriyor.

NÜFUS YOĞUNLUĞUNUN İSTANBUL TRAFİĞİNE ETKİSİ 

İstanbul'da artan nüfus ile beraber kişisel araç kullanma sayısı da arttı. Bu durum özellikle mesai saatlerinde sonu gelmeyen trafik kuyruklarının oluşmasına sebep oldu. Nüfus yoğunluğu ile beraber metro, metrobüs, marmaray ve tramvay gibi toplu taşıma araçlarının kullanımı insanların kabusu haline geldi. 16 milyondan fazla insanı barındıran mega kent, nüfus yoğunluğu en çok olan ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldı. Yüz ölçümü 5.343 kilometrekare olan şehirde kilometrekare başına düşen kişi sayısı 3.000'i geçti.

İNŞAAT ÇALIŞMALARI TRAFİĞİ FELÇ EDİYOR

İstanbul'un genelinde en sık kullanılan yollarda devam eden inşaat çalışmaları, şehir trafiğini iki katına çıkarıyor. Kentsel dönüşüm projeleri esnasında, şantiyelerin çevresindeki bazı yolların trafiğe kapatılması alternatif güzergahların trafik yükünü arttırıyor. Kamyonlar ve ağır tonajlı araçlar, şehir şebekesinde yavaşlamalara, işlek yollarda trafiğin aksamasına sebep oluyor. Toplu taşıma sistemleri de bu sorundan nasibini alıyor. Metro, metrobüs ve otobüslerin rotası, inşaat projelerinden dolayı güzergahın değişmesi ya da bazı durakların kullanıma kapatılması, ulaşım araçlarını kullanan vatandaşların günlük yaşamlarını etkiliyor. 

TRAFİK KAZALARI İSTANBUL TRAFİĞİNİN AKIŞINI ENGELLİYOR

Kazalar trafiğin akışını büyük ölçüde etkilediğinden trafiğin kitlenmesine ve yolların kapanmasına sebep oluyor. Özellikle sabah 06:00-09:00’da, akşam 17:00-20:00’da işlek yollarda yaşanan yoğunluk, şehir sakinlerinin gidecekleri yere olması gerekenden daha fazla sürede ulaşmalarına sebep oluyor. Trafikte geçirilen süre diğer sürücülerin dikkatini dağıtabilir, bu da daha fazla kaza riskini beraberinde getirebilir. İstanbul kalabalık bir şehir olduğu için trafik kazalarının etkisi sürücülerde şehir trafiği üzerinde oldukça belirgin hale gelir. Bu doğrultuda, trafik kazalarının önlenmesine yönelik önlemler ve trafik stratejileri, şehrin insanlar açısından yaşanabilirliğini, yaşam kalitesini önemli ölçüde arttırır.

KÖPRÜLERDEKİ YOĞUNLUĞUN TRAFİĞE ETKİSİ 

İstanbul’da bulunan üç büyük köprü iki yaka arasındaki geçişi hızlandırıp hızlı ve kolay ulaşım imkanı sunsa da iş ve okul saatlerine yaşanan trafik yoğunluğu nedeniyle kilometrelerce kuyruklar oluşuyor. Avrupa yakasından Asya'ya geçişler genellikle daha yoğun olup, köprü bağlantı yolları yaşanan yoğunluk nedeniyle kapanmaktadır. Avrupa yakasından Asya'ya geçişler genellikle daha yoğun olduğu için, köprü yollarındaki trafik sıkışıklıkları daha fazla hissedilmektedir. Bilhassa 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ndeki geçiş noktalarında meydana gelen sorunlar ve zaman zaman yapılan yenileme çalışmaları, ağır aksak işleyen trafiği felç etmektedir.

İSTANBUL’UN TRAFİK KABUSU YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR

İstanbul'un trafik sorunu, şehirde yaşayan milyonlarca insanın hayat akışını ve yaşam kalitesini düşürmektedir. Özellikle E-5, TEM ve ulaşım yollarında yayılan dağım, sabah ve akşam saatlerinde zirveye ulaşarak vatandaşlara kabus yaşatıyor. Uzun süre trafikte kalmak, insanların stres seviyelerini artırıyor, uyku düzenlerini bozuyor ve kronik hastalıklara yakalanma riskini yükseltiyor. Ayrıca, trafikteki sıkışıklık, hava kirliliğini artırarak solunum yolu hastalıklarına yakalanma riskini de tetikliyor. Bu durum, özellikle çocukların ve yaşlıların sağlığı için büyük bir sorun oluşturuyor. Vücudun üretkenliği azalırken, ailelerin özel hayatlarına ayıracak vakti kalmıyor. 

EKREM İMAMOĞLU’NUN İSTANBUL TRAFİĞİ İÇİN VERDİĞİ SEÇİM VAATLERİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerel seçimlerden önce mega kentin trafiğini çözmek için şehir sakinlerine birçok vaatler verdi. İmamoğlu, raylı sistem hatlarını büyütmeyi ve yeni metro istasyonları açacağını, trafikte yoğun olan bölgelerin belirlenmesi ve bu bölgelere kalıcı çözümler sunarak, trafiği rahatlatacağını söylemişti. Ama gelinen noktada şehrin birçok yerinde yıllardır devam eden inşaat çalışmalarını, yoğunluğun olduğu bölgelerde trafiğin akışa kapatıldığını görebilirsiniz. İmamoğlu’nun trafik yoğunluğunu azaltmak için verdiği en önemli vaatlerden biri ise ulaşım ücretleri ile ilgiliydi. 2019 yılında ulaşım ücretlerini sembolik değerlere düşürülmesiyle öğrencilere indirimli ulaşım hizmeti verileceğini söyleyen İmamoğlu, sözünü yerine getirmeyerek bu konuda sınıfta kaldı

İSTANBUL TRAFİĞİ GÜNLÜK HAYATI AKSATIYOR

İstanbul’da yaşayan vatandaş, sabah gelen otobüslere aşırı yoğunluktan dolayı binemediğini, 5 dakikaya gidilecek yere yarım saate gittiğini söyleyerek, yaşanılan durumun günlük hayatın akışını olumsuz etkilediğini belirtti. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde yaşanılan yoğunluğun şoförler ve insanlar arasında kavgalara sebep olduğunu dile getirerek “Kadir Topbaş döneminde 3 dakikada bir kalkan otobüs seferleri, şu an 10-15 dakikaya çıkarıldı, 5 dakikada kalkan otobüs seferi de 15-20 dakikaya çıkarıldı" dedi. Mega kentte trafikte yaşadığı zorlukları anlatırken bu durumun zaman kaybına yol açtığı ayrıca psikolojik olarak da yıprattığının altını çizdi.

KADIN ŞOFÖRÜN, İSTANBUL TRAFİĞİNDE YAŞADIĞI ZORLUKLAR

İstanbul Pendik’te yaşayan kadın vatandaş ise trafikte yaşadığı önyargılardan ve trafiğin hayatına etkilerinden bahsetti. Bu kargaşada yaşadığı en büyük zorluklarından birinin ön yargılarla karşılaşmak olduğunu söyleyerek “Ne kadar iyi araba kullanıyor olursam olayım, özellikle bir problemle karşılaştığımda, ‘kadın sürücü’ olmanın getirdiği önyargılara maruz kalıyorum. Oysa, son dönemde karşılaştığım çoğu sorunun kaynağı, erkek sürücülerin aceleciliği ve kurallara uymamaları” dedi. Uzun süre kalabalığın içinde kalmanın insanda tükenmişlik hissini yarattığını vurgulayan kadın şoför, bu durumun kaza riskini artırdığını anlattı.