"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,6413 %-0.03
36,2770 %0.71
3.379.492 %-0.41
3.019,61 0,47
Ara
İşçi Haber Gündem Tunus’taki Nahda yöneticilerinden Abdullatif Mekki gelecek haftaların yeni gelişmelere gebe olduğunu söyledi

Tunus’taki Nahda yöneticilerinden Abdullatif Mekki gelecek haftaların yeni gelişmelere gebe olduğunu söyledi

Nahda yöneticisi ve eski Sağlık Bakanı Abdullatif Mekki: ”Anayasa’nın 80’inci maddesine dayandırılan icraatlar, söz konusu maddenin yanlış yorumlanması üzerine yapılan bir darbedir”

TUNUS (AA) ALA HAMUDİ Tunus'ta Nahda Hareketi'nin yöneticilerinden Abdullatif elMekki, gelecek haftaların yeni gelişmelere gebe olduğunu ifade etti.

Tunus'ta yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgınının başladığı ilk dönemlerde Sağlık Bakanlığı görevinde bulunan Mekki, Cumhurbaşkanı Kays Said'in başbakanı azlettiği, Meclisin çalışmalarını 30 gün boyuncu durdurduğu gelişmelere yönelik AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

"Gelecek haftalar yeni gelişmelere gebe"

Eski Sağlık Bakanı Mekki, son gelişmelerin "ülkede puslu bir hava yarattığını ve karşılığının olumsuz olacağını" belirterek, yapılanların dayanağı sayılan 80'inci maddede "olağanüstü önlemlerin süresinin bir ayı geçmemesi" yönünde ifade bulunduğuna dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı'nın icraatlarının dayandığı 80'inci maddede, kriz döneminde Parlamentonun daimi işlerlik içinde olduğunun da kayıt altına alındığını vurgulayan Nahda yöneticilerinden Mekki, "gelecek haftaların yeni gelişmelere gebe olduğunu", ülkedeki demokratik süreç ve normal hayata dönüşün yeniden gerçekleşeceği, örgütler, partiler ve devlet kurumları arasında bir diyaloğun başlaması için yeni bir aşamaya geçilmesi gerektiğini söyledi.

Mekki, henüz kimsenin ülkenin yakın geleceğine ilişkin bir öngörüde bulunamayacağına işaret ederek, özellikle Cumhurbaşkanlığının henüz partiler ve örgütlerle bir diyalog kapısını açmadığını vurguladı.

Ülkede herkesin Cumhurbaşkanı tarafından alınan olağanüstü kararların şaşkınlığı içinde olduğunu aktaran Mekki, kendisinin de herkes gibi gelecek günlerde daha net bir iletişim ve yakın geleceğe yönelik işaretlerin beklentisi içinde olduğunu dile getirdi.

Mekki, Said'in icraatlarını dayandırdığı maddeyi "Anayasa'nın 80'inci maddesine dayandırılan icraatlar, söz konusu maddenin yanlış yorumlanması üzerine yapılan bir darbedir." ifadeleriyle değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı'nın aldığı kararların hukuka karşı büyük bir ihlal olduğunu kaydeden Mekki, bunun devlette bir kurumun, yürütme ve yasama yetkilerinin sahibi kurumları işgal etmesi olduğunu savundu.

Mekki, "Hareket olarak Tunus'un içinde bulunduğu krizi çözmesi için bir tür gizli girişim başlattık. Nahda, ülke için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacaktır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı'nın attığı adımlara Tunus'u taşıyan ve ülkede umutları söndüren tüm ekonomik sorunların ve engellerin ivedilikle ortadan kaldırılmasının zorunlu olduğunu dile getiren Mekki, bunların ancak genel siyasi iklimin değişmesiyle mümkün olduğunu kaydetti.

"Nahda öz eleştiri yapacak"

Nahda Hareketi içinde yaşanan gelişmelere dair bir öz eleştiri olup olmadığına ilişkin de Mekki, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Nahda Hareketi, 20122014 yılları gibi Danışma Meclisi oturum ve konferanslarına dönerek öz eleştiri yapacaktır. Davranış, siyasi söylem, yönetime katkıları, yaptıkları, yapmadıkları, iktidar ve ulusal örgütlerle ilişkiler ve farklı konularda hareketin içinde farklı tezler ve bakış açıları var. Sorun bu görüşlerin vatandaşa iyi bir şekilde ulaşmamış olmasında kendini gösteriyor."

Mekki, "Kamuoyu, özellikle 2014 ve 2019 yılları arasında ulusal uzlaşı adı altındaki yönetimiyle ilgili Hareket içindeki anlaşmazlıklar ve Nahda'nın iktidar koalisyonunun bileşenleriyle ilişkisinin içeriğindeki anlaşmazlıkların çok iyi farkında." dedi.

İyimserliğe bir adım

Mekki, son gelişmelerin Nahda Hareketi'nin Tunus sokağı ve kamuoyuyla iletişimi ve daha fazla etkileşime geçmesini sağladığını böylece halkın ve sokağın nabzından habersiz kalmadığını daha açık ortaya koyduğunu kaydetti.

Tunus ve Tunuslular için daha iyi bir gelecek arayışı hedefleri olduğunu dile getiren Mekki, "Nahda'nın ülkenin devrimden istifade etmesi ve demokratik sürece yeniden dönülmesi amacıyla ülkeye yardımcı olması için yeni politikalar izlemesinin önemli olduğunu" söyledi.

Eski Sağlık Bakanı Mekki, "Sonuç olarak, Tunus'ta gerçekleşenlere yönelik dünyanın tavrına bakıldığında bu ülkenin geleceğini ancak Tunuslular inşa edecek. Ülkenin istikbali, tüm herkesi içine katacaktır. Şayet gelecek, bir kesimin aleyhine diğerinin lehine olacaksa bu halk tarafından onaylanmaz ve istikrarlı olmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Tunus'ta ne olmuştu?

Tunus'ta 25 Temmuz'da hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kişinin katılımıyla protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam elMeşişi'yi azlettiğini ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.

Said, kendisini başsavcı ilan ederek yargının alanına da müdahale etmişti.

Hükümete yönelik bu darbe girişiminin ardından askerler Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid elGannuşi ile beraberindeki milletvekillerini Meclise almamıştı.

Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın bir "darbe" olduğunu vurgulamıştı.

Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendiğini, aldığı kararların anayasaya uygun olduğunu ifade ederek, bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istemişti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *