Kentte 23 Ekim 2011'de saat 13.41'de merkez üssü Tabanlı köyü olan 7,2 büyüklüğündeki deprem, 26 saniyede kent merkezi ile Erciş ilçesi başta olmak üzere birçok köyde büyük hasara ve 604 kişinin yaşamını yitirmesine yol açtı.
Depremden 16 gün sonra 9 Kasım 2011'deki 5,6 büyüklüğündeki sarsıntıyla ikinci kez yıkımın yaşandığı Van'da 40 kişi hayatını kaybetti.
Şehir merkezi ve Erciş'te yüzlerce binanın çöktüğü, köylerdeki evlerin yıkıldığı depremlerin ardından başlatılan arama kurtarma çalışmalarıyla binaların enkazında kalanların kurtarılması için yoğun çaba sarf edildi. Devletin tüm imkanlarının seferber edildiği Van'a 295 ambulans, 56 UMKE aracı, 6 ambulans helikopter, 2 ambulans uçak ile 2 bin 400 sağlık personeli sevk edilerek, arama kurtarma çalışmalarının daha hızlı yürütülmesi, yaralıların tedavilerinin aksamaması sağlandı.
Depremin ilk saatlerinde 71 kurtarma ekibi çalışma yürütürken, daha sonra farklı illerden gelen 140 ekip, enkazda kalanları sağ çıkarmak için canla başla çalıştı. Özel eğitimli 42 köpeğin de yer aldığı arama kurtarma çalışmalarında yaralanan 1673 kişiden 1037'si kara yoluyla, 194'ü ise ambulans uçak ve helikopterlerle başka illerdeki hastanelere ulaştırıldı. Kırsal mahallelerdeki 12 mobil ekip, 11 bin 500 kişiye yerinde sağlık hizmeti sundu.
O dönemde Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere birçok bakan, siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi depremin hemen ardından kente gelerek, vatandaşların acılarına ortak oldu.
Yediden yetmişe tüm ülkenin seferber olduğu Van'da çalışmaları yerinden yöneten bakanlar, depremden kısa süre sonra sağladıkları koordinasyonla önce arama kurtarma çalışmalarına ağırlık verdi, sonra depremzedelerin barınma ve yaşamsal ihtiyaçlarını karşıladı.
Artçı sarsıntılar nedeniyle evlerine giremeyenlerin barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla ilk etapta gönderilen 75 bin çadır vatandaşlara dağıtıldı. Daha sonra kente getirilen 29 bin 500 konteynerle kurulan 35 konteyner kentte geçici barınma ortamı oluşturuldu.
Bir ay gibi kısa sürede depremzedeler için inşa edilecek konutların yapımına başlandığı kentte evi ağır hasar gören ya da yıkılanlara kalıcı konutlar sağlamak için temeli atılan binaların yapımı hava sıcaklığı sıfırın altında 30 dereceye kadar düşmesine rağmen devam etti.
Depremin üzerinden geçen 10 yıllık süreçte merkez Edremit, İpekyolu, Tuşba ve Erciş ilçelerinde 17 bin 489 konut TOKİ tarafından yapılarak depremzedelere teslim edildi. Büyükşehir Yasasıyla mahalle statüsüne geçen köylerde de 8 bin 500 konut tamamlanarak hak sahiplerinin hizmetine sunuldu.
Depremde yıkılan 33 cami, 15 okul, 139 iş yeri, 9 alış veriş merkezi, 3 bin 194 ahır yeniden yapıldı. AFAD uzmanlarınca söz konusu yerleşimlerdeki 147 bin 622 konut, 18 bin 735 iş yeri ve 20 bin 209 ahırda yaptığı çalışmalarda, 31 bin 870 konut, 8 bin 849 iş yeri ile 9 bin 602 ahırın ağır hasar gördüğü tespit edildi, 18 bin 181 konut da orta hasarlı olarak belirlendi.
Cumhuriyet tarihinde yaraları en hızlı sarılan deprem oldu
Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, 10 yıl önce yaşanan depremin kentte büyük acılara yol açtığını söyledi.
Depremin hemen ardından yaraların sarılması için tüm devlet kurumlarının seferber edildiğini anımsatan Bilmez, şunları kaydetti:
"Van depreminde Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde İzmir'den Hakkari'ye, Sinop'tan Hatay'a tüm vatandaşlarımız, kurumlarımız yardıma koştu. Cumhuriyet tarihinde yaraları en hızlı sarılan deprem oldu. Herkes yanımızda oldu, yaralarımızın sarılmasında bütün kamu kurumları, bakanlıklar, sivil toplum örgütleri ve Türk milletinin her bir ferdi yardımları ve dualarıyla Van halkının yanında oldu. Onun için kısa sürede 35 noktada 79 bin kişilik çadır kentler kuruldu. Peşinde konteyner kentler inşa edildi. Kısa sürede 17 bin 489 konut yapıldı. Birçok yerin alt yapısı tamamlandı. Van, deprem öncesinden daha iyi bir konumda. Yaralarımızın sarılmasında bütün devlet imkanları seferber edildi."
300 binin üzerinde kişiye eğitim verildi
Van'ın fay hatlarının tam kesiştiği noktada yer aldığını bu nedenle her an depreme hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayan Bilmez, "Depremler bizim için sürpriz olmayacak. Hem yapılarda hem de günlük yaşantımızda sürekli depreme hazır olmamız gerekir. Bunun için farkındalık oluşturmalıyız. İnsanlarımızı deprem öncesi ve deprem anında nasıl davranması gerektiğinden bina yapı ve evdeki eşyaların monte edilmesine kadar her konuda bilgilendirmeliyiz. AFAD ekiplerimiz seferberlik halinde. Bugüne kadar 300 binin üzerinde kişiye eğitim verildi. Özel gönüllü arama kurtarma ekipleri kuruldu. Sadece deprem için değil, sel ve çığ kurtarmalarında da görev icra edilebilecek ekipler oluşturuldu. Arama kurtarma birimi sürekli tatbikatlarla kapasitesini genişletti." diye konuştu.
Depremden sonra daha sağlam binaların yapılmasını sağladıklarına dikkati çeken Bilmez, "Yatay mimari konusunda karnemiz çok iyi değil. Bu dönem kenti daha çok hem Edremit hem de Tuşba tarafına yaymayı planlıyoruz. Yeni kentsel gelişim alanlarını belirledik. Daha çok villa kent şeklinde çalışma yürütüyoruz. Mevcut yapı stokunu kentsel dönüşüm kapsamında iyileştirmek istiyoruz." dedi.