Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Dünya Belediyeler Birliği Başkanı Uğur İbrahim Altay, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Altay, belediye başkanlarından belediyecilik hizmetlerini yerine getirmelerini, polemik konusu yaratmamalarını istedi.
Altay, kayyım atamasına ilişkin de yorumda bulundu. Kayyım atamalarının olması gerektiği gibi uygulandığına dikkat çekerek Türkiye'de terörizme izin verilmeyeceğinin altını çizdi. Altay'ın konuşması şu şekilde:
"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZI UYARIYORUM: BİZİM İŞİMİZ POLEMİK ÜRETMEK DEĞİL"
"Son günlerde Türkiye'de neredeyse belediye başkanlarımız belediyeciliğin haricinde her şeyi konuşuyor hale geldiler. Belediye başkanının gündemi şehir olmazsa, belediyenin gündemi de şehir olmaz. Belediye başkanlarımız konserlerle anılıyor hale geldi. Son günlerde belediye başkanlarımız nerede polemik konusu varsa oraya gidip bundan adeta bir siyasi popülerite oluşturmaya çalışıyorlar. Belediye başkanlığı kariyer planlaması yapılacak bir makam değil. Belediye başkanlığı kişisel PR yapılacak bir makam değil. Belediye başkanlığı hizmet edilecek bir makam. Belediye başkanlarımıza asıl görevlerine dönmeyi tavsiye ediyorum. Hatta uyarıyorum. Bizim işimiz polemik üretmek değil. Türkiye'deki büyükşehirler sadece konserlerle anılıyorsa burada bir problem var demektir. Kaynaklarınızın büyük bir kısmını buraya aktarıyorsanız, burada büyük bir problem var demektir.
"VAAT ETTİĞİNİZ DEPREM HAZIRLIĞIYLA İLGİLİ NE YAPTINIZ?"
2021 yılından 2024 yılına kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin organizasyon bütçesi 5 milyar TL arkadaşlar. Maalesef belediyecilik konuşamıyoruz. Maalesef derin bir polemik içerisindeyiz. Konya'ya kişi başına 100 lira gelirken İstanbul'a 150 lira gidiyor. İzmir'e 150 lira gidiyor, Ankara'ya 145 lira gidiyor. 5 yıl boyunca engelleniyoruz, on ay oldu seçimler yapılalı, meclisler de artık sizde. Peki, 5 yıl boyunca yapacağınıza dair vaat ettiğiniz deprem hazırlığıyla ilgili ne yaptınız? Sosyal konutlarla ilgili ne yaptınız? Sosyal desteklerle ilgili ne yaptınız? Ama öyle bir ortam oluşturuyorlar ki bunu asla konuşamıyoruz. Onun için ben de belediye başkanlarımızı belediyecilik masasına davet ediyorum. Gelin, şehircilik konuşalım. Gelin, iklim değişikliğinin etkilerini şehirlerimizdeki olumsuz yansımalarının ne olacağını konuşalım. Gelin, 2030 sürdürülebilir kalkınma amaçlarını da dünya ile şehirlerimiz nerede, onu konuşalım. Depreme hazırlık, kentsel dönüşüm konusunda ne yapıyoruz, onu konuşalım.
"SEÇİLMİŞ İNSANLARIN DA SINIRSIZ ÖZGÜRLÜĞÜ YOKTUR"
Seçilmiş insanların da sınırsız bir özgürlüğünün olmadığını herkes bilmeli. 'Ben seçildim, bundan sonra her şeyi yapmakta özgürüm. Terörle iltisaklı olabilirim. Teröre kaynak aktarabilirim. Terörün finansmanını sağlayabilirim. Teröre fayda sağlayacak şeyler söyleyebilirim' derseniz, buna dünyanın hiçbir yerinde kimse izin vermez. 85 milyonun vergilerinden toplanan paylarla oluşturduğumuz belediye bütçesini iş ve hizmet üretmek konusunda kullanmak zorundayız. Niye İzmir'de bir belediyeye kayyım atanmadı bu güne kadar? Hepimiz bunu bir kendimize soralım. 2024 yılından itibaren İzmir'deki belediyelerin hepsi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından yönetiliyor. Niye İzmir'e kayyım atanmadı? Niye Esenyurt'ta kayyım atanıyor? Buradan da 'mağduruz ve Türkiye'de demokrasi yok.' deniyor. Kimse kusura bakmasın. Dünyanın hiçbir yerinde kimse sadece Türkiye tarafından değil, Avrupa ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü kabul edilen bir yapıya destek olmanızı, belediye başkanlığı makamı üzerinden yapmanıza imkan vermez. Türkiye de asla buna izin vermiyor.
"LÜTFEN BELEDİYECİLİK KONUŞUN"
Tabii, arkadaşların derdini anlıyoruz. Verdikleri sözleri yerine getirmekle ilgili bir çabaları olmadığı için belediyecilik konuşulmasını istemiyorlar. Belediyecilikle ilgili bir gündem olsun istemiyorlar. Onun için sürekli bir polemik derdindeler. Sürekli başka işlerle uğraşıyorlar. Lütfen masaya gelip belediyecilik konuşun. Lütfen şehirlerimizin geleceğini inşa etmek için aldığımız büyük sorumluluğun farkına vararak hareket edelim."