ANKARA (AA) Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, "Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda özellikle bir kısım medyada koparılan fırtınaların doğru olmadığını ifade etmek istiyorum." dedi.
Yaş haddi nedeniyle 23 Mart 2020'de onursallığa ayrılan Yargıtay Onursal Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit için adının verildiği Yargıtay İsmail Rüştü Cirit Konferans Salonu'nda "vefa programı" düzenlendi.
Programa, eski TBMM başkanları İsmail Kahraman ile Cemil Çiçek, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve yargı mensupları katıldı.
Akarca, Cirit için hazırlanan videonun gösterimi ve Cirit'in öz geçmişinin okunmasının ardından yaptığı konuşmada, Cirit'in kendisine ve birçok yargı mensubuna "ağabeylik" yaptığını söyledi. Akarca, geçmişte Cirit ile örnek teşkil edebilecek bir uyum içinde çalıştıklarını ifade etti.
Cirit'in adaletten şaşmayan, hak ve insan sevgisi olan çok çalışkan biri olduğunu belirten Akarca, kendisinin 1 Eylül'de açılışı yapılan Yargıtay hizmet binalarında da büyük emeğinin bulunduğunu, bu sebeple Yargıtay üyeleriyle aldıkları kararla konferans salonuna Cirit'in adını verdiklerini dile getirdi.
Görev süresi içinde Cirit'in zaman zaman bazı kesimlerin saldırılarına maruz kaldığını söyleyen Akarca, Cirit'in tarafsız ve bağımsız bir yargı için mücadele verdiğini vurguladı.
Yargının geçmişte zor günlerden geçtiğini ancak iyi bir sınav verdiğini belirten Akarca, şöyle devam etti:
"Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda özellikle bir kısım medyada koparılan fırtınaların doğru olmadığını ifade etmek istiyorum. Önce algı oluşturuluyor, oluşan algının üstünden olgularla hareket edilmeye çalışılıyor. Elbette 14 bin civarında mesleğe yeni giren ve 5 yılın altında kıdeme sahip hakim ve Cumhuriyet savcımız var. İstinaf sistemimiz, 20 Temmuz 2016'da yürürlüğe girdi ve faaliyete geçirildi. Bir FETÖ badiresiyle karşı karşıya kaldık, hain bir darbe girişimiydi. Bundan tabii ki yargımız ve bütün kurumlarımız etkilendi. Bununla birlikte yargı gerçekten de çok güçlü, olumlu ve gerçekten de yerinde bir sınav verdi. Bağımsızlığını ve tarafsızlığını hiçbir zaman yitirmedi yargı. Milletimizin yine de yargıya güven duyduğunu ve güvenmesi gerektiğini biliyoruz. Başka bir yargı burada bulmak mümkün olmadığına göre, herkesin konuşmalarında, söz ve eylemlerinde son derece dikkatli olması gerekir."
"Türkiye'de hak arama yolu sonuna kadar açıktır"
Kamuoyunda tartışılan yargı kararlarına değinen Akarca, hakim ve savcıların kararlarının temyize açık olduğunu, kanuni şartların oluşması halinde yargılamanın yenilenmesinin de mümkün olduğunu belirtti. Akarca, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru hakkının da bulunduğuna işaret etti.
Akarca, "Türkiye'de hak arama yolu sonuna kadar açıktır. Bunun mücadelesini de yargı vermektedir. Yargı üzerine düşen görevi eksiksiz yerine getirme çabası ve gayreti içindedir." diye konuştu.
"Benim için büyük bir şeref"
Akarca'nın ardından konuşan İsmail Rüştü Cirit de 2020'de yeni tip koronavirüs salgınının başladığı dönemlerde onursallığa ayrıldığını ve veda programı düzenlenemediğini söyledi.
"Tam 41,5 yıl kutsal saydığım devletime, kutsal saydığım milletime ve adalet camiasına hizmet etme onuruna ulaştım. Bu benim için büyük bir şereftir." diyen Cirit, "mahkeme kadıya mülk değildir" sözünü hatırlatarak, emanetçi olduğunu unutmadan, haktan ve adaletten ayrılmadan görev yaptığını ve görevini devrettiğini belirtti.
Adaletin zıddının zulüm olduğunu dile getiren Cirit, adaletin devletin temeli olduğunu ve bütün mahkeme salonlarında "Adalet mülkün temelidir" sözünün yazılı olduğunu anımsattı.
Adalet idealiyle yaşayan devletlerin daha uzun ömürlü olduklarını vurgulayan Cirit, hakimlerin her zaman haksız güçlülerin karşısında, haklı güçsüzlerin yanında yer almak zorunda olduğunu ifade etti.
Cirit, yeniden dünyaya gelmesi halinde yine hakimlik mesleğini seçeceğini söyledi.
Görevde bulunduğu süreçte yaşanan 15 Temmuz darbe girişimine değinen Cirit, yargının önceki darbe teşebbüslerinden farklı bir tavır sergilediğini kaydetti.
Cirit, "Yargı farklı bir davranış gösteriyordu, daha öncekilerden faklı olarak direniyordu. Darbenin ilk saatlerinden itibaren darbecileri gayrimeşru, kanunsuz ilan etmiş, verdiğimiz demeçlerle birlikte milletimizin yanında büyük oranda ilk kez belki yer almıştır. Bu da bizim için Yargıtay Başkanı olarak bir övünç madalyasıydı." diye konuştu.
İsmail Rüştü Cirit, Rize'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla çay toplamalarının basında çok konuşulduğunu anımsatarak, bazı yüksek yargı mensuplarıyla belirli aralıklarla düzenledikleri etkinliğe Erdoğan'ın da katıldığını, devletin başı olduğu için bundan memnuniyet duyacağını söylediğini ifade etti.
Konuşmaların ardından Cirit'e onur belgesi ve hediye takdim edildi.