İstanbul'daki "yenidoğan çetesi" soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, şüphelilerin telefon görüşmelerine dair deliller yer aldı. Bebek acil hastalarını anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine sebep oldukları iddia edilen 47 şüpheli hakkında 197 suç eylemine ilişkin bilgiler sunuldu.
İddianame Detayları
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, suç örgütü üyelerinin gerçekleştirdiği eylemler ve bunlara ilişkin yapılan telefon konuşmalarının kayıtları yer aldı. Şüphelilerin, İstanbul'da 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla ortak hareket ederek bebek hastaları hangi özel hastanelere sevk edeceklerini belirledikleri, böylelikle haksız kazanç sağladıkları öne sürülüyor.
Görüşmeler
İddianamede yer alan bazı konuşmalar ise dikkat çekti:
Fırat Sarı ile Gıyasettin Mert Özdemir arasındaki görüşme:
- A.K: Denetim geldi mi sana da diyecektim.
- Hakan Doğukan Taşçı: Geldi. Bu çocuk entübe gözüküyor sistemde.
- A.K: Benim burada üç koli dosya vardı, iyi ki onları fark etmediler.
- Hakan Doğukan Taşçı: Bu normal değil. Ben on beş yıldır çalışıyorum. Hayatımda böyle bir denetime girmedim. Cezalık bir şey değil. Ceza kesmek istediğinde gelir iki tane şeye bakar cezasını keser, parasını alır, çıkar gider.
- A.K: Doğukan sence sadece Fırat Hoca'nın işletmelerine mi yapıldı?
- Hakan Doğukan Taşçı: Sanmıyorum. Fırat Hoca bu kadar önemli bir insan değil. İstanbul'da bu kadar koordineli bir iş yapmazlar.
İlker Gönen ile Fırat Sarı arasındaki konuşma:
- İlker Gönen: Şimdi Serenay beni aradı. Sabah beş buçukta diyalize giren var ya, o ölecek ben diyalizi yandan takmak zorunda kaldım. İlk çalıştı sonra çalışmayı durdurdu.
- Fırat Sarı: Durdu ha.
- İlker Gönen: Ölecek zaten çocuk. Beş buçukta damar yolu gitmiş, Serenay damar yolu için gelmiş. Satılmış niye geliyorsun diye kızmış.
Hemşire Çağla Durmuş ile Dr. İlker Gönen arasındaki konuşma:
- Çağla Durmuş: Hocam Karakoç ex. Şu anda şey, kalp tepe atılması seksen, satürasyonu otuz ama o seksen de adrenalinle yani.
- İlker Gönen: Adrenalinle, tamam yapacak bir şey yok.
- Çağla Durmuş: Aynen öyle ölüm morlukları falan da oluştu.
- İlker Gönen: Tamam.
- Çağla Durmuş: Aileye de kötüleşti diye haber verdik şimdi şu adrenalin etkisi geçene kadar kapattım kuvözün entübe... Makinada birazdan ex kabul ederiz yani.
- İlker Gönen: Hahaha, neyse bir şey diyecektim de...
- İlker Gönen: Aspirasyondan mı öldü yani?
- Çağla Durmuş: Yani, ya zaten rengi falan iyi değildi, onun öleceği belliydi ama şey yani aspire etmiş.
- İlker Gönen: Sabah gördük hayvan gibi ağlıyo, tamam rengi kötüydü ama.
- Çağla Durmuş: Onun bir o süreci kaybetmişiz yani biz, dönebilme sürecini.
- İlker Gönen: Uff tamam, yapacak bir şey yok yani.
- İlker Gönen: Hah yani neyse Dursun abiyi gönderme. Aile gelene kadar tamam mı?
- Çağla Durmuş: Hı hı tamam. Ben dosyada kötüleşip entübe olmuş gibi göstereyim.
- İlker Gönen: Tamam.
Bebek babasının şikayeti üzerine geçen konuşma:
- İlker Gönen: O tedaviler IV görünsün ha. Oral görülmesin.
- Çağla Durmuş: Tamam tamam.
- İlker Gönen: Şöyle, Fırat abiyi aradım meşgul. Şöyle diyeceksin, böyle böyle kötüleşti, işte ondan sonra entübe ettik, solunumuna baktık kalbi düştü. Müdahalesini yaptık ıvır zıvır. Dursun abiyle ağzın bir olsun yani.