Kamuya farklı meslek kodundan girmiş ancak daha sonradan kurum içerisinde farklı bir alanda farklı mesleği icra eden çalışanların meslek kodu mağduriyeti devam ediyor. Kamu Çerçeve Protokolü'nde alınacak kararlarla meslek kodu mağduriyetine çözüm isteyen işçiler birçok mecrada çalışmalar yaparak yetkililere sesini duyurmaya çalışıyor.
696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroya geçen işçilerin nakil, tayin ve terfi hakkının bulunmaması toplumda sorunlara yol açmaktadır.
Pek çok işçi, eşinin başka il ya da ilçede olması, sağlık veya eğitim gibi gerekçelerle, tayin-nakil talep etmektedir. Aynı şekilde eğitim durumu değişen, üniversite bitiren işçiler de terfi ve görevde yükselme talebinde bulunmaktadır.
Diğer kamu çalışanları için geçerli olan bu hakların, 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen işçilere verilmemesi işçilerin tepkisini çekmektedir.
Tayin ve nakil hakkı olmamaları nedeniyle ailelerinden ayrı kalmak durumunda kalan 696 KHK'lılar hem çalıştıkları şehirde hem de ailelerinin evinin geçimini sağlamakla yükümlü oluyor. Mevcut ekonomik şartlarda bir evin geçimi bile zorken 696 KHK'lıların tayin ve nakil hakkı olmaması onları maddi sıkıntılara sürüklüyor.
Uzun süredir birçok mağduriyet yaşayan 696 Sayılı KHK ile kamuda hizmet alımları ile çalışırken sürekli işçi kadrolarına atanan işçiler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek şu taleplerde bulunuyorlar:
Sayın Cumhurbaşkanımız Bizler 696 Sayılı KHK ile Kamuda hizmet alımları ile çalışırken Hükümetimizin çalışmaları ile Sürekli İşçi kadrolarına atandık. Yapılan bu çalışma ile binlerce işçinin yüzü güldü, ancak zaman içerisinde farklılıklar oluşmaya başladı ve sosyal devlet anlayışı ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın 10. Maddesi olan eşitlik ilkesine aykırı durumlar oluştu. Tabi ki yapılan çalışmalar aksayan sorunların düzeltilmesi amacı taşıdığı inkar edilemez fakat aşağıda belirlemeye çalıştığımız bazı sorunlarımızın çözüme kavuşmasını talep ediyoruz.
1-Tayin Hakkı Mağduriyeti; 24 Aralık 2017 tarihinde yayımlanan 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerimizin, zaman içerisinde kamu kurum ve kuruluşlarına İŞKUR üzerinden yerleştirilen aynı kadro ve unvan ile çalıştığımız arkadaşlarımızın; toplu sözleşme hükümleri, mali haklar ve kanun (5510 sayılı kanun), aynı disiplin cezalarına tabi olmamıza rağmen, işkur ile yerleştirilenlerin mazeret tayinleri olmasına rağmen 696 khk ile sürekli işçi kadrosunda bulunanların bu hakkı bulunmamakta olup ilgili maddenin düzeltilmesi,
2-Meslek Kodu Mağduriyeti ; 696 sayılı khk ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ihale de belirtilen meslek kodun da çalıştırılması zorunluluğu getirilmiş ancak bizler yıllarca başka birimlerde görev yapmamıza rağmen bizleri ihale kapsamındaki görevlere getirmeye zorlanmışlardır. Bu nedenle birçok arkadaşımız istifa etmek zorunda kaldı istifa edemeyenlerde psikolojik bunalıma girerek ailevi sıkıntılar yaşamaktadır. 5510 sayılı kanunun 102. Maddesin de, ‘Personel çalıştığı birim üzerindeki meslek kodu ile prim ödemeleri yatırılır, yatırılmaması halinde idari para cezası uygulanır’ denilmektedir. Anayasanın ve İş kanunun ilgili maddeleri gereğince 696 sayılı khk da geçen madde metninin düzeltilmesi, ayrıca Toplu sözleşmenin 29. Maddesin de ‘Hizmetin zorunlu kıldığı hallerde işveren tarafından vasıflı bir kadroda görev verilenlere bu görevleri devam ettiği sürece yaptıkların işin karşılığı haklar verilir.’ denilmektedir. Talebimiz; tüm kamu kurum ve kuruluşlarda, üniversite ve belediyelerdeki 696 khk’lı işçilerin yıllarca bilfiil yapmış olduğu işin meslek kodunun verilmesidir.
3- 696 KHK'nın ilgili maddesine istinaden "Zorla Emekli Edilen" personellerden belirli yaş kriterine uygun olanların işe iade edilmesi
4-Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 17. İşkolu Sürekli İşçi Mağduriyetleri ; Bakanlığımız bünyesinde çalışan sürekli işçilerin Ek Protokol düzenlenerek yapılan toplu iş sözleşme ödemelerinin başlangıç tarihinin 1 Ocak 2023 olarak düzenlenmesi,
5- 696 sayılı KHK nın 127. Maddesi ile 375 khk ya eklenen geçici 23. Maddesinin tekrar incelenerek değiştirilmesi, 696 khk kapsamındaki işçilerin khk’dan çıkarılıp tam kadroya (4/d sürekli işçi) geçirilmesi,
6- Kamu kurum ve kuruluşlar içerisinde görev yapan personellerin bir kısmı haftalık 40 saat, bir kısmı haftalık 45 saat çalışması gerekmekte olup bu farklı yaklaşımların düzeltilerek çalışanlar arasında ki farklı uygulamaların kaldırılması,
7-İşçi Maaş Dönemi: Mevcut kanun gereği 15-14 dönemi uygulanan maaşlarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle 1-30 dönemine geçilmesi,
8- Toplu İş Sözleşmeleri: Bilindiği üzere maaşlarımız ve diğer sosyal haklarımızın ödenmesi yapılacak olan toplu iş sözleşmesinin imzalanması ile hayata geçirilmektedir. Toplu iş sözleşmeleri memur çalışma arkadaşlarımızda zamanında yapılırken kamu işçisinde ayları hatta yılları alabilmektedir. Ülkemizde yaşanan enflasyon nedeniyle gecikmede göz önüne alınırsa alacağımız geriye dönüklerin hiç bir anlamı kalmamış olacaktır. Bu konudaki tek talebimiz toplu iş sözleşmelerinin zamanında yapılmasıdır.
Personeller arasında sınıf ayrımcılığının hissedilmesi, iş barışının bozulmasına neden olmaktadır.