Taşeron işçileri yıllardır yetkililerin verdiği kadro sözlerinin yerine getirilmesini beklerken artan ekonomik krizle birlikte zorlaşan yaşam koşullarıyla mücadele etmeye devam ediyor. Yaşadıkları bu haksızlıktan kurtulmak için kadroya alınmayı, eşit işe eşit maaş ve eşit hak talep eden taşeron işçileri çalışma şartlarından memnun olmadıklarını ve hak ettikleri karşılığı alamadıklarını belirterek kadroya geçmeyi, özlük haklarında iyileştirilme yapılmasını, hak ettikleri maaşı ve ek ücretleri almayı talep ediyor.
Uzun zamandır kadroya alınmayı bekleyen taşeron işçiler arasında ASM Grup Elemanları da bulunmakta.
Sayıları yaklaşık 20 bin kişi olan ve uzun zamandır özlük hakları ve sağlık çalışanı sıfatıyla anılmak isteyen ASM Grup Elemanları eşit işe eşit maaş, eşit özlük hakkı talep ediyor.
ASM Grup Elemanları, Aile Sağlığı Merkezlerinde verilen hizmetlerin kalitesini artırmak için büyük çaba gösteriyorlar. Ancak ASM Grup Elemanları, kamu personeli statüsünde olmadıkları için meslektaşlarının aksine birçok hak ve imkandan yoksun kalıyorlar.
Aynı işi yapan ancak kadrolu olan meslektaşlarıyla aralarında eştsizsizlik bulunması nedeniyle mağduriyet yaşadıklarını belirten ASM Grup elemanları, kadroya geçmeyi talep ediyor.
ASM çalışanlarının kadroya alınması için kanun teklifi Meclis'e sunuldu!
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Milletvekili Kamuran Tanhan, Aile Hekimliği Kanununda ve sağlık alanında bazı düzenlemeler hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmasına dair kanun teklifini Meclis'e sundu. Şu anda komisyon incelemesinde olan kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadelere yer verild:
Türkiye'de aile sağlığı merkezlerinde 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu m.3. Aile Hekimleri Uygulama Yönetmeliği m. 22 ve Aile Hekimleri Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği m. 18 dayanak yapılarak tıbbı sekreter, acil tıp teknisyeni, ebe, hemşire ve temizlik personelleri aile hekiminin de görüşü alınarak 4857 sayılı İş Kanunu'na göre sözleşmeli olarak çalıştırılmaktadır.
Aile sağlığı merkezi grup elemanları, belirsiz iş tanımı başta olmak üzere, iş güvencesi, çalışma saatleri ve ücret, eş durumu tayin hakkı, kıdem tazminatı, askerlik sonrası işe dönüşler, ücretli doğum izni, yıllık izinler ve istirahat raporu talebi ve kamu görevlisi sayılmamak gibi çoklu sorunlarla karşı karşıyadır. Ataması yapılmamış yahut emekli olduğu halde geçinemediği çalışmak zorunda bırakılmış kişilerin çoğunlukta olduğu bu çalışanlar, gelmen son noktada çalışma alanlarında yalmzhğa itilerek, çok boyutlu bir sorun yumağı içerisinde zorlu koşullar içerisinde emek vermeye devam etmektedir.
Sağlık Bakanlığı tarafından uygun görülen ve aile hekiminin de görüşü alınarak 4857 sayılı İş Kanunu ile işçi statüsünde çalıştırılan aile sağlığı merkezi grup elemanları iş güvencesinden yoksundur. Öyle ki, aile hekimleri işten ayrıldığında yahut başka bir yere atama istediğinde grup elemanları yeni gelen aile hekiminin kendileriyle çalışmayacağı korkusuyla işten çıkanima kaygısı taşımaktadırlar.
Aile sağlığı merkezi grup elemanlarının çalışma saatleri gruplandırma kriterlerinde hekim başına minimum haftalık 10 saat ve toplam hekim sayısına göre belirlenmiş olduğu için kimi kurumlarda kısmi süreli (part-time) kimilerinde tam zamanlı veya zoraki olarak çalışma söz konusu olabilmektedir. Kısmi süreli yahut fazla mesaiyle çalışmak zorunda bırakılmak çalışma barışına zarar verebilmektedir. Gerek kısmı süreli gerekse fazla mesai anlayışına göre çalışma usulü tam zamanlıya dönüştürülmelidir.
Aile sağlığı merkezi grup elemanlan kadrolu istihdam edilmediği ve iş güvencesinden yoksun bırakıldıkları için tayin hakkına sahip değildir. Bu durum aile bütünlüğüne zarar vererek azımsanmayacak derecede evlilik bu gerekçelerle boşanmayla sonuçlanmakta, aileler parçalanmaktadır. Bu çerçevede eşlerin bulundukları il yahut bölgeye yer değişikliği hakkı tanınmalıdır.
Aile sağlığı merkezi giderleri kaleminden sosyal güvenlik primleri yatırılan bu çalışanlann bir yılı doldurup kıdem tazminatı hakkı elde edememesi için giriş çıkış işlemleri yapılmakta, bu durum kıdem tazminatı hakkım ortadan kaldırmaktadır. Erkek grup elemanı personel, askerlik görevini ifa etmek üzere görevinden ayrıldığında askerlik sonrası işe geri dönüşü olmamakta, bu da hem güvencesizliğe hem de gelecek kaygısına sebebiyet vermektedir. Diğer taraftan ücretsiz doğum izni hakkı bulunmayan kadın çalışanlar, gebelik süresinde yahut doğum somasında bir kılıfına uydurularak işten çıkartılmayla karşı karşıya kalmaktadır.
Aynı kurum içerisinde kadrolu olarak çalışan aile hekimi ve diğer aile sağlığı çalışanlarına verilen tıbbı malzeme, üniforma, influenza aşısı, maske, ilave tediye ile banka maaş promosyonu gibi haklardan aile sağlığı merkezi grup elemanlan yararlanamamaktadır. Bu çalışanlar 4857 sayılı İş Kanunu ile işçi statüsünde çalıştmlıp kamu görevlisi sayılmadığı için "beyaz kod" olarak tabir edilen ve sağlık çalışanlarının sözel veya fiziksel şiddete maruz kaldığı durumlarda şiddeti önlemek için kullanılan acil durum alarm sisteminden faydalanamamaktadır. Bu durum, aym işi yapan ama çalışma usulü gereği diğerleriyle eşit haklara sahip olamayan bir grubun maruz kaldığı ayrımcılığa işaret etmesi açısından son derece manidardır.
Aile sağlığı merkezi grup elemanlan, yıllarca aym kurumda çalışmasına rağmen çalıştığı yılı doldurmadan giriş çıkış işlemi söz konusu olduğu için yıllık izin hakkından gerektiği gibi faydalanamamakta, herhangi bir sağlık sorunu, hastalık durumunda bu çalışanlar işsiz kalma korkusu sebebiyle çoğu zaman hastalık raporu alamamaktadır.
20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK'nin 127 nci maddesiyle 27/06/1989 tarihli ve 375 sayılı KHK'ye eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddelerinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlannda çalışanlar bulunduklan pozisyonlarda geçici olarak çalışıyor olsalar bile hiçbir şart aranmaksızın ilgili pozisyonlarda devlet güvencesine kavuşturulmuştur. Aynı şekilde 696 sayılı KHK marifetiyle aile sağlığı merkezi grup elemanlan ile aynı statüde bulunan Sağlık Bakanlığı bünyesindeki çalışanlar kadroya geçirilmiş, 663 sayılı KHK'da değişiklik yapılan kanun teklifiyle vekil ebe, hemşire, ATT gibi pozisyonlarda çalışanlar kadro kapsamına dahil edilmiştir. Başka bir şekilde söylemek gerekirse, aile sağlığı merkezi grup elemanlan ile aynı mesleki eğitime sahip, aynı statüde ve görevde çalıştırılanlar kadrolu çalışan güvencesine kavuşturulurken, aile sağlığı merkezi grup elemanlarından ATT, ebe ve hemşireler bu haktan yararlanamamışlardır.
Aile sağlığı merkezlerinde çalıştırılan aile sağlığı grup elemanlanmn yaşadıkları çok boyutlu sorunların ortaya konularak, bu sorunlann çözümü temelinde aile sağlığı grup elemanlarınm özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda gerekli hukuksal düzenlemelerin yapılması amacıyla bir Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederim.
Kanun teklifinin tamamını okumak için tıklayınız.