Geriye dönük tescil hakkı verilmemesi nedeniyle emekli olamayan Bağ-Kur tescil mağdurları maddi ve manevi sıkıntılar yaşıyor. Belirli bir yaşın üstünde olmaları nedeniyle çalışmakta zorlanan ve uzun yıllar süren çalışma hayatlarının ardından en temel hakları olan emeklilik hakkına kavuşmak isteyen Bağ-Kur'lular yaşadıkları bu durumu adaletsizlik olarak nitelendiriyor.
Tescil affı, ihya ve yasada düzenleme isteyen Bağ-Kur mağdurlarının yaşadığı sıkıntılar günden güne artıyor. Emeklilikte adil bir sistem olmasını isteyen Bağ-Kur mağdurları yapılan bu ayrımcılığa karşı çıkarken emekli olmak için çok daha uzun süre bekleyecek olmalarına da tepki gösteriyor. Prim ve yaş şartını yerine getiren Bağ-Kur mağdurları aynı şartları yerine getirdikleri kişilerin aksine tescil ve ihya sorunu nedeniyle emekli olamıyor.
2000 yılı öncesi sigortalılık hakları iade edilerek mükellefiyet başlangıç tarihleri itibarıyla kuruma tescil imkânı verilmesini talep eden Bağ-Kur tescil, ihya ve prim mağdurları sosyal medyadan yetkililere seslenmeye devam ederek torba yasasında kendilerine de yer verilmesini ve yaşadıkları bu mağduriyetin son bulmasını bekliyorlar.
Ulusal Kanal’da Çıkış Yolu programına konuk olan BAĞ-KUR Tescil Mağdurları Platform Başkanı Mesut Kesik, BAĞ-KUR Tescil Mağdurları Başkan Yardımcısı Şenel Erdoğan, BAĞ-KUR Tescil Mağdurları Başkan Yardımcısı Bülent Tezgel ve beraberinde katılan heyet Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile bir araya geldi. Genel Başkan Perinçek, sorun çözülene kadar yanlarında olacaklarını ve çözümü beraber kutlayacaklarını kaydetti.
‘ALINAN HAKKIMIZI İSTİYORUZ’
“Bağ-Kur tescil mağduriyeti nedir? 1982-200 yılları arasında devletine karşı bütün yükümlülükleri yerine getirmiş vergi ve oda kaydı olduğu halde BAĞ-KUR kaydı yapılmayan ve bir hak kaybına yaşayan topluluktur. 1479 sayılı Kanun açık, 24, 25, 26’ncı maddelere göre vergi ve oda kaydı olan herkes resen BAĞ-KUR’lu olmak zorundadır. Bizim haklarımız ne azaltılabilir ne de vazgeçilebilir. Bizim hiçbir talebimiz yok, sadece bizden alınan hakkın iadesini talep ediyoruz. Sigortalılık koşullarımız elimizden alındı.
“Biz devletimize karşı bütün yükümlülüklerimizi yerine getirdik. Burada devletimizin bize bir borcu vardır, bu da yaşadığımız bu mağduriyettir. Resen BAĞ-KUR’lu olmamız gerekirken bu yapılmadı. İkincisi bu yasa nedeniyle, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’ndan aldığımız verilere göre Türkiye’de 150 bin mağdur var ve gerekli düzenleme yapıldığında ortalama 350 bin lira geriye dönük ödeme ile devletimize 52 milyar 500 bin lira katkıda bulunacağız.”
Bir önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in sorunun çözümüne ilişkin talimat verdiğini ancak bir yıldır hiçbir adım atılmadığını hatırlatan Kesik, “Biz o zaman bayram ettik, EYT’nin içinde olacağımızı düşündük ama bir çözüm olmadı. Biz bizden alınan sigortalılık hakkımızı geri istiyoruz.” dedi.
‘KOŞMADIĞIMIZ YER KALMADI’
Platform Başkan Yardımcısı Şenel Erdoğan da, “Biz sosyal bir devletiz ama buna rağmen maalesef tescilimizi alamıyoruz.” dedi. 1991’de esnaflık yapmaya başladığını ifade eden Erdoğan, “Yanımda çalıştırdığım elemanlar emekli oldu ama ben olamadım. Bu içler acısı bir durumdur. Kimden yardım isteyeceğimizi şaşırdık. Koşmadığımız yer kalmadı. Haklı olduğumuz bu mağduriyet çözülene kadar peşinden koşacağız.” dedi.
MAĞDURLARIN MAĞDURU
Başkan Yardımcısı Bülent Tezgel de “BAĞ-KUR’lu devletin bel kemiğidir. Vergisini veren 3 milyonun üzerinde BAĞ-KUR’lu çiftçisiyle emekçisiyle izinsiz, mesaisiz, haftasonu olmadan çalışıyor. Biz de EYT’nin esnaf koluyuz, benim deyimimle mağdurların mağduruyız. Anadolu’nun her yöresinden bu arkadaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz.” dedi.
‘HEP BERABER KUTLAYACAĞIZ’
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de kanunun açık olduğunu, yapılan düzenlemenin eşitliği bozduğunu vurguladı. Kanunun verdiği hakkın, başka bir düzenlemeyle ortadan kaldırılmasının mümkün olmayacağına işaret eden Perinçek, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
Sizin desteğe ihtiyacınız yok çünkü hakkınız çok açık. Büyük bir eşitsizlik ve mağduriyet var. Dolayısıyla hükümetin derhal bir kanun önerisini TBMM’ye getirmesi ve bu problemi çözmesi lazım. Bu konuyu çözeceğiz, göreceksiniz. Sonra da bunu hep beraber kutlayacağız. Bu başarıyı kazanmadan rahat uyku uyumak yok.