2000 yılı öncesi vergi kaydı olan ancak bağkur kaydı olmayan yüzbinlerce vatandaş mağduriyetini yetkililere iletmeye devam ediyor. Emeklilikte yaşa takılanlar için hazırlanan düzenlemenin kabul görmesinin ardından gözler tescil affına çevrilmişti.
Bağkur tescil mağdurlarının yetkililere mesajı:
Bağkur TESCİL mağduriyetinden söz edeyim 1982 ve 2000 yılları arasında devletin belirlediği yasal koşullara uygun olarak ticari faaliyetlerde bulunmuş vergi ve oda kayıtları bulunan fakat Bağ-Kur’a TESCİLİ yani KAYITLARI olmayan esnaf ve sanatkarlarız.
Çaldığımız her iktidar yetkilisinin kapısı kapalı kapının ardında çok haklısınız bu devlete vergi vermiş istihdam sağladınız sosyal güvenlik sistemi içerisinde 100 yıllık cumhuriyet tarihinin en büyük hak kaybını yaşıyorsunuz ama sonrasında acımasızca kapılar yüzlerimize kapanıyor.
1479 sayılı kanun şöyle der; faaliyetlerine başladıkları tarihten başlayarak zorunlu olarak bağ-kur KAYDI oluşur ve bağ-kurlu sayılırlar hak ve sorumluluklardan vazgeçilemeyeceği aksine yeni hüküm konulamayacagi belirtilir işte sözünü ettiğimiz Bağkur TESCİL mağdurları bu kanuna göre sigortalılık koşulları oluşmasına ve sigortalı sayilmalari gerektiği halde kaydı bulunmadığı için sigortalılık haklarından mahrum kalmıştır.
Halbuki 1479 sayılı kanunun 26 maddesine göre sigortalı sayılan bağ-kurlu esnafın hak ve yükümlülükleri için kısıtlama getirilemez ve vazgeçilemez dir.
Yanlış anlaşılmasın Bağkur tescil mağdurları devletimizden af bağış ya da ilave hak istemiyor kendi kazanılmış haklarını talep ediyorlar ve bunun devlete bir maliyeti de yok kapı kapı gezip faiziyle borç arayanlar geriye dönük
Kimisinin 500.000 kiminin 600.000 kiminin 1 milyon TL ödeme yapacağı
Belirtmek isterim yaklaşık devletimize 3 milyar Usd kaynak sağlayacaktır.
Kanunun gerektirdiği gibi haklarımızın geriye iadesi talebimizdir.