Devletin aynı kurumunda çalışan işçiler, genel müdürleri ve hatta bakanları geride bırakacak kadar yüksek maaşlar almaktadır. Örneğin, Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) çalışan bir mühendis 20,936 lira maaş alırken aynı kurumda elektrik hatlarının bakımını yapan bir kamu işçisinin maaşı ise 78,076 lira olmuştur. Aynı kurumdaki işçilerin amiri olan daire başkanı 33,286 lira, genel müdür yardımcısı 36,793 lira, genel müdür 45,551 lira, bakan yardımcısı 75,000 lira ve bakan 76,000 lira maaş almaktadır.
Kamuda işçilerle memurlar arasındaki maaş uçurumu, genel seçimler öncesinde yapılan toplu sözleşmelerle daha da açılmıştır. Seçim döneminde AKP hükümeti, kamu işçilerine yüksek zam ve yan haklar vererek, işçi maaşlarını önemli ölçüde artırmıştır. Bu zam sayesinde en düşük maaş alan işçilerin maaşı 22,000 liraya kadar çıkmıştır.
Maaş uçurumu, işçi-memur ayrımının derinleşmesine ve işçilerin maaşlarının memurlardan önemli ölçüde daha yüksek olmasına neden olmaktadır. Ayrıca, işçilerin aldığı giydirilmiş net maaşlarla memurların maaşları arasındaki farkın Temmuz zammıyla kapatılması talep edilmektedir.
Kamu işveren sendikası TÜHİS ile memurların toplu sözleşmeleri ayrı yapıldığı için, zamlarda derin uçurumlar oluşmuştur. Kamu işçileri dış göreve gittiklerinde yatak ücretlerini devletin, memurlar ise kendi karşılamaktadır. Bu durum, işçi-memur ayrımının farklı haklar ve olanaklarla daha da belirginleşmesine neden olmaktadır.
Bu durumda, kamudaki maaş uçurumunun adil bir şekilde düzeltilmesi ve işçilerin hak ettikleri maaşları alabilmeleri için ilgili makamların gereken önlemleri alması gerekmektedir. Maaş eşitsizliği ve adaletsizliklerin giderilmesi, çalışanların daha adil ve güvenceli bir çalışma ortamında olmalarını sağlayacaktır.