Yüz binlerce işçi ve ailesini yakından ilgilendiren taşerona kadro konusu gündemden hiç düşmüyor. Seçim öncesi verilen vaatlerin başında gelen ve uzun zamandır çözüme kavuşturulmayı bekleyen taşerona kadro meselesi yüz binlerce vatandaşı maddi ve manevi olumsuz etkiliyor.
Çalışma şartlarından memnun olmayan, geçim sıkıntısı yaşayan KİT taşeron işçileri kadroya geçerek derin bir nefes almayı bekliyor.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri bir diğer ismiyle KİT'lerde çalışan taşeron işçiler defalarca kez kadro istediklerini belirterek sosyal medyada etkinlik düzenliyorlar. İşçiler kadroya geçmek istediklerini her geçen gün daha yüksek sesle haykırsalar da yetkililerden konuya ilişkin ses çıkmıyor.
KİT taşeron işçileri yıllardır yetkililerin verdiği kadro sözlerinin yerine getirilmesini beklerken artan ekonomik krizle birlikte zorlaşan yaşam koşullarından kurtulmak için kadroya alınmayı, eşit işe eşit maaş ve eşit hak talep ediyorlar.
Kadroya geçmeleri hakkında söz verilen KİT işçileri bir an önce kadroya alınarak kazanılmış haklarına kavuşmayı bekliyor. Etkinlikler, basın açıklamalarında bulunan ve birçok siyasetçiye ziyarette bulunarak taleplerini ileten KİT taşeron işçileri sosyal medyayı da aktif olarak kullanıyor.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarında personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışanlar arasından, 4 Aralık 2017 tarihi itibarıyla en az iki yıl kesintisiz olarak ilgili teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda çalışmış ve hala çalışmaya devam edenler, belirli bir sınavı başarıyla geçmeleri durumunda işçi statüsünde istihdam edilebilecekler. Alınan bu kararın ardından kadro bekleyen KİT taşeron işçilerine de sıra gelmesi bekleniyor.
X'te (Twitter) bir araya gelen KİT taşeron işçileri yaşadıkları mağduriyetleri anlatarak bir an önce kadro verilmesini talep etmeye devam ediyor.
KİT taşeron işçilerine kadroda son durum ne?
Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'den, Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) işçilerine destek geldi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla, her zaman işçinin ve emekçinin yanında olduğunu belirten Gürer, KİT Taşeron işçilerine büyük destek verdi. Her yıl cumhurbaşkanının genelge yayınladığını genelgede taşeron işçilerin kadroya alınması gerektiğine ilişkin maddeler olduğununun altını çizdi. Gürer, ''Her yıl Cumhurbaşkanı bir genelge yayınlıyor. Bu genelge doğrultusunda KİT’te çalışanların kadroya alınması yönünde maddeler yer alıyor. Ancak 2018'de çıkarılan 696 sayılı KHK'dan bu yana bir değişiklik olmadı.'' dedi.
Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz soru önergesi verdi!
Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, 04.10.2023 kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan taşeron işçilerin kadro taleplerine ilişkin yazılı soru önergesinde bulundu.
Kocamaz'ın önergesinde şu ifadelere yer verildi:
Kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron olarak görev yapan işçiler kadro beklemektedir. Kamuda taşeron olarak çalışanların sürekli işçi kadrosuna alınması konusunda hükümet tarafından seçim öncesi söz verilmişti. Bu bilgiler ışığında;
1. Kamuda görev yapan taşeron işçilerin sürekli işçi kadrosuna alınması konusunda bir çalışmanız var mıdır? Bu konuda ne zaman bir çalışma yapmayı planlıyorsunuz?
2. Kamu kurum ve kuruluşlarında toplam kaç taşeron işçi görev yapmaktadır? Yapılacak olan çalışma kapsamında toplam kaç taşeron işçiye kadro vermeyi düşünüyorsunuz?
Burhanettin Kocamaz'ın soru önergesine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan olumlu ya da olumsuz bir cevap vermezken taşeron, belediye şirket ve KİT işçileri Torba Yasa ile kadro haklarına kavuşmayı bekliyor.
Yıllardır verilen kadro sözünün tutulmasını bekleyen taşeron, belediye şirket ve KİT işçileri, işlerinde taşeron ve kadrolu ayrımı olmamasını isterken birçok farklı alanda kadro bekleyen meslektaşlarıyla birlikte ayrımsız, fakatsız bir şekilde kadroya alınmayı talep ediyor.
Geçtiğimiz temmuz ayında kurulan Kamu İktisadi Teşebbüsleri Taşeron İşçileri Derneği, uzun süredir kadroya geçmeyi talep eden KİT işçilerinin sesini yetkililere duyurmak için mücadele etmeye devam ediyor.
KİT-DER Genel Başkanı Hüseyin Taştan, Genel Sekreteri İbrahim Tatlı, Yönetim Kurulu üyesi Hamit Demircan; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a ziyarette bulundu.
KİT-DER, ziyareti şu sözlerle anlattı:
Cumhurbaşkanı Yardımcımıza 90 bin KİT taşeron işçisinin selamlarını ve kadro talebimizi ilettik. Kit taşeron işçilerinin müsterih olmasını kadrolarının en kısa sürede verileceğini müjdelemişlerdir. Genel Sekreterimiz İbrahim Tatlı derneğimizin plaketini 90 bin KİT taşeron işçisinin ve ailelerinin şükran nişanesi olarak Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımıza takdim etmişler, plaketi kendilerine sunarken; efendim tensip buyurursanız çıkacak torba yasada kadromuzun olmasını sizlerden istirham ediyoruz demesi üzerine, kendileri; "Bizzat ilgileneceğim." sözünü vermişlerdir. Yönetim kurulumuzu desteklemek adına Bingöl'de görüşmeye iştirak etmek için toplanan fakat güvenlik tedbirleri gereği içeri alınmayan derneğimiz üyesi bir grup arkadaşımız da Sayın Cevdet Yılmaz'a görüşmemiz bittikten sonra dışarıda tekrar kadro talebimizi dile getirmişlerdir. Burada da Cumhurbaşkanı Yardımcımız; "Arkadaşlar gördüğünüz gibi dosyanız elimde en kısa sürede kadrolarınızı alacaksınız, müsterih olun." demişlerdir.
KİT-DER Yönetim kurulu ve ailesi olarak 90 bin KİT taşeron işçisi kadro alana kadar her alanda haklı davamızın savunucusu olmaya devam edeceğiz. Sizler bizlere olan güveninizi taze tuttuğunuz ve desteklerinizi esirgemediğiniz sürece sahada etkin ve kesintisiz mücadelemiz devam edecektir. Unutmayın ki biz ancak birlikte güçlüyüz...
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Taşeron İşçileri Derneği, işçilerin yaşadıkları mağduriyeti şu sözlerle anlatıyor:
Kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan (taşeron) alt işveren işçileri, aynı kurumda kadrolu olarak istihdam edilen personeller ile aynı alanlarda yan yana, birebir aynı veya benzer işleri yapan işçilerdir. Ancak KİT taşeron işçileri şu konularda mağduriyet yaşamaktadır:
- Çalıştıkları kurumlarda hizmet sunarken özlük hakları yok denecek kadar az veya çok kısıtlı durumda kalmaktadır.
- Özlük haklarının olmaması veya çok kısıtlı olması dolayısıyla kurum sorumlularından veya kurum amirlerinden işten çıkarma gibi tehdit, baskı ve mobinglerle çok sık karşılaşmaktadırlar.
- Hizmet alım ihalelerinde belirtilen idari ve teknik şartnamelere bağlı kalınmayıp ilgili taşeron personellere, amirlerinin yaptırmak istediği her türlü işleri hukuksuzca yaptırmaktadırlar.
- 4857 sayılı iş kanununun ve 6356 sayılı sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanununun tüm çalışanlar için sağladığı kanuni haklar rahatlıkla gasp edilebilmektedir.
- Çalışma hayatının en temel prensiplerinden biri olan, “eşit işe eşit ücret” ilkesine uyulmamaktadır.
- Türkiye Yüzyılına yakışmayan sosyal ve özlük hakların birçoğundan faydalandırılmadan “modern kölelik” diye tabir edebilecek bir sistem ile çalıştırılmaya devam edilmektedirler.
- Mevcut çalıştırılma biçimi ne yazık ki iş kazalarında ciddi artışlar yaşanmasına neden olmaktadır.
- Taşeron işçilere ödenen, özellikle yol ve yemek ücretleri kurum yemekhanelerinin belirlediği yemek ücretinin 4/1 gibi trajikomik bir oranda kaldığı için beslenme ihtiyacı bile yeterince karşılanamamaktadır.
- Taşeron işçiler kast sistemini andıran ikinci sınıf çalışan/insan muamelesi ile çalışma yaşamı boyunca her alanda karşılaşmaktadırlar.
- Taşeron işçiler çalışmakta oldukları kurumların sosyal tesislerinden faydalanamamaktadır. Faydalandıran kurumlarda hafta içi belirli günlere müsaade buyurmuşlardır.
- Taşeron çalıştırma biçiminden ötürü ülke genelinde meslek hastalığına tutulma oranı katlanarak artmaktadır.
- Kamu iktisadi teşebbüslerindeki taşeron işçiler aylık ücretlerini kesin ve belirli bir günde alamamaktadırlar. Örneğin; Devletimiz kadrolu işçisinin ücretini net bir gün ve saatte ödeme işlemini gerçekleştirirken taşeron işçiler hayatını idame ettirebilmek için aylık yapacağı ödemelerde bile zorlanmaktadırlar.