"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5467 %0.18
36,0147 %-0.62
3.405.431 %0.425
3.005,46 1,47
Ara
İşçi Haber İşçi Haberleri Seçime 1 hafta kala belediye işçileri kadro isteğini yineledi

Seçime 1 hafta kala belediye işçileri kadro isteğini yineledi

Belediye şirket işçileri seçime bir hafta kala kadro isteğini yineledi.

Belediye şirket işçilerine kadro hakkının ertelenebilecek ya da seçimlerden sonraya bırakılabilecek bir konu olmadığını belirten mağdurlar, hükümetten bu konuyla ilgili sonuca gitmesini istedi. 

DİSK/Genel-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Ovalı yaptığı basın açıklamasında  “Belediye Şirket İşçilerine 2023 seçimlerinden önce kadro verilmelidir” dedi. 

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Ovalı, Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda basın açıklamasında “Belediye Şirket İşçilerine Kadro hakkı ertelenebilecek ya da seçimlerden sonraya bırakılabilecek bir konu değildir. Sendikamız Belediye Şirket işçileri ile birlikte bu meseleyi esaslı olarak takip etmekte hükümetten bu konuda bir sonuca gitmelerini istemektedir. Buradan tekrar ediyorum Anamızın Ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı 2023 seçimlerinden önce istiyoruz” dedi.

DİSK/Genel-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Ovalı “basın açıklamasında şöyle dedi:

AYAĞA KALDIRACAK BİR TEK GÜÇ İŞÇİLER VE EMEKÇİLERDEDİR

“Adına kapitalizm denilen bu düzen gün geçmesin ki dünya da yeni bir ekonomik kriz yaratmasın, gün geçmesin ki yoksulluğu arttırmasın. Gün geçmesin ki tencerede ki aş, sofrada ki ekmek azalmasın.

Daha önce de bu meydan haykırmıştık… Bu gün hep birlikte yine bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz.

Dünyamız; adına kapitalizm denilen bu düzenin tükendiğini, iflas ettiğini haykırmaktadır. Neo liberal politikalar zenginleri daha zengin etmiş, yoksulları, dar gelirlileri, bağımlı çalışanları ise açlık ve sefalete mahkûm etmiştir. Bu çürümüş düzen sadece ve sadece patronları çok, daha çok zengin yapmanın düzeni olmaktadır.

Evet, kapitalizm işçiyi ve emekçiyi tüketirken kendini de tüketmiştir. Bu ekonomik düzen içeresinde Dünyayı yeniden ayağa kaldıracak bir tek güç vardır ki o da biz işçiler ve emekçilerdedir. Bizler gücünü üretimden alanlar bu gün bu meydanlardan haykırıyoruz.

ANAMIZIN AK SÜTÜ GİBİ HELAL OLAN KADRO HAKKIMIZI İSTİYORUZ.

24.12.2017 tarihinde yayımlanan 696 sayılı KHK ile kamuda personel çalıştırılmasına dayalı ihale usulü sona erdirilmiş ve daha önce taşeronda çalışan yaklaşık 560 bin belediye şirket işçisine ayrımcılık yapılmış ve bu işçiler belediyelerde ki kamu işçiliği yerine belediye şirketlerine aktarılmıştır. Bunun doğrudan bir sonucu vardır. Belediye şirketlerine aktarılan işçiler 52 günlük ilave tediye haklarından mahrum kalmıştır. Belediye şirket işçilerine doğrudan, ayrımsız, tamamına kadro talebimizi bu meydandan bir kez daha yineliyoruz. Belediyelerde Şirket işçiliği değil, Anamızın Ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı istiyoruz.

Bir an evvel arkadaşlarımızın kadro hakkı verilmeli bu arkadaşlarımızda diğer kamu işçileri gibi 657 ye 4-d ye kadro tahsislerini yapılmalıdır.

BELEDİYE İŞÇİSİ KAMU İŞÇİSİDİR

Belediye işçileri bugün birçok açıdan ayrımcılıkla karşı karşıyadır. Siyasal iktidar tarafından çalışanlara yönelik yapılan ya da yapılması planlanan kısmi düzenlemelerle belediye işçilerinin adı bile ne yazık ki geçmiyor. Kamu işçileri ve kamu çalışanlarına yönelik yapılan düzenlemelerden belediye işçileri yararlanamıyor ve düzenlemelerin dışında tutuluyor. Kamu hizmetleri bir bütün olup merkezi ya da yerel ayrımı olmaksızın kamu çalışanları (işçi/memur) eliyle yürütülür. kamu çalışanlarının –işçi ya da memur ayrımı yapmaksızın –merkezi ya da yerel hakları iyileşecekse toplu olarak iyileştirilmelidir. Yapılan ya da yapılacak düzenlemeler Belediyelerin keyfiyetine bırakılmamalıdır. Bu durumdan hem hükümet hem de belediyeler sorumludur.

BELEDİYE ŞİRKET İŞÇİLERİNE İLAVE TEDİYE HAKKI DERHAL TANINMALIDIR

Evet; Çalışma hayatı açısından eksiklikleri de olsa bazı önemli emek konularında çeşitli çalışmalar yapıldığını Sosyal medya üzerinden izliyoruz. Bu yasal düzenlemeler içeresinde Belediye Şirket İşçilerine Kadro hakkı muhakkak yerini almalıdır.  Belediye Şirket İşçilerine Kadro hakkı ertelenebilecek ya da seçimlerden sonraya bırakılabilecek bir konu değildir. Sendikamız Belediye Şirket işçileri ile birlikte bu meseleyi esaslı olarak takip etmekte hükümetten bu konuda bir sonuca gitmelerini istemektedir. Buradan tekrar ediyorum Anamızın Ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı 2023 seçimlerinden önce istiyoruz.

YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNDE BİR ÜCRET VERİLMELİDİR

Ayrıca Asgari Ücret düzenlemesiyle ilgili olarak konfedarasyonumuzun açıklaması ortada durmaktadır. Ülkemizde asgari ücret insan onuruna yakışır bir şekilde yaşayacak bir ücret olmalıdır. Bu çerçevede yaygın çalışma ücreti olacak bir ücret değil ama çalışanlara yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret verilmelidir.

İşçi sağlığı açısından Uzun çalışma süreleri bir an önce düşürülmelidir. Bu gün batı ülkelerinde, İtalya, Fransa, Almanya gibi ülkelerde emek sınıfının sağlığı ve performansı açasından haftalık 35 saat çalışma süresi tartışılırken, Danimarka’da, Norveç’te işçi sağlığı açısından 32 saatlik çalışma süresi tartışmaya açılmıştır. Ülkemizde çalışma süreleri de kanunla 35 saate düşürülmelidir. Emeklilikte yaş sınırı olan tüm ülkelerde haftalık çalışma süreleri emekçilerin sağlığı açısından 35 saat etrafındadır. Ayrıca pandemi sürecinde Hep birlikte yaşadık ki, haftalık 30-32 saat çalışma süresinden fazla bir haftalık çalışma süresine gerek olmadığı anlaşıldı. Talebimizdir; Haftalık çalışma süresi düşürülerek kanunlaşmalıdır.

İşçilerin talebi, emekçilerin, halkın ve toplumun ihtiyaçlarını önceleyen eşitlikçi, demokratik, kamucu ve sosyal adalet ilkelerine dayanan yeni bir toplumsal düzendir.

Basın açıklamamıza son verirken Pandemi ile birlikte yaşadığımız, Bütün bu gerçekliklerin gözü önünde ülkemizde işçi sınıfına önderlik eden başta Abdullah Baştürk ile Kemal Türkler’i ve direnişlerde ve mücadelede yitirdiğimiz tüm yoldaşlarımızı saygıyla anıyoruz.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *