Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), yeni dönemde hızlı bir şekilde çalışmalara başlayarak ilk torba yasayı onayladı. Ancak Meclis'in açılmasıyla birlikte gündem daha da yoğunlaşıyor ve yeni bir torba yasa için çalışmalar sürüyor. Bu yeni torba yasa, emeklilik reformunu da içerecek ve Bağ-Kur'luları ilgilendiren önemli adımlar içerecek.
Emeklilik reformunun bir parçası olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, küçük esnaf ve çiftçiler dahil olmak üzere 1 milyon Bağ-Kur'lu için emeklilik prim gün şartını 9000'den 7200'ye düşürecek çalışmaları tamamlamayı planlıyor. Yeni düzenlemeyle birlikte, Bağ-Kur'lu kadın ve erkek sigortalıların yaşlılık aylığına erken emekli olabilmesi için prim gün şartı 7200'e inecek. Böylece, 9000 günü tamamlayamayan erkek sigortalılara da erken emeklilik fırsatı sağlanacak.
EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) yasası kapsamında, 8 Eylül 1999 ve öncesinde sigortalı olan kadın sigortalılar 20 yılı (7200 gün), erkek sigortalılar ise 25 tam yılı (9000 gün) tamamladığında emekli olabiliyorlardı. Yeni düzenlemeyle birlikte, tüm süreleri kapsayan bir reform yapılacak ve Bağ-Kur reformu kapsamına giren EYT'li erkek sigortalılar da 7200 günü tamamlayarak erken emekli olabilecekler.
Emeklilik sistemindeki ikinci önemli reform ise ev kadınları ve anneler için olacak. Yeni düzenlemeyle, ev kadınlarına sosyal güvence sağlanacak ve isteğe bağlı sigorta primlerinin 3'te 1'i devlet tarafından karşılanacak. Aile ve Gençlik Bankası'nın kurulmasıyla finanse edilecek olan bu düzenleme, ev kadınlarının emeklilik süreçlerini destekleyerek, daha erken emekli olmalarını sağlayacak.
Ayrıca, emeklilik yaşının çocuk sayısına göre esnetilmesi planlanıyor. Anne sigortalıların çocuk sayısına göre prim eklenip yaş şartından indirim yapılacak. Bu sayede, annelerin emeklilik yaşına ulaşmaları kolaylaşacak ve yıpranma payı sistemine benzer bir model uygulanacak.
Meclis'in yeni dönemde yapacağı bu emeklilik reformları, ülkedeki emeklilik sisteminin daha adil ve kapsayıcı hale gelmesine katkı sağlayacak ve milyonlarca Bağ-Kur'lu ve ev kadını için önemli avantajlar sunacak. Yapılacak düzenlemeler, Meclis'in Ekim ayında sunulacak olan yeni torba yasasıyla hayata geçirilecek. Türkiye'nin sosyal güvenlik sisteminin daha güçlü ve adaletli bir yapıya kavuşması için atılan bu adımlar, vatandaşların emeklilik süreçlerini olumlu yönde etkileyecek ve geleceğe daha umutlu bakmalarını sağlayacak.
SAYIYI VEDAT BİLGİN AÇIKLADI
Bilgin, KİT'lerdeki taşeron sorununu da çözeceklerini belirterek, "KİT'lerde 80 bin civarında taşeron işçi vardı, şimdi sayıları 100 bin civarında. Bazı kuruluşların yeniden taşeron işçiliğine müracaat etmesi sonucu sayıları arttı. Bu sorunu da çözeceğimizin sözünü verdik. Çalışmalarımızın büyük kısmını tamamladık. Geçici işçiler dosyasını kapattık, bunu da çözeceğiz" şeklinde konuşmuştu.
00 bin işçi kadroya geçecek. Taşeron, TYP, belediye şirket...
GÜNDEM TAŞERON İŞÇİLERİN KADROYA GEÇMESİ!
Yeni Meclis'in ilk gündem maddelerinden biri taşeron işçilere yönelik olacak. 100 bin taşeron işçinin beklediği düzenleme hayata geçirilecek.,
Taşerona kadro ile ilgili son dakika açıklaması geldi. Türk İş Konfederasyonu Başkanı Ergün Atalay, yaptığı son dakika açıklamasında yeni Bakan ile taşeron meselesini görüştüğünü ve kadro konusunun bakanlığın ilk işi olduğunu söyledi.
Taşeron işçiler ile ilgili açıklama yapan Atalay, "Bundan 5 sene önce 650 bine yakın insan kadroya girdi. O arada KİT'lerdekiler girmedi. Nerede girmedi? Demiryollarında, enerjide, karayollarında girmedi. Çağrı merkezlerinde var. Yüzde 70 çalışanlar var. Enerji, Sağlık ve Ulaştırma Bakanlıklarında en çok var. Bunu sayın Cumhurbaşkanımıza da bakan Vedat Beye de ilettik. Diyoruz ki kamuda taşeron çok kötü bir laf. Örnek vereyim, karayollarında gidin Gerede'ye, gidin Elbistan'daki enerji işçisine: Aynı işi yapıyoruz, asfalt döküyoruz. Ben alıyorum 9 sen alıyorsun 18. Niye? Çünkü taşeron" dedi ve açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Şimdi karayolları ihale yapmış, malzeme işçi senden gel bu yolu yap diyor. Bu, bu ülkeye yakışmıyor. Hem iktidar hem muhalefet söz verdi. Deprem olmasa onu aşardık. KİT'ler öncelik, ben tamamının geçmesini istiyorum.
Belediyelerin de işçileri var. Belediyelerin taşeron işçileri var. Bunlar aynı işi yapıyor.
TAŞERON SÖZÜ ARTIK KALKMALI
Aşağı yukarı maaşlarda yüzde 100 fark var. Taşeron lafını bir daha gündeme gelmemek üzere silmek lazım. Şimdi ben 20 sene konuştum. Şekerdekiler geçti, tarımdakiler geçti, karayollarındakiler geçti. 20 sene sürdü. Herkes biliyor.
Birinci öncelik taşeron meselesini gündeme getirmek. Bugün görüştük. Çağrı merkezleri var, ambulans şoförleri var."
YENİ BAKAN İLE GÖRÜŞÜLDÜ: İLK İŞ TAŞERON KONUSU
Atalay yaptığı açıklamada yeni Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan ile görüştüklerini ve görüşmede taşeron, belediye şirket işçileri, yüzde 70 çalışanları, çağrı merkezi, KİT taşeron işçilerinin kadro konusunu ilettiklerini söyledi.
TAŞERON KARAYOLU İŞÇİLERİ KADRO İSTİYOR
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak kadro alamayan karayolları işçilerinin kadro talebini dile getirdi.
“Şu soğuk havada, karda kışta, biz sıcak yatağımızda uyurken fedakârca çalışan, yollarımızı açan karayolları işçilerine kadro verilmesi şart. 14 bin 700 işçi verilen sözlerin tutulmasını, kadro almayı bekliyor” diyen Girgin konuşmasında şunları söyledi:
“KADROLULARLA AYNI İŞİ YAPIYORUZ, KADRO HAKKIMIZ”
“Karayolları işçileri diyor ki: “Bizler yıllardır Karayollarında Karayolları işçisinin yaptığı işi yapıyoruz, beraber çalışıyoruz. Karla mücadele, trafik, yama olmak üzere tüm bakım işlerini bizler de yapıyoruz. Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız 2015-2016 yılında kadro alırken biz kadro alamadık.
Taşerona kadro ile ilgili son dakika açıklaması geldi. Türk İş Konfederasyonu Başkanı Ergün Atalay, yaptığı son dakika açıklamasında yeni Bakan ile taşeron meselesini görüştüğünü ve kadro konusunun bakanlığın ilk işi olduğunu söyledi.
Taşeron işçiler ile ilgili açıklama yapan Atalay, "Bundan 5 sene önce 650 bine yakın insan kadroya girdi. O arada KİT'lerdekiler girmedi. Nerede girmedi? Demiryollarında, enerjide, karayollarında girmedi. Çağrı merkezlerinde var. Yüzde 70 çalışanlar var. Enerji, Sağlık ve Ulaştırma Bakanlıklarında en çok var. Bunu sayın Cumhurbaşkanımıza da bakan Vedat Beye de ilettik. Diyoruz ki kamuda taşeron çok kötü bir laf. Örnek vereyim, karayollarında gidin Gerede'ye, gidin Elbistan'daki enerji işçisine: Aynı işi yapıyoruz, asfalt döküyoruz. Ben alıyorum 9 sen alıyorsun 18. Niye? Çünkü taşeron" dedi ve açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Şimdi karayolları ihale yapmış, malzeme işçi senden gel bu yolu yap diyor. Bu, bu ülkeye yakışmıyor. Hem iktidar hem muhalefet söz verdi. Deprem olmasa onu aşardık. KİT'ler öncelik, ben tamamının geçmesini istiyorum.
Belediyelerin de işçileri var. Belediyelerin taşeron işçileri var. Bunlar aynı işi yapıyor.
TAŞERON SÖZÜ ARTIK KALKMALI
Aşağı yukarı maaşlarda yüzde 100 fark var. Taşeron lafını bir daha gündeme gelmemek üzere silmek lazım. Şimdi ben 20 sene konuştum. Şekerdekiler geçti, tarımdakiler geçti, karayollarındakiler geçti. 20 sene sürdü. Herkes biliyor.
Birinci öncelik taşeron meselesini gündeme getirmek. Bugün görüştük. Çağrı merkezleri var, ambulans şoförleri var."
YENİ BAKAN İLE GÖRÜŞÜLDÜ: İLK İŞ TAŞERON KONUSU
Atalay yaptığı açıklamada yeni Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan ile görüştüklerini ve görüşmede taşeron, belediye şirket işçileri, yüzde 70 çalışanları, çağrı merkezi, KİT taşeron işçilerinin kadro konusunu ilettiklerini söyledi.
BELEDİYE ŞİRKET İŞÇİLERİ KADRO TALEBİ
Belediye şirket işçilerinin kadro talebi, şehirlerimizin yönetimi ve hizmetlerinin sağlanmasında önemli bir rol oynayan bu çalışanların adil koşullarda çalışmalarını ve sosyal haklarının eksiksiz sağlanmasını hedefleyen bir taleptir. Taşeron sistemine tabi tutulduklarında karşılaştıkları düşük ücretler, güvencesizlik, çalışma saatleri ve iş sağlığı güvenliği gibi sorunlar, bu işçilerin mağduriyetine neden olmaktadır.
Belediye şirket işçilerinin kadro talebi, uzun yıllar boyunca belediye şirketlerine hizmet vermiş olan çalışanların haklarının tam olarak karşılanmasını amaçlamaktadır. Kadronun sağlanması, işçilere daha iyi çalışma koşulları, sosyal haklar ve güvence sağlayacak bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bu talep, işçilerin emeklerinin değerlendirilmesini ve toplumsal değerlerimizle uyumlu bir şekilde haklarını almalarını hedeflemektedir.
Bu noktada sendikaların rolü de büyük önem taşımaktadır. Sendikalar, işçilerin haklarını korumak, taleplerini dile getirmek ve mücadelelerinde destek olmak adına önemli bir platform sunmaktadır. Toplumsal değerlerimize uygun bir şekilde işçilerin haklarının korunması ve sosyal güvencenin sağlanması, geniş bir kamuoyu desteğine sahiptir.
Belediye şirket işçilerinin kadro talebi, işçilerin onurlu bir çalışma ortamında emeklerinin karşılığını almasını ve daha adil bir şekilde değerlendirilmesini hedeflemektedir. Belediye yönetimlerinin, bu talepleri dikkate alarak taşeron sisteminin sona erdirilmesi ve kadro hakkının sağlanması için adımlar atmaları gerekmektedir. Bu şekilde işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, toplumsal değerlerimize uygun bir şekilde desteklenmiş olacaktır.