Eğitim fakültesinden mezun, formasyon alıp devlet veya özel okullarda ücretli öğretmenlik yapan öğretmenler eşit işe eşit hak ve eşit maaş taleplerine sosyal medya mecraları üzerinden devam ediyor. Kadrolu öğretmenlerle aynı işi yaptıklarını, fakat aldıkları düşük maaşlarla geçimini sürdürmekte zorlanan ücretli öğretmenlerin diğer talepleri ise geri dönük haklarının alınmasıydı.
Ücretli öğretmenlerin düşük maaş ve emeklerinin sömürülmesinin yanı sıra kadrolu öğretmen alındığında işlerine son verilmesi konusuna da değiniyor. Çalıştıkları kurumlarda hem kadrolu öğretmenlerin yaptığı aynı işi yapmaları hem de saatlik olarak ücretlerinin hesaplanması, çalışma arkadaşları içerisinde ikinci sınıf muamele görmeleri ve mobbinge maruz kaldıklarını da belirttiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan ücretli öğretmenlere 2023-2024 yıllarında %25 zam yapacağını açıklasa da henüz resmi bir karar açıklanmadı.
Ücretli öğretmenlerin yaşadıkları mağduriyet saymakla ne yazık ki bitmiyor, talep ettikleri haklarını duyurmaya devam ederken seslerini birçok partiden milletvekilleri ve genel başkanlar duyurmaya ve meclisin gündemine getirmeyi ihmal etmiyor.
Son olarak CHP Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu mecliste şu sözlere yer verdi:
"Herkesin bildiği gibi bu insanlar asgari ücretin altında maaş alıyor. Öğretmen bu insanlar, asgari maaşın altında maaş alıyorlar. Yani hangi devlet öğretmenini asgari ücretin altında bir maaşla istihdam eder. Asgari ücret ya! ve bunların sigorta prim günleri çok az ve bu insanların emekli olma şansları-imkanları yok. Bir an önce ücretli öğretmen uygulamasından vazgeçilmesi lazım. Bir an önce kadrolu hale gelmeleri lazım, kadrolu öğretmenlerin imkanlarından yararlanması lazım."
16 Kasım tarihinde Ordu CHP Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel ise:
"Ücretli öğretmenlerin durumu endişe verici, zincir marketlerde çalışan öğretmenlerin sayısının Milli Eğitim Bakanlığı'ndan daha fazla" demişti. CHP milletvekili, Milli Eğitim Bakanlığı Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, atanamayan öğretmenlerin seçmen potansiyeli açısından önemine değindi. Ücretli öğretmenlerin eşit iş yapmalarına rağmen sosyal haklar ve Ücretlendirme konusunda eşitsizlik yaşandığını ifade eden Mustafa Adıgüzel, özellikle, seksen yıl çalışan bir ücretli öğretmenin emekli olamamasının endişe verici olduğunu dile getirdi.
24 Kasım tarihinde de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şu sözlere yer vermişti:
"Biliyoruz ki, eğitim ve öğretim dediğimiz çok boyutlu süreç, satırlar ve sınıflar arasında değil elbette gönüller arasındadır. Öğretmen de gönülleri buluşturan, geleceğimizin hamurunu yoğuran emek, fedakarlık, özveri, merhamet ve aydınlık meşaledir. Öğretmenlerimizin her daim yanında olacağız. Atanamayan hiçbir öğretmen bırakılmamalıdır. Ücretli, sözleşmeli veya bir başka ad ve tanım altında hiçbir öğretmen kalmamalı, etap etap hepsi kadroya geçirilmelidir. Kanaatimiz ve kararlılığımız budur. Çünkü öğretmen Türk milletinin varlık güvencesi, istikbal ve istiklal güvenliğidir " dedi.