Tekirdağ Staj ve Çıraklık Mağdurlarından Özgür Özel'e teşekkür! Tekirdağ Staj ve Çıraklık Mağdurlarından Özgür Özel'e teşekkür!

Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, taşeron işçiliği ile ilgili yaptığı açıklamada, ''Mazaret ve tayin gibi sorunlar çözülebilir, onların imkanları var. Taşeron işçiliği konusunda çalıştık. Her bir konuyu bir dosya çalışmasıyla çalıştık. Bütün dosyaları kapata kapata gittik. Dosyalarımızdan biri de taşeron işçiliğiydi. Deprem oldu, çalışmalara ara verdik. En son oturuma geçici işçileri yetiştirdik. Taşeron işçilere söz verdim. Önümüzde duruyor, bunu Meclis'i açar açmaz gerçekleştireceğiz. Seçime endeksliyerek konuşmuyorum. Seçimi zaten biz kazanacağız. Ben olurum veya bir başka arkadaşım olur.'' dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Av.M.Emin Akbaşoğlu da seçim öncesi yaptığı açıklamada taşerona kadro çalışmasının tamamlandığını ancak Meclis kapanma zamanına yetişemediğini belirtmişti.

Seçimi Cumhur İttifakı'nın kazanmasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Vedat Işıkhan'ın uzun zamandır kadro bekleyen KİT taşeron işçileri hakkında herhangi bir açıklamada bulunmaması işçilerin tepkisini çekti. 

Yıllardır verilen kadro sözünün tutulmasını bekleyen KİT işçileri, işlerinde taşeron ve kadrolu ayrımı olmamasını isterken birçok farklı alanda kadro bekleyen meslektaşlarıyla birlikte ayrımsız, fakatsız bir şekilde kadroya alınmayı talep ediyor. 

Yeniden Refah Partisi Milletvekili Doğan Bekir, kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan taşeron işçilerin bir defaya mahsus olmak üzere sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi hakkındaki kanun teklifini Meclis'e sundu. Kanun teklifi kadro bekleyen KİT taşeron işçileri tarafından büyük bir sevinçle karşılanırken Meclis'te çoğunluğu bulunan Cumhur İttifakı'nın konuya nasıl yaklaşacağı da merak konusu oldu. 

Komisyon incelemesinde olan Bekir'in kanun teklifinde ise şu ifadelere yer verildi:

Kamu İktisadi Teşebbüsleri Kurum ve kuruluşlarında çalışan taşeron işçiler adil ve eşit olmayan şartlarda çalışmaktadır.

Taşeron işçiler, sendikalı ve kadrolu işçilerden farklı olarak, alt işveren tarafından istihdam edilmekte ve genellikle çok daha ağır işleri yapmak zorunda kalmaktadır.
Bununla birlikte taşeron işçileri; iş güvencesinden yoksun, düşük ücretli ve sendikasız çalışma, iş yoğunluğu, stres, zorunlu mesaiye kalma, daha uzun süreli çalışma, geçici çalışma, yıllık izin kullanımı ve kıdem tazminatı haklarından da yararlanmamaktadır.

2017'de çıkartılan 696 sayılı KHK ile taşeron kadrolarda istihdam edilen binlerce taşeron işçi, kamuda sürekli işçi kadrosuna alınmıştır. Ancak, KHK ile 36 farklı özel bütçeli kuruluştan sadece 8'i kapsama alınmıştır.
696 Sayılı KHK'nın ardından son 5 yılda, kamu kurum ve kuruluşlarında taşerona bağlı, kadrosuz işçilerin sayısı hızla artmaya devam etmiştir. Ömeğin, Kamu İktisadı Teşebbüslerinde ise yaklaşık 70 binin üzerinde ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında yüzbinlerce taşeron işçi çalışmaktadır.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan memur meslektaşlarıyla aynı işleri yürütmekte olmalarına rağmen aralarında büyük, sosyal ve ekonomik farklılıklar yaratmış, iş barışını zedelemiş ve kamuda ki özlük hakları dengesini giderek bozarak birçok mağduriyete sebep olmuştur.
Anayasamızın 128'inci maddesinde; "Devletin kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülür." hükmü mevcuttur.

Yine, Anayasanın 55'inci maddesinde; ücretin emeğin karşılığı olduğunu belirterek devlete, çalışanların yaptıkları işe uygun ve adaletli bir ücret elde etmeleri, ayrıca diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma sorumluluğunu yükler.

Ve yine Anayasanın 49'uncu maddesi; "Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır" hükmünü vermektedir.
Anayasamızdaki hükümlerden de anlaşılacağı üzere taşeron sistemi Anayasa aykırı bir sistemdir. Taşeron çalışma sistemi bir yandan işçileri mağdur bırakırken diğer yandan da kamu kaynaklarının taşeron firmalara aktarılması kamuya da zarar vermektedir. Oysa kamu kaynaklarının doğru kullanılmasıyla, taşeronlaşmanın önüne geçilebilir.

Taşeron firmalara aktarılan kaynaklar yerine taşeron işçilerin kadroya alınması, kamu harcamalarına doğrudan fayda sağlayacaktır. Çalışma barışının sağlanması, adil ve eşit hakların KIT taşeron işçilerine sağlanması ve sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi için gerekli çalışmalar bir an evvel başlatılmalıdır.
Kanun teklifi ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarında adil ve eşit şartlara sahip olmayan taşeron işçiliğin son bulması, çalışma barışının sağlanması, adil ve eşit hakların tüm taşeron işçilerine sağlayarak şartsız bir şekilde sürekli işçi kadrosuna alınması ve mağduriyetlerin giderilmesi amaçlanmaktadır.

Doğan Bekir'in kanun teklifine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan olumlu ya da olumsuz bir cevap vermezken KİT taşeron işçileri, işlerinde taşeron ve kadrolu ayrımı olmamasını isterken birçok farklı alanda kadro bekleyen meslektaşlarıyla birlikte ayrımsız, fakatsız bir şekilde kadroya alınmayı talep ediyor.