"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Hafif yağmur
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,3460 %-0.05
36,3797 %0.11
3.073.385 %-3.598
2.841,76 -0,06
Ara
İşçi Haber Kültür Sanat Prof. Dr. Ortaylı'dan Avusturya'daki Türk gençlerine en az 3 dil öğrenin tavsiyesi:

Prof. Dr. Ortaylı'dan Avusturya'daki Türk gençlerine en az 3 dil öğrenin tavsiyesi:

- "İki dil, üç dil insana ayrı bir şahsiyet verir, dünyaya başka türlü bakarsınız. Burada öğrendiğiniz Almanca veya iyi öğrenemediğiniz Türkçeyle fazla yol almanız mümkün değil"

VİYANA (AA) - Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, yurt dışındaki Türk gençlerinin biri Batı diğeri Doğu olmak üzere en 3 yabancı dil öğrenmeleri gerektiğini belirterek, "İki dil, üç dil insana ayrı bir şahsiyet verir, dünyaya başka türlü bakarsınız. Burada öğrendiğiniz Almanca veya iyi öğrenemediğiniz Türkçeyle fazla yol almanız mümkün değil." dedi.

Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Yunus Emre Enstitüsünde (YEE) düzenlenen "İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?" başlıklı konferansta Prof. Dr. Ortaylı, gençlere tavsiyelerde bulundu.

Ortaylı, ABD’ye oranla Avrupa’da özellikle Almanca konuşulan coğrafyada Türklerin daha farklı bir ilerleme kaydettiklerini, buralarda yaşamını sürdüren Türk diasporasının hem düşük suç oranı hem de çalışkanlığı ile dikkat çektiğini söyledi.

Türk toplumunun Avrupa’da katettiği olumlu ilerlemeye rağmen burada yetişen yeni neslin Türkçeyi öğrenmekte sorun yaşadığına işaret eden Ortaylı, özellikle Türk edebiyatı ve sanatının buralara taşınamadığını, o dönemlerde Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumların olmayışının bu hususta yetersiz kalınmasına neden olduğunu dile getirdi.

Ortaylı, Türklerin Avrupa’da dayanışma içinde ve organize hareket ettiklerini belirterek, bu dayanışmacı ruhun yalnız kendilerine yönelik olmadığını, diğer Müslüman toplulukların yanı sıra farklı din ve etnik kökenden yardıma ihtiyaç duyan azınlıkları da kuşattığını, bu durumun "Avrupa’da Türkler diye örgütlü bir grubun" varlığının hissedilmesini sağladığını aktardı.

Burada eğitim alan Türk gençlerinin birkaç yabancı dil öğrenmeleri gerektiğini ifade eden Ortaylı, gençlerin bulundukları bölge ya da ülkede sıkışmamaları, uluslararası mecralara yönelmeleri tavsiyesinde bulundu.

- Türkiye'nin tanıtılmasında diasporanın rolü

Ortaylı, Türkiye’nin dünyada tanıtılması ve uluslararası toplumda ilişkilerinin düzenlenmesinde burada yetişmiş ve İngilizce başta olmak üzere farklı yabancı dilleri bilen, çeşitli sektörlerde çalışan gençlerin önemli rol oynayacağını anlattı.

Uluslararası alanda çok iyi seviyede bir İngilizcenin belirleyici olduğunun altını çizen Ortaylı, "Bunu yapmadığınız takdirde Almancanın sınırları içinde kalırsınız. Hayatınız iyi olabilir fakat memleketin, Türk camiasının sizden beklediği bir seviye değildir. Siz beynelmilel entelektüel olmak zorundasınız." görüşünü paylaştı.

- "Diasporanın avantajlarını kullanın"

Ortaylı, diasporada yaşamanın avantajlarını Türklerin kullanması gerektiğini vurgulayarak, "Diasporada yaşayan insanın avantajı vardır. İki veya üç dili çocukluktan doğru dürüst öğrenme avantajıdır bu. Çok büyük bir kazanımdır. İki dil, üç dil insana ayrı bir şahsiyet verir, dünyaya başka türlü bakarsınız. Burada öğrendiğiniz Almanca veya iyi öğrenemediğiniz Türkçeyle fazla yol almanız mümkün değildir." şeklinde konuştu.

Gençlere farklı kültür ve coğrafyaları tanıma amacıyla gezmeleri önerisinde bulunan Ortaylı, Türkiye’deki en önemli eksiklerden birinin de hem Doğu'yu hem de Batı'yı iyi bilen, kendini geliştirmiş aydın sayısındaki azlığa dikkat çekerek, bu nedenle Batılı dillerin yanı sıra bir de Doğu'ya ait bir dilin öğrenilmesinin kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekledi.


Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *