ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu ve ortağı menajer Ayşe Barım hakkında başlatılan soruşturma gündemden düşmüyor. Barım hakkında ortaya çıkan skandal iddialar sonrası sektördeki tekelleşme tartışmaları sürüyor.
Ünlü oyuncu Elçin Sangu, gündemden düşmeyen menajerlik tartışmalarına ilişkin konuştu. Birçok önemli film, dizi ve projede yer alan güzel oyuncu, menajerlik sistemini anlattı:
"Oyuncu olma hayaliyle yola çıkan pek çok kişi, sistemin dayattığı ağır şartlar altında “kölelik sözleşmesi” olarak tanımlanabilecek anlaşmalarla kariyerlerine adım atıyor. Bu sözleşmeler, sanatçının tüm haklarını ajanslara veya yapımcılara devretmesine neden olurken, yaratıcı özgürlüklerini ve ekonomik haklarını kısıtlıyor. Bu durum, sektörde kurumsallık eksikliğinin ve sistemin çarpıklığının en somut örneklerinden biridir."
Sektörün temelinde yapısal sorunlar olduğunu söyleyen Sangu, “Oyuncuların sektörde yaşadığı hak ihlalleri nedeniyle açılan davalar, sektörün ne kadar gri bir zeminde faaliyet gösterdiğini gözler önüne seriyor. Özellikle menajerlik sözleşmelerinde hukuki açıdan ciddi boşluklar bulunuyor. Oyuncular, sık sık uzun süreli, ağır yaptırımlar içeren ve sektörel güç dengesizliğini pekiştiren maddelerle karşı karşıya kalıyor. Davalar, bu adaletsizlikleri bir nebze görünür kılarken, sektörün temelindeki yapısal sorunları çözmek için yeterli olmuyor” dedi.
ELÇİN SANGU: SEKTÖRDEKİ ÇARPIKLIKLAR, YETENEKLİ KİŞİLERİN SİSTEME GİRİŞİNİ ZORLAŞTIRIYOR
Öte yandan Türkiye'deki oyunculuk sektörünün kurumsallaşmayı ve adaleti merkeze alan bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu ve bu dönüşümün yalnızca sanatçıların değil, sektörün tüm bileşenlerinin daha sağlıklı bir zeminde çalışmasını sağlayacağını vurgulayan Elçin Sangu, PR çalışmaları hakkında da şunları söyledi:
“Menajerlik sistemindeki sanatçıların kişisel markaları, büyük ölçüde PR çalışmaları üzerinden şekilleniyor. Ancak bu süreçte gerçek yetenekler ve başarılar yerine yalan yanlış anlatılar öne çıkıyor. Oyuncuların gazetecilerle yaptığı garip ve dikkat çekmekten başka amacı olmayan paylaşımlar, sektörde şeffaflık ve dürüstlük eksikliğini daha da artırıyor. PR faaliyetlerinin bir yandan sanatçıların kariyerlerine katkı sağlaması beklenirken, öte yandan sektörün güvenilirliğini zedeleyen bir araç haline gelmesi, kurumsallaşamama problemini derinleştiriyor.”
Türkiye'deki menajerlik sisteminin kurumsal bir yapıya değil, bireysel ilişkilerin ağır bastığı bir pazar mantığına dayandığını belirten Sangu, "Menajerlerin, oyuncuların kariyerlerini profesyonel bir şekilde yönlendirmek yerine, sektörde simsarlık yaparak kısa vadeli kazançlara odaklandığı bir düzen hâkim. Bu durum, kaliteli projelerin yetersiz oyunculara teslim edilmesine ve sektördeki genel kalitenin düşmesine neden oluyor.
Sektördeki çarpıklıklar, yetenekli kişilerin sisteme girişini de zorlaştırıyor. Ahbap-çavuş ilişkileri, yeni oyuncuların sektörde varlık göstermesini engellerken, başarılı projeler hak eden oyuncular yerine “bağlantıları güçlü” kişilere teslim ediliyor. Bu durum, yetenekli oyuncuların kariyerlerinde ilerleme sağlayamamasına ve sektördeki adaletsizlik algısının derinleşmesine yol açıyor" ifadelerini kullandı.