"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Hafif kar yağışlı
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,5085 %0.5
38,2469 %-0.08
3.600.578 %2.168
3.448,03 0,55
İşçi Haber Özel Haber Fizyoterapist Mümine Çavdar Kurt'tan ofis çalışanlarına duruş bozuklukları için öneriler...

Fizyoterapist Mümine Çavdar Kurt'tan ofis çalışanlarına duruş bozuklukları için öneriler...

Fizyoterapist Mümine Çavdar Kurt, ofis çalışanlarının sıkça karşılaştığı duruş ve hareket hataları hakkında önemli bilgiler verdi. Günlük çalışma hayatında sıklıkla gözlemlenen yanlış duruşların sağlığa etkilerinden, masa başında ideal oturma pozisyonlarına kadar birçok konuyu ele aldı. Ayrıca, yoğun iş temposu arasında ofis ortamında hareket etmeyi artırmak için basit ama etkili öneriler sundu.

ÖZEL HABER - YASEMİN YILDIZ SÜRMEN
 

Fizyoterapist Mümine Çavdar Kurt’a göre, günlük çalışma hayatında en sık karşılaşılan duruş ve hareket hataları, yanlış oturma pozisyonları ve sürekli tekrar edilen hareketsizliklerden kaynaklanıyor. Özellikle ergonomik olmayan ortamlar ve uzun süre aynı pozisyonda kalmak, kas-iskelet sistemi problemlerine yol açabiliyor. Fizyoterapist Kurt, vücudun doğal destek noktalarını doğru kullanmamız gerektiğini vurguluyor. “Ergonomik koşullar sağlanmadığında, küçük problemler zamanla büyük sağlık sorunlarına dönüşebilir” diyor.

-İlk olarak sizi tanımak istiyoruz. Bize eğitiminizden ve çalışma hayatınızdan bahseder misiniz?

Merhabalar, ben Fzt. Mümine Çavdar Kurt. Fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünden mezun olduktan sonra aldığım eğitimlerle Pelvik taban sağlığı, duruş bozukluğu ve osteopati alanlarında uzmanlaşmaktayım. Fizyoterapi, çok geniş bir alana hitap eden bir sağlık disiplini. Klinikte kas-iskelet sistemi problemlerinden, nörolojik hastalıklara, ağrı yönetiminden kişinin günlük yaşam konforunu arttırmayı hedeflediğimiz pek çok duruma destek vermekteyim.

-Günlük çalışma hayatında en sık karşılaştığınız duruş ve hareket hataları nelerdir?

Günlük çalışma hayatımızda vücudumuzun doğru destek noktalarını verimli kullanmakta zorluk çekebiliyoruz. Örneğin; çok yük taşımaya elverişli olmayan bölgemize uzun süreli yükler taşıtmak bedeni zorlayabilir ve dolaşım sistemini sekteye uğratabilir. Ayrıca ergonomik koşulları sağlamakta yetersiz kaldığımızda var olan ama vücudun bir şekilde idare ettiği küçük problemler zamanla daha büyük sorunlara dönüşebilir. Özellikle tolere edemeyecek durumda olan bir vücut için uzun süreli sık tekrarlı hareketler yıpratıcı olabilir.

-Masa başında çalışanlar için ideal oturma pozisyonu nasıl olmalıdır? Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?

Ayarlanabilir bir sandalye ergonomik koşulların sağlanması adına iyi bir ekipman. Ayaklarımızın yerle temas etmesi gerekir, sağlayamıyorsak bir yükselti ile destek alabiliriz.  Ayaklarımız kalça genişliğinde açık olmalı, dizler hafif dışarı bakmalı. Otururken leğen kemiğindeki oturma kemiklerine ağırlık vermeliyiz. Genelde uzun süre oturanlarda kayarak oturma çok görüyoruz, uzun süreli istediğimiz bir şey değil. Kişinin ihtiyacı varsa sırt ve belde destek kullanabilir. Doğal kavislerimizi korumalıyız kişi koruyamıyor ise belde destek sağlayabilir. Dirseklerimizin pozisyonu omuzlarımızı kulaklarımıza yaklaştıracak yükseklikte olmamalı yani boyun kaslarını kasmaya sebebiyet vermemeli. Bu yüzden kolların masaya paralel olduğu dirseklerin 90 derece açıyla yerleştirildiği optimal pozisyon konforumuzu arttırır. Omuzlarımızın rahat ve gevşek olması gerekir. Ekranın göz hizasında olması baş ve boyun problemleri açısından önemli.

-İş hayatında ya da ders çalışırken uzun süre bilgisayar başında kalan çalışanlar var. Bu çalışanlar için önerdiğiniz egzersizler var mı? 

Saatlerce hareketsiz kalmayı vücut sevmez. 30-45 dakikada bir kısa molalar vermek çok önemli. Oturduğumuz yerden kalkıp 1-2 dk yürüyüş yapmak, 10-15 defa parmak ucuna yükselmek  dolaşım açısından iyi olur. Nefes egzersizleri yapabiliriz. Vücutta gergin hissettiğimiz yerleri hareketlendirmek, 10-15 saniye zorlamadan hafif germeler yapılabilir.  Yorulan gözlerimizi dinlendirmek ve göz için egzersizler yapmayı tavsiye ederim.

-Bel ve boyun sağlığını korumak için çalışanların dikkat etmesi gereken en önemli noktalar nelerdir?

Ergonomik koşulları sağlamak gibi doğru oturma pozisyonunu sağlamak ve uzun süre aynı pozisyonda kalmamak, aktiviteli molalar vermek, düzenli egzersiz yapmak. Genel hatlarıyla kişinin bu noktalara dikkat ederek çalışması bel ve boyun sağlığını uzun vadede koruyabilmesine olanak sağlar.

-Yoğun iş temposunda hareket etmeyi artırmak için ofis ortamında neler yapılabilir? Bu hareketler çalışanların ne kadar zamanını alır? 

Çalışırken zaman kavramını yitirebiliyoruz kendimize hatırlatıcı olması için alarmlar kurabiliriz. 30-45 dakika aralıklarla kendimiz için 2-3 dakika zaman ayırmak aslında yeterli olacaktır. Aktivite olarak lavaboya gitmek, mutfaktan gidip su almak bile olabilir, giderken bir de esnerseniz açılmış olursunuz. Oturduğunuz yerden sadece bedeninizi hissedebilirsiniz, hangi kalçaya ağırlık veriyorsunuz elleriniz ve parmak uçlarınızdaki karıncalanmaları hissetmek, çeneniz gevşek mi, burnunuza gelen kokular aynı anda etraftaki sesleri duymak ekrana bakarken aslında tüm  görüş alanını fark etmek tüm bunları aynı anda hissetmek fark etmekte aslında sinir sisteminizi sakinleştirir. Durup bir nefesinize odaklanmak bile yeterli olacaktır.

-Ayakta çalışanlar için doğru duruş ve hareket alışkanlıkları neler olmalı?  

Ayakta çalışanlarda genelde tek bir bacağa ağırlık verme eğiliminde olabiliyor. İki ayağa eşit ağırlık vermek burada önemli bir nokta. Dizleri genelde kitleyebiliyorlar dizlerin hafif gevşek olması gerekir. Belli aralıklarla duruşu değiştirmek, her yöne ağrısız hareket etmek, ani hareketlere karşı dikkatli olmak, konforu sağlayabildiğimiz bir ayakkabı seçimimizin olması önemli ve gün sonunda ayak altına masajlar yapmak, ılık suda bekletmek gün boyu yüklendiğimiz ayaklarımızı rahatlatacaktır.

-Yanlış oturma ve duruş alışkanlıkları uzun vadede hangi sağlık problemlerine yol açabilir? 

Burada birçok senaryo yazılabilir. Kişinin yaşam tarzı bu noktada önleyici veya destekleyici olabiliyor. Genel çerçeveden bakacak olursak, hizalanma problemlerine yol açabiliyor bu da bizim karşımıza sıklıkla duruş bozukluğu olarak gelmekte. Aynı zamanda kas iskelet sistemi üzerinden ağrı, gerginlik, yorgunluk, hareket kısıtlılığı olarak görülebilmektedir. Asimetrik yüklenme ile yine eklem problemlerine yol açabilir. Dolaşım üzerinden varisler, kramplar görebiliriz.

-İş hayatında stresin kas ve eklem sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir? Bunu önlemek için hangi önerilerde bulunursunuz? 

Bedenin kendini tamir etmesini, yenilenmesini kontrol eden merkezimiz aslında stres merkezimiz. Stres varlığında bu sistem verimli işleyemez. Kendini yeterli tamir edemeyen bir sistem zamanla alarm verir. Bu alarm genelde ağrı olarak karşımıza gelmekte. Aslında bu bir döngü. Bizim bu zinciri bir yerden kırmamız gerekiyor. Burada var olan stresimizi mümkün olan en düşük seviyeye indirmemiz gerekiyor. Egzersiz yapmak bu sistemi regüle etmemizi sağlar. Yine nefes egzersizleri sinir sistemimiz üzerinde oldukça etkili. 4-7-8 nefes tekniğini kullanabiliriz. 4 saniye boyunca burundan derin bir nefes alıyoruz. 7 saniye boyunca bu nefesi tutuyoruz, daha sonra 8 saniye boyunca yavaşça nefesi veriyoruz. Kan değerlerimizi kontrol ettirmekte de fayda var. Ayrıca stres düzeyimizi belli bir seviyeye indiremiyorsak sağlık profesyonelinden destek almamız gerekir.

-Peki, fizyoterapiye ne zaman başvurulmalı? Hangi belirtiler fizyoterapiste danışmayı gerektirir?

Ağrınızın var olması, özellikle sık tekrarlayan, geçmeyen ağrılar. Günlük yaşantınızı etkileyen bir hareket kısıtlılığınızın olması. Duruş bozuklukları, omurga problemleri, yaralanma sonrası iyileşmedeki aksaklıklar için, denge ve koordinasyon problemleri, yaşlanmaya bağlı gelişen problemler, gelişim basamaklarındaki aksamalar gibi çok geniş yelpazede başvurulması gereken durumlar olsa da aslında fiziksel iyilik halinin korunması, ileride olabilecek sorunların önlenmesi adına önleyici ve koruyucu olarak da aslında herkes bir fizyoterapiste başvurabilir. Sağlığımızın en değerli hazinemiz olduğunu unutmamalı, bedenimize iyi bakmalı ve her zaman sağlıklı bir yaşam için gerekli adımları atmalıyız. Herkese sağlıklı, huzurlu ve aktif bir hayat dilerim.