Çağımızın en büyük hastalıklarından birisi olan kanser vakaları büyük bir hızla artmaya devam ediyor. Kanser hastalığı özetle vücudumuzdaki herhangi bir organda veya dokularındaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi ve artması sonucu ortaya çıkar. Bu hastalık oluştuğu dokuya göre isimlendirilir ve başka bölgelere yayılması halinde buna metastaz denir. 200'den fazla kanser türü tespit edilmiştir. En sık görülen ve ölüme yol açan kanser türleri mide, akciğer, kolon ve meme kanseridir.
MEME KANSERİ NEDİR?
Meme kanseri yaygın olarak görülen bir kanser türüdür. Genellikle 50 yaş ve üzeri kadınlarda sıklıkla görülür ancak daha genç yaşlardaki kadınlarda da görülebilir. Meme kanseri çok büyük bir olasılıkla kadınlarda görülmesine rağmen erkekler de meme kanserine yakalanabilirler.
Meme kanseri göğüs hücrelerinin mutasyona uğraması sonucu değişmesi ve kontrolden çıkıp tümör adı verilen kanserli doku kitlelerini oluşturmasıyla meydana gelir.
Birçok kanser türünde olduğu gibi meme kanseri de metastaz olabilir. Metastaz, kanserli hücrelerin vücudun diğer bölgelerine yayılması sonucu aldığı isimdir.
MEME KANSERİ TÜRLERİ
Meme kanserini kendi içinde oluştuğu yere göre sınıflandırabiliriz. Kanser süt bezinden kaynaklanıyorsa lobuler karsinoma, süt kanalından kaynaklanıyorsa duktal karsinoma adını alır. Bu iki grupta kendi içerisinde kanserin dışarı taşmış olma veya içerde olma durumuna göre ikiye arılır.
Kanser süt bezlerinin içerisindeyse lobuler karsinoma insitu (LCIS), süt bezinin dışına çıkmış ise invaziv lobuler karsinoma adını alır. Günümüzde süt bezi içerisinde saptanmış olan lobuler karsinoma insitu ilerleyen zamanda süt bezinin dışına çıkarak invaziv lobuler karsinomaya dönüştüğü için kanser olarak kabul edilmemektedir.
Duktal karsinoma da kanalın içinde veya dışında olmasına göre ikiye ayrılır. Kanser kanalın içindeyse duktal karsinoma insitu (DCIS), içindeyse invaziv duktal karsinomo ismini alır.
Duktal karsinoma kendisini oluşturan hücre tipine göre alt dallara ayrılır. Özel bir hücre tipi yoksa invaziv duktal karsinoma (NOS) şeklinde isimlendirilirken özel bir tipi varsa yapısına göre tübüler karsinoma, medüller karsinoma, müsinöz karsinoma ve papiller karsinoma gibi isimlerle gruplandırılır.
Bunların dışında bir de klinik görünümüyle farklı bir tip olarak gruplaşan enflamatuar meme kanseri vardır.
MEME KANSERİ RİSK FAKTÖRLERİ
Meme kanserinde risk faktörleri, bu faktörleri taşıyan kişilerin taşımayanlara oranla meme kanserine daha fazla yakalanma olasılığını göstermektedir. Bu faktörleri taşıyan kişilerin kesinlikle meme kanserine yakalanacağı gibi bir durum söz konusu olmadığı gibi bu faktörleri göstermeyenlerin de meme kanserine asla yakalanmayacağı da söylenemez ancak bu risk faktörlerine sahip olan kişiler daha dikkatli olmalı ve düzenli aralıklarla bir uzmana başvurmalıdır.
Cinsiyet: Kadın olmak, meme kanseri için en önemli risk faktörüdür. Kadınlar, erkeklere göre meme kanserine yakalanma riski açısından çok daha yüksek bir orana sahiptir.
İleri yaş: Meme kanseri riski, yaşla birlikte artar. Özellikle 50 yaş ve üzerindeki kadınlar daha yüksek risk altındadır.
Geçirilmiş meme kanseri öyküsü: Daha önce meme kanseri tanısı almış olan bireylerin, aynı veya diğer memede yeniden kanser gelişme riski yüksektir.
Ailede meme kanseri öyküsü: Ailede meme kanseri öyküsü bulunan bireylerin riski artar. Özellikle birinci derece akrabalarında (anne, kız kardeş) bu hastalık öyküsü olan kadınların riskleri daha fazladır.
Genetik Mutasyonlar: BRCA1 ve BRCA2 gibi genlerdeki mutasyonlar, meme kanseri riskini önemli ölçüde artırabilir. Bu genetik faktörler, hastalığın erken yaşta gelişmesine de yol açabilir.
Erken adet görmek ve geç menopoza girmek: Menstrüel döngüsüne erken başlayan ve menopoza geç giren kadınlar, hormonlara maruz kalma süresi daha uzun olduğundan daha yüksek risk altında olabilirler.
Hiç doğum yapmamış ve geç doğum yapmış olmak: Hiç doğum yapmamış kadınlar ve ilk doğumunu 30 yaşından sonra gerçekleştiren kadınlar, meme kanseri riskine daha fazla maruz kalabilir.
Doğum Kontrol Hapları: Uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımı, bazı kadınlarda meme kanseri riskini artırabilir. Ancak bu konu üzerine yapılan araştırmalar sonuçsuz kalmıştır.
Hormon replasman tedavisi: Menopoz sonrası hormon tedavisi gören kadınlar, meme kanseri geliştirme riski taşıyabilir. Bu tür tedavilerin ne kadar süreyle yapıldığı da risk üzerinde etkilidir.
Sigara: Sigara kullanımı, genel sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğu gibi, meme kanseri riskini de artırabilir.
Alkol kullanımı: Aşırı alkol tüketimi, meme kanseri riskinin artmasına neden olabilir. Araştırmalar, günlük alkol alımının riskle ilişkili olduğunu göstermektedir.
Obezite: Obezite, özellikle menopoz sonrası kadınlarda meme kanseri riskini artıran önemli bir faktördür. Fazla kilolar, hormonal dengenin bozulmasına yol açarak kanser gelişimini tetikleyebilir.
Yemek ve yaşam alışkanlıkları: Sağlıksız beslenme, yeterince fiziksel aktivite yapmama ve genel yaşam tarzı da meme kanseri riskini etkileyen faktörlerdir.
Radyasyon (ışın) tedavisi almış olmak: Özellikle genç yaşta göğüs bölgesine radyasyon tedavisi görmüş olan kadınlar, ilerleyen yaşlarda meme kanseri riskine daha yatkındır.
Memede hücresel değişiklikler: Memede hiperplazi veya atipik duktal hiperplazi gibi hücresel değişiklikler, meme kanseri riskini artırabilir. Bu tür değişiklikler, düzenli takip gerektirir.