GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklaması
- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gidişi
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Et ve Süt Kurumu önünde açıklama yaptı:
- "Yeterli beslenme bütün çocuklar için bir haktır. Bu hakkı sağlayacak olan da sosyal devlettir. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım"
- "Biz daha önce yaptığımız gibi Ramazan Bayramı'ndan sonra 'Milletin Sesi' mitinglerine yeniden başlayacağız"
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeterli beslenme bütün çocuklar için bir haktır. Bu hakkı sağlayacak olan da sosyal devlettir. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım." dedi.
Kılıçdaroğlu, beraberindeki bazı kadın milletvekilleri ve CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ile Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğüne geldi.
Randevusu bulunmadığı gerekçesi ile içeri alınmayan Kılıçdaroğlu, kurum önünde yaptığı basın açıklamasında, daha önce emeklilerin, asgari ücretlilerin, memurların, dul ve yetimlerin haklarını savunmak için TÜİK'e gittiğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, "Çünkü TÜİK, enflasyonu düşük göstererek milyonlarca insanın düşük zam almasının yolunu açıyordu. Buna toplumun dikkatini çekmek için TÜİK'e gitmiştim." ifadesini kullandı.
Daha sonra sözlü sınavda hakları yenen gençlerin uğradığı haksızlığı kamuoyuna duyurmak için Milli Eğitim Bakanlığına gittiğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye'de yazılı sınavda, KPSS'de dereceye giren pek çok genç üzülerek ifade edeyim sözlü sınavda elenmişlerdi, torpilleri olmadığı için. Bunların da dikkatini çektim. Bugün Et ve Süt Kurumunun önündeyim. Burada bulunmamın temel nedeni çocukların haklarını savunmak. Kadın milletvekilleriyle beraberim. Kadın milletvekilleri, bütün anneler çocuklarının iyi beslenmesini isterler. Beslenme bir haktır. Yeterli beslenme bütün çocuklar için bir haktır. Bu hakkı sağlayacak olan da sosyal devlettir. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım. Bütün çocukların iyi beslenmeleri, yeterli beslenmeleri gerekir. Bu çok ama çok önemli konudur. Tarım ve Orman Bakanı dün katıldığı bir televizyon programında 'Türkiye'de aç ve açıkta kimse yok. Herkesin karnı tok.' diye bir açıklama yapıyor. Bakanın dünyadan haberi yok. Tarım Bakanı'nın Türkiye gerçeklerinden bir haberi yok."
Türkiye'de yaşanan derin yoksulluğu uzun yıllardır araştıran Hacer Foggo'nun yanında bulunduğunu belirterek sözü Foggo'ya vermek istediğini söyledi.
Foggo da yaptığı açıklamada, Türkiye’de çocukların yoksullukla değil artık açlık ve yetersiz beslenme ile mücadele ettiklerini savundu. Türk Aile Hekimleri Dergisi'nde 1040 çocukla yapılan araştırmaya ilişkin bir makale yayımlandığını dile getiren Foggo, "Kızların yüzde 85’inin kansızlıkla, yüzde 68 erkek çocuğunun kansız olduğu ortaya çıktı. Bu ne demek? Yetersiz beslenme, öğrenme güçlüğü çekmek demek. Çünkü yetersiz beslenme aynı zamanda öğrenme güçlüğüne neden oluyor. Yetersiz beslenme aynı zamanda kronik açlık demek ve bütün çocuklar bununla mücadele ediyor." diye konuştu.
Yapılan araştırmalarda Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde çocukların yüzde 5'inin bodur olduğunu ileri süren Foggo, bodurluğun anlamının ise yetersiz beslenme olduğunu söyledi.
- "Yeniden mitinglere başlayacağız"
Daha sonra yeniden söz alan Kılıçdaroğlu, Foggo'nun açıklamalarının bir politikacı açıklaması olmadığını, yıllardır derin yoksulluk konusunda araştırma yapan, Türkiye gerçeklerini kamuoyu ile paylaşan saygın bir ismin değerlendirmesi olduğunu dile getirdi. Yaşanan sıkıntıları kendisinin de bildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Buradan, saraya ve sarayın yetkililerine çağrı yapıyorum. Açık ve net bir çağrı yapıyorum, beşli çeteye verilen imkanların, beşli çeteye verilen dolanların en azından binde 1'ini bu ülkenin yoksul aileleri içi harcasalar emin olun hiçbir çocuk yatağa aç girmez." dedi.
Aydın Kasaplar ve Celepler Odası Başkanının dün yaptığı bir açıklamada, "Damızlık hayvanlar, süt inekleri kesiliyor. Kesile kesile nereye kadar gidecek bu. Yarın damızlık hayvanlar bittiğinde dana sıkıntısı, et sıkıntısı başlayacak. Süt ve hayvansal ürünleri, kısacası içecek ayranı bile bulamayacağız. Hayvancılık sektörünün, üreticinin sırtındaki yükün, tepesindeki balyozun artık inmesi gerekir. Milletin gücü kalmadı." dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, bu kişinin bir siyasetçi değil üretici olduğunun altını çizdi. Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün süt üreticileri perişan. Markete gittiğiniz zaman kutu sütü 15 liradan alıyorsunuz. Bir kilo kıyma 100 liraya dayandı, 98 lira. Hangi asgari ücretli kıyma alabilecek, hangi asgari ücretli veya geliri olmayan bir aile çocuğuna düzenli süt alabilecek? Bu nedenle biz daha önce yaptığımız gibi Ramazan Bayramı'ndan sonra 'Milletin Sesi' mitinglerine yeniden başlayacağız. Millet kürsüye çıkacak ve kendi sorunlarını anlatacak. Saray ve sarayın yetkilileri bunu ne kadar duyarlar, ne kadar görürler bilmiyorum ama açık ve net söylüyorum, benim yaptığım çağrı bu ülkedeki insanların refahı içindir. Benim yaptığım çağrı bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi içindir. Benim yaptığım çağrı Türkiye'de siyaset kurumunun halkın gözünde saygın olmasını sağlamaktır. Benim yaptığım çağrı, eğer 21. yüzyılın Türkiye'sinde bir çocuk yatağa aç giriyorsa bu Türkiye'nin itibarına gölge vurur. Ben Türkiye'nin itibarını aynı zamanda koruyorum. Et ve Süt Kurumu çiftçinin, üreticinin yanında olmalı. Et ve Süt Kurumunu, onun kaynaklarını birilerine peşkeş çekerseniz, onun kaynaklarını üreticiye değil birilerine tahsis ederseniz çocuklar yatağa aç girer. Bu nedenle çağrımı yineliyorum, beşli çeteye sağladığın imkanları, milyonlarca doların binde birini üreticiye verirseniz bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmez."
- "Burası bağımsız bir kurum"
"Neden Tarım ve Orman Bakanlığına gitmediniz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Burası bağımsız bir kurum. Et ve Süt Kurumu burası. Et ve Süt Kurumu burası bir KİT. Et ve Süt Kurumu aynı zamanda KİT Komisyonunda bütün milletvekillerine gelip hesap veren kurumdur. Dolayısıyla buraya gelmek et ve süt açısından da son derece değerli onun için geldim." dedi.
Randevu almadan gittiğine yönelik eleştiriler de hatırlatılan Kemal Kılıçdaroğlu, "Randevu için telefon ettim. Randevu verilmedi şu ana kadar." açıklamasını yaptı.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin "Gıda sektörü siyasete alet ediliyor." dediğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Sayın Bakan siyasetin ne olduğunu bilmiyor. Otobüse binen kişi siyaset kararı aldığı için otobüse biner ve bedelini öder. Çiftçi destek görmezse sağlıklı üretim yapamaz. Desteği sağlayacak olan siyaset kurumudur. Çiftçinin, üreticinin, besicinin saray hükümetinden 211 milyar Türk lirası alacağı var. 211 milyar lira gasbedilmiştir, 211 milyar lira beşli çeteye tahsis edilmiştir."
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *