"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Şiddetli yağmur
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5467 %0.18
36,0147 %-0.62
3.396.544 %-0.273
3.005,46 1,47
Ara
İşçi Haber Galeriler Sağlık Bu hareketleri siz de yapıyor olabilirsiniz! Boyun fıtığı riskini artıran yanlışlar

Bu hareketleri siz de yapıyor olabilirsiniz! Boyun fıtığı riskini artıran yanlışlar

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Kuday, boyun fıtığının ani ve yanlış hareketlerle ortaya çıktığına dikkat çekti.

Boyun fıtığı, boyun omurlarındaki amortisör görevi üstlenen disklerin, çeşitli nedenlerle yıpranması, yırtılması veya yerinden kaymasından dolayı, omuriliğe ve omurilikten ayrılan sinirlere baskı yapması sonucunda gelişen bir sağlık sorunudur. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Kuday, her yaşta ortaya çıkan ve yaygın bir sorun olan boyun fıtığının sebeplerini, hangi hastalıklarla karıştırılabildiğini ve tedavi yollarını açıkladı.

Bu hareketleri siz de yapıyor olabilirsiniz! Boyun fıtığı riskini artıran yanlışlar 1
BOYUN FITIĞININ NEDENLERİ Boyun fıtığı riskini artıran sebepler şöyle sıralanabilir: - 40 yaş ve üzerinde olmak (Bu yaşlarda daha sık karşılaşılır), - Kadın olmak (Çünkü kadınların boyun kasları erkeklere nazaran zayıftır.) - Boynu zorlayacak kadar ağır yük kaldırmak, - Baş seviyesi üzerinde işlerde çalışmak, - Bilgisayar başında çalışırken uzun zaman aynı pozisyonda kalmak, - Telefonu omuz ve baş arasında sıkıştırarak konuşmak, - Çok sayıda veya kalın bir yastıkla uyumak, - Televizyon izlerken başı kanepenin koluna yaslamak ve bu şeklide uyuyakalmak, - Başın aniden aşırı bir şekilde geriye çekilmesi.
1 / 5
Bu hareketleri siz de yapıyor olabilirsiniz! Boyun fıtığı riskini artıran yanlışlar 2
Boyun fıtığı da bel fıtığında gördüğümüz bel ve bacak ağrılarına benzer. Boyun fıtıklarında da boyun, sırt bölgelerinde başta kollar olmak üzere şikayetler görürüz. Aynı bel bölgesinde olduğu gibi boyun bölgesindeki omurga kemikleri arasında bir nevi amortisör görevi yapan disk dediğimiz oluşumlar vardır. Boyun travmalara açık ve kolayca incinen bir bölgedir. Değişik şekilde klinik bulgular verebilir. Omuz, boyun ve kollarda ağrı, uyuşma, karıncalanma ve kuvvet kaybı gibi klinik şikayetler olur.
2 / 5
Bu hareketleri siz de yapıyor olabilirsiniz! Boyun fıtığı riskini artıran yanlışlar 3
CİDDİ OLAYLARA SEBEP OLABİLİR Eğer fıtıklaşma ve kemik daralması orta hatta ise ciddi olaylara sebep olabilir. Örneğin; kişi şöyle bir ‘başımı öne veya arkaya eğdiğim zaman kol ve ellerimde elektriklenme oluyor’ diyorsa bu çok özel ve acil bir durumdur. Bu baskılar uzun sürerse omuriliğin kendisinde geri dönüşü olmayan myelopati dediğimiz bozukluklara sebep olur. Bu durum da ileri derecede nörolojik bozuklara yol açarak yürümede, kolları hareket ettirmede zorluklara ve zamanla felce doğru bir gidişe zemin hazırlayabilir.
3 / 5
Bu hareketleri siz de yapıyor olabilirsiniz! Boyun fıtığı riskini artıran yanlışlar 4
TANI METODLARI ÖNEMLİ Boyun fıtığı düşünülen hastaların hepsine farklı tanı metotları ile yaklaşmak şarttır. Bunlar röntgen, EMG, MR’dır. En önemlisi iyi bir muayene ve nörolojik değişikliklerin değerlendirilmesidir. Çünkü boyun fıtıkları; akciğer tümörleri, omurilik tümörleri, doğumsal anormallikler ve fibromiyalji gibi farklı hastalıklarla karıştırılabilir.
4 / 5
Bu hareketleri siz de yapıyor olabilirsiniz! Boyun fıtığı riskini artıran yanlışlar 5
TEDAVİ YOLLARI NELERDİR? Boyun fıtığında yüzde 60-70 konservatif tedaviler uygulanır. İlaç tedavileri: Antienflamatuar ilaçlar, kas gevşetici ve ağrı kesici ilaçlar. Fizik tedavi: Traksiyon ve diğer fizik tedavi metodları-ağrı tedavisi. Cerrahi: İlaçlar ve fizik tedavi fayda sağlamıyorsa, ciddi güç-his kaybı ve dayanılamayacak ağrılar mevcutsa cerrahi düşünülür. Cerrahi 70’li yılların başından beri çok değişik metotlarla yapılabilmektedir ve gelişen teknoloji ve cerrahi yöntemlerle hasta kısa zamanda şifa bulunur.
5 / 5
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *