Medipol Acıbadem Bölge Hastanesinden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, pankreas hastalıklarının tanı ve tedavisinde kullanılan endoskopik ultrasonun, modern tıbbın sunduğu en etkili yöntemlerden biri olduğunu belirterek, hastalarına cerrahi müdahaleye gerek kalmadan bu hizmeti sunduklarını bildirdi.
Medipol Sağlık Grubundan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, gastroenteroloji alanında minimal invaziv endoskopik işlemlerle hastaların sağlık sorunlarına cerrahiye gerek kalmadan çözüm sunduklarını kaydetti.
ENDOSKOPİK YÖNTEMLERLE ERKEN EVRE TÜMÖRLERİNE ETKİLİ TEDAVİ!
Bilgiç, söz konusu yöntemler sayesinde hastanede yatış sürelerinin kısaldığını, komplikasyon oranlarının düştüğünü ve iyileşme süreçlerinin hızlandığını aktardı.
Yemek borusu, mide ve kalın bağırsak gibi bölgelerdeki erken evre tümörlerin yanı sıra pankreas hastalıklarında da etkili sonuçlar aldıklarına değinen Bilgiç, bu yöntemlerin hasta konforunu artırdığını ve iyileşme süresini önemli ölçüde kısalttığını vurgulayarak, "Hastanemizde yemek borusu, mide ve kalın bağırsaktaki erken evre tümörleri cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, sadece endoskopik yöntemlerle çıkarabiliyoruz. İşlemin ardından hastalarımız genellikle bir gün içinde yemek yemeye başlıyor ve üç gün içinde taburcu oluyor. Ayrıca, işlem sırasında herhangi bir kesi yapılmadığı için hiçbir iz kalmıyor." ifadesini kullandı.
ESD YÖNTEMİ NEDİR?
Pankreas hastalıklarının tanı ve tedavisinde kullanılan endoskopik ultrasonun, modern tıbbın sunduğu en etkili yöntemlerden biri olduğuna işaret eden Bilgiç, "Endoskopik ultrason, pankreas kistlerinin sıvısını boşaltmak, kitlelerden biyopsi almak ve doğru tanı koymak için altın standart bir yöntemdir. Hastalarımıza cerrahi müdahaleye gerek kalmadan bu hizmeti sunuyoruz. Böylelikle hem tanı hem de tedavi sürecini çok daha konforlu ve hızlı hale getiriyoruz." bilgisini verdi.
Erken evre tümörlerde kullanılan Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD) yöntemine dikkati çeken Bilgiç, "Tümörlerin boyutu 3 santim ya da 10 santim olsa da, eğer yayılma bulgusu yoksa bu yöntemi uygulayabiliyoruz. İşlem sırasında hastayı genel anesteziye alıyoruz, ağız yoluyla ya da kolonoskopiyle tümörü çıkarıyoruz. Ardından hastalarımızı hızlı bir şekilde günlük hayatlarına döndürüyoruz." açıklamasını yaptı.
Tedavi süreci boyunca son teknolojiyi ve bilimsel yöntemleri kullandıklarını belirten Bilgiç, "Dünyada da giderek yaygınlaşan bu yöntemler, hasta memnuniyetini artırıyor ve tedavi süreçlerini kolaylaştırıyor. Biz de hastanemizde her zaman en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
