Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü programında, çalışma hayatını ilgilendiren konularda temel ilkelerinin, çalışanı ve işvereni mağdur etmeden uzlaşı zemininde buluşmak olduğunu, son yıllarda çalışanın ücretinde önemli iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sendikal örgütlenmenin kolaylaştırılmasından iş güvenliği düzenlemelerine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasından kadınların çalışma hayatına katılımının teşvik edilmesine kadar işçilerin yıllardır çözülmeyen sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade eden Yılmaz, asgari ücret artışı ve salgın döneminde istihdamın korunması gibi adımlarla her zaman işçinin yanında olduklarını ortaya koyduklarını bildirdi.
Asgari ücretle bu ücrete kadar tüm gelirleri her türlü vergiden istisna kıldıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu kanunu düzenlemeyi yapmamış olsaydık, asgari ücret ve asgari ücrete kadar tüm gelirlerden vergi alıyor olsaydık ne kadar vergi alacaktık diye baktığınızda 2025'te 810 milyar lira gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Yani 810 milyar liradan kamu olarak vazgeçtik biz. Maliyemiz vazgeçti." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Türkiye'nin istihdam üreterek büyüdüğünü anlatarak, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığını ve işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamanın geldiğini gözlemlediklerini aktardı.
"Mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alarak iş gücü arzını piyasanın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek istiyoruz." diyen Yılmaz, eğitim sistemi veya kısa dönemli kursların içeriğiyle iş gücü piyasasının ihtiyaçları arasında daha fazla örtüşme sağlanması gerektiğini kaydetti.
"ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ ALMAK"
Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Bizim de anlayışımız budur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu. Vergi adaletini güçlendirmek, vergide etkinliği sağlamak... Bu yönde geçtiğimiz dönem önemli adımlar attık." diye konuştu.
Gelir vergisi tarifesinde en alt dilimdeki vergi oranını düşürdüklerini, en üst dilimdeki vergi oranını yükselttiklerini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti:
"Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz. Bütçemizde temel vurgumuz şu, deprem harcamaları azaldıkça bir mali alanımız, imkanlar oluşacak. Bu mali imkanları da iki temel amaç için kullanmayı planlıyoruz. Birincisi ekonomimizi büyütmek, reel sektörümüzü, üretimimizi desteklemek, kalıcı bir şekilde yapısal dönüşümle sanayimizin teknolojik gücünü, katma değerimizi yükseltmek. İkincisi de sosyal refahı kalıcı bir şekilde arttırıcı tedbirler almak. Bu yönde bütçemizin imkanlarını değerlendirmek."
BAKAN IŞIKHAN: İŞ GÜCÜ KAPASİTEMİZ DAHA NİTELİKLİ HALE GELİYOR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla bir otelde düzenlenen programa katıldı. Bakan Işıkhan, buradaki konuşmasında, yarım asra yaklaşan hak, adalet ve emek mücadelesinde tüm HAK-İŞ'lilere teşekkür ettiğini söyledi.
Türkiye'nin bugünlere ulaşmasında çalışarak, üreterek hem kendi geleceğine hem de ülkenin geleceğine katma değer sağlayan tüm emekçilerin alın teri ve emeğinin çok büyük bir payı olduğunu vurgulayan Işıkhan, sendikalar olmadan gerçek demokrasiden söz etmenin mümkün olmadığını belirtti.
Çalışma hayatının vazgeçilmez unsuru olan sendikal örgütlenme konusundaki temel yasal değişikliklerinin AK Parti hükümetleri tarafından gerçekleştirildiğini ifade eden Işıkhan, "12 Eylül darbesinin ürünü olan sendikalar ve toplu iş sözleşmesi yasalarını değiştirdik. Başta noter şartı olmak üzere sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık. 'İşçi olmadan işveren olmaz. İşveren olmadan da işçi olmaz. Devlet olmadan hiçbiri olmaz' mottosuyla hareket ettik." diye konuştu.
"HER TÜRLÜ İNİSİYATİFİ ALDIK"
Sendikal hayatın adeta kangrene dönüşmüş temel sorunlarını çözüme kavuşturduklarını dile getiren Vedat Işıkhan, "SGK'yi sıfırdan aldık dünyaya örnek olacak bir sisteme dönüştürdük. Çalışanın da işverenin de hakkının korunduğu daha adil ve daha müreffeh bir çalışma hayatı için ne gerekiyorsa yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Gerek kamuda gerekse özelde çalışanlarımızın ücretlerinin iyileştirilmesi, sahip oldukları hakların korunması ve geliştirilmesi konusunda her türlü inisiyatifi aldık." ifadelerini kullandı.
Türkiye Yüzyılı demenin çalışanın, üretenin, emeğin yüzyılı demek olduğunu bildiren Işıkhan, şöyle devam etti:
"Türkiye bugün her şeye rağmen yatırımda, istihdamda ve ihracatta kaydettiğimiz ilerleme ve istikrarlı büyümeyle, artık önüne yüzyıllık hedefler koyacak seviyeye geldi. İstihdam oranlarımız her geçen gün artıyor. İş gücü kapasitemiz daha nitelikli hale geliyor. Bunu işçisi, işvereni, emeklisi, emekçisi, yaşlısı, genci, kadını erkeğiyle hep birlikte gerçekleştireceğiz inşallah."
Bakan Işıkhan, HAK-İŞ'in 49. kuruluş yıl dönümünün ülke ve millete hayırlar getirmesi temennisinde bulundu.
"DAHA GÜÇLÜ HAK-İŞ'İ OLUŞTURMAK ZORUNDAYIZ"
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan da darbeler döneminde zor zamanlar yaşadıklarını ancak darbelere karşı onurlu bir mücadele verdiklerini söyledi.
Millet iradesinin üstünde bir irade tanımadıklarını vurgulayan Arslan, kim olursa olsun milletin seçtiği kişilere saygı duyduklarını belirtti.
Demokrasinin sendikal mücadele için çok önemli olduğunun, demokrasiden asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Arslan, bedel ödemelerine rağmen zalimlere boyun eğmediklerini dile getirdi.
HAK-İŞ'nin ne iktidar ne de muhalefetin alternatifi olduğunu ifade eden Arslan, "HAK-İŞ bir sivil toplum örgütüdür. Bir sendika olarak siyasetle ilişkilerimizi bu anlayış içerisinde sürdürmeye devam ediyoruz. Biz siyaseti etkilemek, çalışanların, emekçilerin hakları noktasında yönlendirmek ve lobi yapmak için varız. 49. yaşımıza geldiğimiz bu günde tarihi yürüyüşümüze leke sürmeden ama geleceğimizi de bu anlayış üzerinde inşa ederek daha güçlü HAK-İŞ'i oluşturmak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.