"PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla hakkında yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatları, müvekkillerinin tutukluluğuna itirazda bulundu. Avukatlar, İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sundukları 40 sayfalık dilekçede, Özer’in suçlamalara ilişkin savunmalarını detaylandırdı.
Dilekçede, 2014 yılında İmralı'da HDP heyeti tarafından, Özer’in sözde "demokratik özerklik" projesine katkı sunmak istediği iddialarının, müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında gündeme getirildiği vurgulandı. Avukatlar, Özer’in adı geçen proje ile ilişkilendirilmesinin asılsız olduğunu belirterek, söz konusu iddiaların müvekkillerinin iradesi dışında, yanlış anlaşılmalardan kaynaklandığını öne sürdü.
Özer'in M.K. isimli bir kişiyle yaptığı görüşmenin yalnızca taziye amaçlı olduğunu ve M.K.'ya hitaben kullanılan "siz" ifadesinin ise tamamen nezaket gereği kullanıldığını ifade eden dilekçede, ayrıca, eski milletvekili ve aynı aşiretten olduğu belirtilen Remzi Kartal ile olan ilişkisi de savunuldu. Bu ilişkinin ise terör örgütüyle bağlantılı bir görüşme anlamına gelmediği savunuldu.
Dilekçede, Özer'in yoğun bir akademik ve siyasi çevreye sahip olduğu, çok sayıda kişiyle iletişim kurduğu, ancak terör örgütü PKK/KCK ile bağlantılı olan 694 kişiyle herhangi bir irtibatı bulunmadığı iddia edildi. Özer’in yazdığı ve kurgu olduğu ileri sürülen "Dağ Sancısı" adlı kitabının da bir aşk romanı olduğu ve içeriğindeki karakterlerin hayal ürünü olduğu kaydedildi.
Özer'in, PKK'nın ideolojisi ve amaçlarına karşı olduğu, ayrıca 10 yıldan uzun süredir Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesi olduğu ifade edilerek, müvekkilinin terör örgütü ile herhangi bir ideolojik bağının bulunmadığı vurgulandı.
CHP’den Basın Açıklaması
Dilekçenin mahkemeye sunulmasının ardından, CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ve İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, CHP İstanbul il yöneticileri ve avukatlarla birlikte İstanbul Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, Murat Bakan, Ahmet Özer’e yönelik suçlamaların hiçbir somut delile dayanmadığını belirterek, "Özer hakkında öne sürülen suçlamalar, tamamen asılsız ve delilsizdir" dedi. Bakan, Faik Kaplan tarafından gerçekleştirilen para transferinin düzenli kira ödemeleri olduğunu ve bunun somut verilerle kanıtlandığını ifade etti. Ayrıca, seçim dönemi sırasında Özer’in ailesi ve dostları tarafından yapılan para toplama işleminin ise gayri meşru olmadığını, aksine, kişisel ve ailevi bir durum olduğunu dile getirdi. Bakan, politikacıların vatandaşların GBT’lerini sorgulama gibi bir yetkilerinin bulunmadığını, bunun da adaletin tesisi açısından önemli bir mesele olduğunu sözlerine ekledi.