Tunç, konuşmasında yaşam hakkının insan haklarının temel taşı olduğunu belirterek, Gazze’de yaşanan trajik olaylara dikkat çekti. 7 Ekim 2023’ten itibaren 50 binden fazla insanın yaşamını yitirdiğini vurgulayan Tunç, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Filistin halkının yanında olduğunu ve uluslararası alanda adaletin sağlanması için çaba gösterdiğini söyledi. Ayrıca Suriye’de yaşanan insan hakları ihlalleri karşısında Türkiye’nin mağdurlara yardım eli uzattığını ve insani sorumluluklarını yerine getirdiğini belirtti.
Yapay Zeka ve Mahremiyet Dengesi
Dijital çağın dönüşümleriyle birlikte yapay zeka teknolojilerinin hayatımıza hızla entegre olduğunu söyleyen Tunç, bu teknolojilerin sağladığı fırsatların yanı sıra, mahremiyet ve veri güvenliği açısından getirdiği risklere de dikkat çekti. Tunç, yapay zekanın insan onuru ve haklarını koruma odaklı kullanılması gerektiğini ifade ederek, denetimsiz teknolojilerin insan haklarını tehdit edebileceğini belirtti.
Tunç, Türkiye'nin Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’yle bu alandaki çalışmalarını sürdürdüğünü ve hukuki altyapının güçlendirilmesi için yeni adımlar attığını söyledi. TBMM’de yapay zekanın fırsat ve risklerini analiz etmek üzere bir araştırma komisyonu kurulduğunu hatırlatan Tunç, Adalet Bakanlığı bünyesinde Yapay Zeka Bilim Komisyonu oluşturacaklarını açıkladı.
Panelde konuşan Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir ise, kişisel verilerin korunmasının birey mahremiyeti ve insan onuru açısından kritik önemde olduğunu vurguladı. Bilir, yapay zeka sistemlerinin şeffaf ve hesap verebilir bir yapıya kavuşması gerektiğini ifade ederek, teknolojik gelişmelerin etik değerler temelinde ilerlemesinin önemini dile getirdi. Bilir, kurum olarak bireylerin verileri üzerindeki kontrolünü artıracak ve mahremiyet temelli yaklaşımları yaygınlaştıracak çalışmalara devam ettiklerini söyledi.
Panel, yapay zekanın toplum üzerindeki etkileri, insan hakları ve mahremiyet dengesinin nasıl sağlanabileceği üzerine yapılan tartışmalarla sona erdi.