DOSYA - ZEYNEP PEKSOY
Son yıllarda teknoloji hayatımızın bir parçası olmaktan çıktı, artık onun tam ortasındayız. Telefonlar, tabletler, oyunlar… Ancak teknoloji, hayatı kolaylaştırdığı kadar bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Özellikle son dönemde popülerleşen Akinator gibi yapay zeka oyunları, eğlenceli görünse de düşündüğümüzden daha fazlasını barındırıyor.
Özellikle eşcinsellik gibi konuların dolaylı ya da doğrudan çocuklara tanıtılması, ebeveynlerin endişelerini artırıyor. Bu durum, psikolojik ve sosyolojik boyutlarıyla ele alınması gereken önemli bir mesele haline geldi.
"Akinator ne ki?" diye sorabilirsiniz. Bu oyun, size sorular sorarak aklınızdaki karakteri tahmin etmeye çalışıyor. İlk başta çok eğlenceli geliyor, “Nasıl tahmin etti ya?” diyorsunuz. Ama işin arka planına bakınca işler biraz karışıyor.
Akinator Nasıl Çalışıyor?
Bu oyun, aslında devasa bir bilgi havuzunu kullanıyor. Siz karakterle ilgili bir şey söyledikçe, o havuzdan bilgileri süzüp doğru tahmini yapmaya çalışıyor. Bu sırada sizin verdiğiniz yanıtlar, bir tür dijital profil oluşturuyor. Düşünün, verdiğiniz bilgilerle algoritma sizi daha iyi tanımaya başlıyor. Sadece siz değil, çocuklar da oynadığında onların da bilgileri sisteme ekleniyor.
Buraya kadar çok ciddi bir şey yok gibi… Ancak bu bilgilerin nasıl kullanıldığı ve çocukların zihinsel gelişimine olan etkileri düşündüğümüzden daha büyük.
Çocuklar ÜZERİNDE Psikolojik Etkilerİ
Akinator’un sorduğu bazı sorular, özellikle çocuklar için kafa karıştırıcı. Örneğin, oyunda karakterleri tahmin ederken "Bu kişi tartışmalı mı?", "Kötü mü?" gibi sorular geliyor. Henüz doğruyla yanlışı, iyiyi kötüyü ayırt etme aşamasında olan çocuklar, bu sorular karşısında kendi değer yargılarını kaybedebilir. Bir süre sonra düşüncelerinin yapay zeka tarafından yönlendirildiğini bile fark etmiyorlar.
Bir başka sorun da oyunun bağımlılık yapma potansiyeli. Akinator sürekli “Tahmin ettim!” dediğinde çocuklar bu başarı hissine bağımlı hale gelebiliyor. Bu, onların derslerine ya da arkadaşlarıyla vakit geçirmelerine engel olabilecek bir sorun haline geliyor.
Bir diğer sorun; eşcinsellikle ilgili kavramlara maruz kalmaları. Eşcinsellik, cinsel yönelimlerin bir türü olarak yetişkinler için anlaşılması ve tartışılması gereken bir konu. Ancak bu gibi kavramların henüz gelişim aşamasındaki çocuklara tanıtılması, onların zihinsel ve duygusal dünyasında karmaşaya yol açıyor.
Yaşına uygun olmayan kavramlarla karşılaşma: Çocuklar, zihinsel gelişim süreçlerinde basitten karmaşığa doğru ilerleyen bir öğrenme sürecine sahip. Ancak eşcinsellik gibi karmaşık ve yetişkinlere yönelik konularla erken yaşta tanışmaları, bu süreci olumsuz etkiler. Özellikle, yaşına uygun olmayan temalarla karşılaşan bir çocuk, anlamlandıramadığı kavramlar karşısında kafa karışıklığı ve duygusal stres yaşayabilir.
Kimlik gelişimi üzerindeki etkiler: Çocuklar, kimliklerini şekillendirme sürecinde çevrelerinden etkilenir. Özellikle dijital platformlar, çocukların bu sürecinde önemli bir rol oynar. Eşcinsellik temalı içerikler, çocukların kimliklerini sorgulamasına ya da çevresindeki değerlerle çelişmesine yol açabilir. Bu durum, çocuklarda güvensizlik, aidiyet sorunları ve özgüven eksikliği gibi problemleri beraberinde getirir.
Cinsellik ve sınırların aşınması: Cinsellik, çocukların gelişim dönemlerinde anlamlandırmaları gereken önemli bir konudur. Ancak eşcinsellik temalı içeriklerin erken yaşlarda sunulması, çocukların cinselliği anlama ve sınırlarını belirleme süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Bu durum, çocuğun yaşına uygun olmayan bilgiye erişmesiyle yanlış yönlendirilmesine neden olur.
Sosyolojik Yansımalar
Türkiye gibi geleneksel aile yapısına sahip toplumlarda, eşcinsellik gibi konular oldukça hassas kabul edilir. Dijital platformlar ve oyunlar aracılığıyla bu tür kavramların çocuklara dolaylı yoldan tanıtılması, sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de etkiler yaratır.
Diğer taraftan, çocukların değer yargıları henüz tam oturmamışken, böyle oyunlar onların kafasını fazlasıyla karıştırır. Çocuklar, geleneksel değerlerden uzaklaşabilir ya da yanlış bilgiyle farklı ideolojilere çekilebilirler.
Aile yapısının zedelenmesi: Geleneksel Türk aile yapısı, belirli değerler ve normlar üzerine kuruludur. Ancak dijital içerikler, bu normlara ters düşen mesajlar içerdiğinde, ailelerde endişe ve tepkiye yol açabilir. Özellikle çocuklarının bu tür içeriklere maruz kalması, ebeveynlerin çocuklarıyla olan iletişimlerini zorlaştırabilir.
Toplumda kutuplaşma: Eşcinsellik temalı içeriklerin yaygınlaşması, toplumda hassasiyetlere yol açar. Bazı kesimler bu içerikleri bireysel özgürlüklerin bir parçası olarak görürken, diğerleri bu durumun toplumun ahlaki yapısını zedelediğini düşünür. Bu durum, toplumsal kutuplaşmayı artırabilir ve hassas konuların daha fazla tartışmaya açılmasına neden olur.
Kültürel değerlerin aşınması: Çocukların erken yaşta maruz kaldığı bu tür içerikler, onların geleneksel kültür ve aile değerlerinden uzaklaşmasına neden olur. Özellikle dijital platformların etkisiyle farklı ideolojilere maruz kalan çocuklar, içinde bulundukları toplumsal yapıya yabancılaşabilir.
Ebeveynler Ne Yapabilir?
Peki, çözüm ne? Aileler bu tür oyunlardan korkmalı mı? Korkmaya gerek yok ama bilinçli olmak şart. İşte birkaç öneri:
Oyunları birlikte inceleyin: Çocuğunuz bir oyun oynamaya başladığında onunla birlikte bakın, oyunun içeriğini görün. Zararlı bir şey fark ederseniz neden uzak durması gerektiğini sakin bir şekilde anlatın.
Alternatif sunun: Sadece yasaklamak işe yaramaz, bunun yerine daha eğitici ve eğlenceli alternatifler sunabilirsiniz. Örneğin, bulmaca oyunları ya da kodlama öğreten uygulamalar gibi.
Açık iletişim kurun: Çocuğunuzla her konuda konuşabileceğiniz bir ilişki kurmaya çalışın. Oyunlarla ilgili ne düşündüğünü, karşılaştığı şeyleri sorun. Böylece hem size güveni artar hem de riskleri fark edebilirsiniz.
Dijital medya okuryazarlığı: Çocuğunuzu bilinçlendirin. İnternetin, oyunların ve dijital platformların nasıl çalıştığını, nelere dikkat etmesi gerektiğini anlatın.
Kültürel ve ahlaki eğitim: Çocuğunuza aile yapısına ve toplum değerlerine uygun bir eğitim vermeniz, onların dijital platformlardan gelen zararlı içeriklere karşı daha bilinçli olmasını sağlayabilir.
Çocuklar için dijital dünyayı anlamak ve yönetmek
Çocuklarımızın zihinsel ve duygusal gelişiminde etkileri olabilecek bu oyunları dikkatle incelemek gerekiyor. Ailelerin ve eğitimcilerin bu konuda daha bilinçli olması şart.
Unutmayın, teknoloji doğru kullanıldığında harika bir araç. Ama kontrolsüz bırakıldığında zararları da büyük olabilir. Çocuklarımızın geleceği için onların bugününü doğru yönlendirmek hepimizin sorumluluğu.