Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz, Marmara, Kuzey Ege ve Batı Akdeniz’de beklenen fırtına için vatandaşları uyardı. Yapılan tahminlere göre, yarından itibaren bu bölgelerdeki denizlerde rüzgarın fırtına şeklinde esmesi bekleniyor. Fırtına, denizciler için tehlike arz ederken, ulaşımda da aksamalara yol açabilir.
Batı Karadeniz’de Fırtına Başlıyor
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son tahminlerine göre, Batı Karadeniz bölgesinde (Zonguldak-Kastamonu hattında) rüzgar yarın sabah saatlerinden itibaren kuzey ve kuzeydoğudan esmeye başlayacak. Fırtınanın hızı 50-75 km/saat arasında olacak. Fırtına akşam saatlerinde etkisini kaybedecek, ancak denizcilerin dikkatli olması gerektiği vurgulandı.
Marmara Bölgesi’nde, özellikle İstanbul çevresinde, yarın akşam saatlerinden itibaren kuzey ve kuzeydoğudan esmesi beklenen fırtına, denizlerde dalgaların yükselmesine yol açacak. Fırtınanın perşembe sabahı etkisini kaybetmesi bekleniyor. Şiddetli rüzgarların deniz ulaşımını olumsuz etkileyebileceği belirtildi.
Kuzey Ege’de de fırtına etkisini gösterecek. Meteorolojik verilere göre, yarın sabah saatlerinden itibaren rüzgarın 50-75 km/saat hızla esmesi bekleniyor. Fırtına, perşembe öğle saatlerinden sonra etkisini kaybedecek. Bu süreçte denizdeki dalgaların yüksek olması bekleniyor, bu da kıyı bölgelerindeki balıkçılar ve denizciler için risk oluşturuyor.
Batı Akdeniz’de Şiddetli Fırtına: Fırtına Cuma Günü Geçiyor
Batı Akdeniz’de, özellikle Antalya ve çevresindeki denizlerde, yarın sabah saatlerinden itibaren kuzey ve kuzeybatıdan esmeye başlayan rüzgarın hızının 50-75 km/saat olacağı tahmin ediliyor. Fırtınanın cuma günü öğle saatlerinde etkisini kaybetmesi bekleniyor, ancak denizcilerin dikkatli olmaları gerektiği ifade ediliyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, fırtına nedeniyle denizcilerin daha dikkatli olmaları gerektiğini, dalgaların yüksekliği ve rüzgarın şiddeti nedeniyle deniz yoluyla seyahat edenlerin zor durumda kalabileceğini belirtti. Ayrıca, fırtınanın karasal alanlarda da rüzgar ve yağışları artıracağı, bu durumun özellikle kıyı kesimlerdeki yerleşim yerlerinde etkili olabileceği vurgulandı.