"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5205 %0.1
36,2455 %-0.31
3.407.265 %5.119
2.964,69 1,01
Ara
İşçi Haber Yerel Haberler “İslam toplumlarının kalp kurumu mabetlerdir”

“İslam toplumlarının kalp kurumu mabetlerdir”

Büyükşehir Belediyesi Şubat Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Modern Çağda Mabedin Fonksiyonlarını Yeniden Düşünmek’ isimli konferans ile devam etti. Levent Uçkan, “İslam toplumlarının kalp kurumu mabetlerdir. Kalp atması gereken şekilde atmıyorsa diğer kısımlar da hızla yıpranır” dedi.SAKARYA (İGFA)- Sakarya Büyükşehir Belediyesi Şubat Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Modern Çağda Mabedin Fonksiyonlarını Yeniden Düşünmek’ isimli konferans ile devam etti. Programa Kadıköy
Hasanpaşa Camii İmam-Hatibi, Uluslararası İyilik Ödülü Sahibi Levent Uçkan konuşmacı olarak katıldı. SAÜ İlahiyat Fakültesi’nin ev sahipliği yaptığı konferansta çok sayıda dinleyici yer aldı.

Camilerin modern çağda fonksiyonlarının yeniden düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Uçkan, Türkiye’de yaklaşık 2 bin camide aktiviteli formların oluştuğunu ancak tam olarak yaşayan cami formunun ne Türkiye’de ne de İslam coğrafyasında olmadığını belirtti. Levent Uçkan, “Bulunduğunuz coğrafyada fraksiyonel ve dini kabuller dediğimiz alt kümeleri bir yerde cem edebildiyseniz orası cami olmuştur. Bugün bizim biraz daha aktivist cami dediğimiz camilerin nasıl aktive edildiklerine bakalım. 100 kişilik bir yurdu caminin yanına koyarsak, buranın zekat ve kurban girdileri, hayırseverler organizasyonları, talebe-veli ilişkisiyle diğer camilere nazaran insan sirküle edeceği açıktır. Ama bu cami midir? Kasdettiğimiz şey bu mudur? Oraya ümmetin farklı dini yorum havzalarından biri geldiyse kendisini genellikle rahatsız hisseder. Camide bir üst dil, yani din dilinin olması gerektiğini düşünüyoruz.”

Uçkan, “Tarihte camiler pek çok alt taşıyıcıyla cami olmuş. Şifahanesi, aşhanesi, misafirhanesi gibi. Modern çağda bu görevlerin çoğu farklı devlet kurumları tarafından paylaşılmış. Biz bu noktada camilerin nasıl konumlandırılması gerektiği konusu üzerinde de durduk. İslam toplumlarının kalp kurumu mabetlerdir. Kalp atması gereken şekilde atmıyorsa diğer kısımlar da hızla yıpranır. Biz bu konuda ilgili bakanlıklarımıza sunumlar hazırladık. Bazı konularda merkez, bazılarında ana paydaş, bazı konularda ise dış destekçi olabiliriz. Görev yaptığımız yerlerdeki sosyolojik yapıyı bilirsek çok daha etkin bir nöbet geçirebileceğimizi düşünüyorum” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *