"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5467 %0.18
36,0147 %-0.62
3.439.060 %1.642
3.005,46 1,47
Ara
İşçi Haber Yerel Haberler “Kıraathane Söyleşileri”nin 36’ncısı gerçekleştirildi

“Kıraathane Söyleşileri”nin 36’ncısı gerçekleştirildi

Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nde “Kıraathane Söyleşileri”nin otuz altıncısı, “Dîvânü Lügâti’t-Türk
ve Kilisli Muallim Rıfat Bilge” başlıklı söyleşi; Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyelerimizden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Bilveren’in yönlendiriciliği ve Dr. Öğr. Üyesi Seher Maşkaraoğlu’nun sunumlarıyla çevrim içi olarak gerçekleştirildi.KİLİS (İGFA)- Sunumuna dinleyicileri selamlayarak başlayan Maşkaraoğlu, Dîvânü Lügâti’t-Türk’te, Karahanlı standart dilinin yanında Türk boylarının söz varlıklarına da yer verildiğini; bu yüzden de esere “Türk lügati” (Türk dili) değil, “Türk lügâti” (Türk dilleri) denildiğini ifade etti. Burada dillerden kastın ağızlar olduğunu vurguladı.

Maşkaraoğlu, Kaşgarlı Mahmud’un, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Malazgirt Zaferi’nden hemen sonra İslam dünyasında Türklerin ve Türk dilinin öneminin daha da arttığı bir dönemde, Araplara Türkçeyi öğretmek, Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu ortaya koymak amacıyla eseri kaleme aldığını aktardı.

Tek nüshası İstanbul’daki Millet Kütüphanesi’nde olan Dîvânü Lügâti’t-Türk’ün bulunuşunun tamamen bir tesadüf sonucu gerçekleştiğini belirten Maşkaraoğlu; Ali Emiri Efendi’nin bilgisi, dikkati, kitap sevgisi ve çabaları sonucunda eserin bugün var olduğunu söyledi. Kilisli Muallim Rıfat Bilge’nin, Dîvânü Lügâti’t-Türk’ün formlarını ve sayfalarını tekrar tanzim ederek tıpkıbasımını yaptığına değinen Maşkaraoğlu; Muallim Rıfat'ın eserde dağınık bulunan sayfaları düzenlediğini, madde başlarını belirginleştirdiğini, Arapça bölümleri harekelendirdiğini anlattı. Türk kültürüne ve ilme kazandırılmış yığınla eser ve çalışma bırakarak hayata veda eden Kilisli Muallim Rıfat Bilge’nin Dîvânü Lügâti’t-Türk gibi bir abideyi ortaya koymuş olmasının bile adını yaşatmaya yeteceğine işaret etti.

Söyleşi, soru-cevap bölümüyle sona erdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *